Tup traduction Français
81 traduction parallèle
İşte, Pe Tup.
Où est Pe Tup?
Tup!
Tup!
Oh Pe Tup!
Oh Pe Tup!
Pe Tup'ı gördünüz mü?
Avez-vous vu Pe Tup?
Pe Tup!
Pe Tup!
EGER BEN YOKKEN AYILIRSA, ILK IS OLARAK CAVUSUNDA BIR TUP OLDUGUNU VE KORKMAMASI GEREKTIGINI SOYLEYIN.
S'il se réveille quand je suis parti, la première chose à faire est de le prévenir qu'il a une sonde urinaire.
Usta Tup.
Maître Tup!
Jom ve Tup içerlemişlerdi.
Jom et Tup ont été rancuniers.
Annem bana, onlardan ikisinin
Mère disait que Oncle Jom et Oncle Tup
O Usta Jom ve Amca Tup'tan daha mı yüce?
Est-ce qu'il est plus fort que Oncle Jom et Oncle Tup? Oh!
Fakat Usta Jom and Amca Tup onu çağırdığında
Des'Jaturongkabat'. Mais il aime dormir par terre.
Yeryüzünde yalancılıktan çok hoşlanır
Oncle Jom et Oncle Tup l'appellent
Barut işini babama ve Amca Tup'a soracağım.
Pour la poudre noire, je consulterai mon père et Oncle Tup pour l'avoir absolument.
Bekle, Amca Tup.
Attendez, oncle Tup.
Bu çok güzel bir ok.
C'est une très belle arc, Oncle Tup.
Amca Tup, senin için yaptı.
Oncle Tup l'a fait faîtes spécialement pour toi.
Fives ; sen ve Tup, en iyi on adamınızı alın ve
prenez dix de vos meilleurs hommes
Tup, bir sorunun mu var?
c'est quoi ton problème?
Tup, hayır.
non! Tiplar!
Fives, ne olduğunu bilmiyorum ama Tup'tan sen sorumlusun artık.
mais tu es responsable de Tup.
- Tup, beni duyabiliyor musun? - Evet yüzbaşı.
Capitaine.
Asla yapamam... - Tup, yaptın. - Anla...
Je ne pourrais jamais... je...
Tup, her şey düzelecek, söz veriyorum.
je te le promets.
- Sen iyi bir askersin Tup.
Tu es un bon soldat.
Bu Tup'ın sedyesi.
C'est la civière de Tup.
Tenekeler Tup'ı mı kaçırdı?
Les tas de ferraille ont enlevé Tup?
Tup'ın yerine dair bir şeyler alıyor musun?
Est-ce que vous localisez Tup?
Tup buraya doğru geliyor.
Tup est droit devant.
Şiddetlenmiş bir savaşın ortasında, klon askeri Tup aklını kaybetti ve bir Jedi generalini öldürdü.
Au beau milieu d'une bataille, le clone Tup a perdu la raison et tué un Maître Jedi.
Tup'ın sağlığı hızla kötüleşiyor.
L'état de santé de Tup se dégradant rapidement.
Tup'a, Kamino'daki klonlama tesisine geri giderken eşlik etmeleri için yüzbaşı Rex ve ARC askeri 5555'i gönderdi.
Anakin Skywalker a chargé le Capitaine Rex et l'ARC Trooper 5555 d'escorter Tup sur Kamino, à la fabrique de clones pour un bilan complet.
Tup'la birlikte çalıştın mı?
Vous avez servi aux côtés de Tup?
Eğer Tup'ın bozulmasına bir sebep olduysa, büyük ihtimalle sana da bulaşmıştır.
Si un virus est à l'origine de la maladie de Tup, vous avez certainement été exposé à la contagion.
Henüz Tup'ınki kadar ilerlememiş olabilir, ama senden alacağımız herhangi bir bilgi Tup için tedavi bulmaya yardım edebilir.
Vous n'êtes pas à un stade avancé, à l'inverse de Tup, mais toutes les informations que nous recueillerons grâce à vous pourraient aider à guérir Tup.
Eğer Tup'a yardımı olacaksa, peki general.
Très bien, Général, si ça peut aider Tup.
Tup'a ne yapıyorlar?
Que font-ils à Tup?
Bak, Tup düzelecek mi?
Est-ce que Tup va bien?
Bak, ben bir tehdit değilim, Tup'ta öyle.
Je ne suis pas une menace, et Tup non plus.
Tup.
Tup.
Onun adı Tup.
Son nom est Tup.
Tup nedir?
Qui est Tup?
Tup benim arkadaşım.
Tup est mon ami.
Tup'ın, henüz anlamadığımız bazı yeni işlemlerle Ayrılıkçılar tarafından beyninin yıkandığıdır.
Je pense que Tup a subi un lavage de cerveau des Séparatistes qui utilisent de nouveaux procédés inconnus.
General Skywalker, Ringo Vinda'da Tup'ın kaybolduğunu bildirmiş, ama beş döngü sonra dönmüş.
Le Général Skywalker a rapporté que Tup avait disparu sur Ringo Vinda, mais qu'après cinq rotations, il est réapparu.
Tup'ın çok zayıf düştüğünü, seviye beş atomik beyin taramasının sinir dokusuna zarar vereceğini ve muhtemelen onu öldüreceğini düşünüyorlar.
Ils pensent que Tup est trop faible et qu'un scanner de phase 5 pourrait endommager son système nerveux et le tuer.
Klon askeri Tup'ı Jedi tapınağına geri getir.
Ramenez le clone Tup au Temple Jedi.
Tup bir asker, her gün hayatını riske atıyor, onun sorununa tedavi bulacaksa şimdi de hayatını riske atacağını biliyorum.
Tup est un soldat, il risque sa vie tous les jours. Et je sais qu'il serait prêt à courir le risque s'il y a une chance de le guérir.
TÜP BOŞ. Tüp dolduruldu.
Chargement terminé.
Tup, hey, donup kalmanın zamanı değil. Birlikte bastırmalıyız.
Ce n'est pas le moment de ralentir.
- Tup!
- Tup!
Tup'a da.
Et de Tup.