Turing traduction Français
132 traduction parallèle
Öyle mükemmel programlanmış ki soru soran kişi bir insanla konuştuğunu sanıyor, buna Turing Testi deniyor.
Il est si bien programmé que l'interrogateur pense s'adresser à une personne. C'est le test de Turing.
- Bu Turing Testi ile ilgili değil.
- Ce n'est pas ça.
Böyle bir Tümevarımsal Turing Makinesi kullanıldığını görmemiştim de.
Je n'avais jamais vu la "machine à déduire de Turing" utilisée comme ça.
Turing, Alan Turing, Enigma şifrelerini çözen kişi.
C'est Alan Turing, l'homme qui a décodé l'Enigma.
Bilgisayar biliminin babası Alan Turing adıyla.
Du même nom que le père de l'informatique, Alan Turing.
Turing testi gerçek olduğunu söyler.
Selon le test de Turing, elle est vivante.
Doktor Turing'in testinin bir çeşidi.
Une version du test de Turing.
Baley mi öldürdü, emin değilim. Turing testini geçti ama.
J'ignore si Baley a tué, mais elle a réussi le test de Turing.
Turing testini geçmek.
réussir le test de Turing.
Olaya yepyeni bir yaklaşım kazandıracak çünkü'hotornot'sitesinde olduğu gibi puanlama sistemi olmayacak.
C'est très "Turing", le classement étant plus implicite qu'un nombre représentant leur canonité,
Ters kişilik ayarı testi, ha?
Un test de Turing inversé?
Teknik virajlar boyunca GT ve İspanyol Miguel Camino gibi Turing arabaları iyi iş çıkartacaklardır ama Franceso'ya engel olmayacaklarını ve tur bindirmesinden kurtulamayacaklarını düşünüyorum.
Ensuite, avec les virages techniques, des voitures comme Camino pourraient combler leur retard. Mais ça n'empêchera pas Francesco de l'emporter haut la main.
Bak şimdi Penny, Alan Turing'in algoritma tanımında...
Alan Turing définit un algorithme...
Yeni bir numara çıktı. Caroline Turing.
Nous avons un nouveau numéro, Caroline Turing.
- Turing.
- Turing.
Kök'ün Caroline Turing ismine aldığı ehliyet gerçekti.
Le permis au nom de Caroline Turing possédé par Root était authentique.
Alan'ın kızlarından biri olduğunuz için, size normalde göstermeyeceğim düzeyde profesyonel bir nezaket göstereceğim.
Vu que vous avez travaillé pour Alan Turing, je vais faire preuve de courtoisie.
Caroline Turing.
Caroline Turing.
Bay Turing'in hastalarından bazıları biraz yapışkan tiplere benziyor gibi.
On dirait que certains patients de Miss Turing sont un peu... collants.
Bayan Turing'in ofisine girip çıkan her hastanın yüzünü tarayacaktır.
Ça capture le visage de n'importe quel patient sortant ou entrant dans le bureau de Miss Turing.
Kim olduğunu bulana dek Turing'ten gözümü hiçbir şekilde ayırmamam gerekecek.
Jusqu'à ce qu'on trouve, Je vais vouloir rester aussi près de Turing que possible
Çok muazzam amaçları olan birisi Caroline Turing'in ölmesini istiyor.
Quelqu'un avec d'importants moyens veut que Caroline Turing disparaisse.
Turing'i aramıyorlar ama.
Ils ne cherchent pas Turing.
Federaller Turing'i rehin aldığını sanıyor.
Les fédéraux pensent qu'il retient Turing en otage.
Bayan Morgan, HR'i Turing'i öldürmesi için tutan adamı bulabildiniz mi acaba?
Miss Morgan, de la chance pour trouver la personne qui a engagé les RH pour tuer Turing?
- O zaman Turing'i tehdit eden kim?
Alors qui est l'homme qui menace Turing?
Birisi Hans'a, Turing'in hastası olması için para vermiş.
Quelqu'un a payé Hans pour qu'il devienne le patient de Turing.
Turing sana doğru geliyor.
Turing est en chemin vers vous.
Bayan Turing'i güvenli bir yere götürürüm, sonra da senin için geleceğim, John.
Je vais mettre Mlle. Turing en sécurité, et je reviendrai pour vous, John.
Onu tehlikeye atarsan bize Turing'in ismini vereceğini biliyordun sen de.
Vous saviez que ça nous enverrait le nom de Turing si vous la mettiez en danger.
Turing sandığın kişi değil.
Turing n'est pas celle que nous pensons qu'elle est.
Turing nasıl işlediğinizi öğrenmiş olmalı yani onun hayatı tehlikedeyken ortaya çıkacağınızı.
Turing devait apprendre comment vous opériez, que ça vous montre que sa vie était en danger.
Alan Turing, Kurt Gödel ve diğer öncüler çok basit bir işlem yaratırlarsa bunu bir makineye tekrar ettirebileceklerini anladılar.
Alan Turing, Kurt Gödel, et tous ces pionniers, ont réalisé qu'on pouvait créer un processus si simple qu'une machine pourrait le reproduire.
John Milton, Charles Darwin Jane Goodall, Alan Turing E.M. Forster, Stephen Hawking, Ürdün Kralı, Hindistan Başbakanı ve Bağımsızlık Bildirgesi'ni imzalayan kişilerden üçü.
John Milton, Charles Darwin, Jane Goodall, Alan Turing, E.M. Foster, Stephen Hawking,
Adı Alan Turing ve Almanların Enigma makinesini kırdı.
Son nom est Alan Turing et il a décoder le code allemand Enigma.
- Turing, Alan.
Turing, Alan.
Çavuş Staehl dün gece burada hırsızlık olduğunu söyledi.
Le sergent Staehl me dit que vous avez été cambriolé la nuit dernière. Professeur Turing?
Profesör Turing! Bir adım geri gidip derin nefes almayın.
Reculez d'un pas, et ne respirez pas trop profondément.
Dediğiniz gibi olsun Profesör Turing.
À votre aise, professeur Turing.
Bence Alan Turing'in bir şeyler saklıyor.
Je pense qu'Alan Turing cache quelque chose.
Bunu değerlendirebileceğimden pek emin değilim Bay... - Kaç yaşındasınız Bay Turing?
Je ne suis pas sûr de pouvoir évaluer ça, monsieur... – Quel âge avez-vous, M. Turing?
Pekâlâ Bay Turing, söyleyin bakalım.
D'accord, M. Turing, je mords à l'hameçon.
Çok güzel Bay Turing.
Excellent, M. Turing.
- İki defa. Burada oyunlar konusunda iyi olan tek kişi siz değilsiniz Turing.
Vous n'êtes pas le seul à être doué avec les jeux, ici, Turing.
Bay Turing Enigma yüzünden kaç İngiliz personelin öldüğünü biliyor musunuz?
M. Turing, savez-vous combien d'Anglais en service sont morts à cause d'Enigma?
Burası Radio Turing
Ici Radio Turin.
Kimim ben, Alan Turing mi?
- Je suis pas Alan Turing.
Caroline Turing.
Caroline Turing. Ça vous est familier?
Profesör Turing!
Professeur Turing?
- Kimsiniz? - Alan Turing.
Alan Turing.
- Turing!
Turing.