English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ U ] / Ucuz

Ucuz traduction Français

6,128 traduction parallèle
Aslında ucuz dükkan malı bir küpeydi ama gerçek olduğunu söylemiştim bu yüzden dibe dalıp onu alarak büyük bir şov yapmam lazımdı.
Ce n'était qu'un truc en toc, mais j'avais dit qu'elle était vraie, alors j'ai dû faire tout un cirque en plongeant au fond pour la retrouver.
Ucuz kahramanlığın sona erdi.
ta petite révolution est terminée
Birkaç hurdalığı aradım ve sana daha ucuz bir stop lambası montajı buldum.
J'ai appelé certaines casses, et j'ai trouvé des feux de voiture pas très cher.
- Ne kadar daha ucuz?
Combien?
Neden ucuz yalanların ve numaraların arkasına saklanıyor?
Pourquoi se cache-t-il derrière de petits mensonges et tant de cinéma?
Seni gülünç, ucuz, alt sınıf Fae.
T'es ridicule, pas cher, Fae bas-né.
Ucuz numaraymış.
C'est nul.
- Bu numaran ucuz değil bak.
C'est toi qui me poses la question.
Ve biz bu hareketi görmek sadece ucuz sağlama konusunda Ucuz gıda herkesin var, ama aynı zamanda bir manevi hamle yapabilirsiniz.
Et on voit que ce mouvement fournit non seulement des aliments moins chers et accessibles à tous, mais aussi qu'il est spirituel.
Siz ikiniz ucuz koltuklarda ne yapıyorsunuz?
Que faites vous tout les deux sur les sièges bon marché?
Ucuz malzeme de kullanabilirsiniz tabii.
Vous pouvez toujours faire moins cher.
Hayır, hayır, Elm'deki ucuz evi tutalım derim.
Non. On doit aller dans celle avec les réparations sur Elm.
- Bilmiyorum, biraz ucuz duruyor.
Je ne sais pas, ça semble facile.
Animasyon açısından bakınca çok ucuz.
Pour un dessin animé, très facile.
Ucuz yırttı. Evet. Gel, ineği sabit tut bakalım.
Étudie-la pour moi.
Daha ucuz olur, sonra fiyatı tekrardan hesaplayabilirim.
C'est moins cher, je peux refaire le devis.
Ama bildiğim tüm hayalet hikayeleri kocakarı hikayeleri ve ucuz sahne numaralarından başka bir şey değil.
Mais toutes les histoires de fantômes sont à propos des cliquetis de chaînes et des tours de passe pas chers.
Bu ayrıca pazarda bulunan en çılgın giyilebilir teknolojinin üretimine başlamak için 2.5 milyon dolar topladığımız anlamına da geliyor. Ayrıca diğer muadillerinden çok daha ucuz.
Ça veut aussi dire qu'on a récolté 2,5 millions de dollars pour lancer la production de la technologie la plus démente du marché, à bien moindre coût que tous nos concurrents.
Mağazaya git, ucuz pasta al, ve direkt servis et.
Aller au magasin, acheter un gateau pas cher, et le servir.
Bu zarf çok ucuz bir fiyata 5 dolara hayatını değiştirecek, ve ek olarak sana büyük bir tavsiye veririm.
Cette enveloppe va changer ta vie pour le petit, petit, prix de 5 dollars, et je te donnerai aussi un bon conseil.
Orası yaşamak için ucuz bir yer.
Ce n'est pas très cher là-bas, tu sais?
Bu çok ucuz bir numara.
C'est une vulgaire ruse.
Bu ucuz sütlerden.
C'est du lait.
Ayrıca Angel'la çıkmak da ucuz değil.
En plus sortir avec Angel n'est pas bon marché.
Ucuz bir sansasyon numarası sadece.
C'est de l'actu people à la con.
- Ucuz kurtulmuşsun Summer'dan.
T'entends, Morty? T'as vraiment foiré avec Summer, ce coup-ci.
Kot ceketli, kötü tıraşlı yara izli dudaklarından buram buram ucuz şampanya kokusu yayılan Slav bir adam gibi mi?
A un Slave avec une veste en jean et une barbe mal rasée dont l'haleine sent le champagne bon marché? Quoi?
Ucuz Otelde bulabilirsiniz.
A l'hôtel le moins cher qui existe.
Şimdiye kadar vardı en ucuz boşanma edilmiştir Her iki şekilde de.
Dans tous les cas c'est le divorce le moins cher que j'ai jamais eu.
Hayır, eğer ucuz bira ve bayat meni kokusu hoşuna gidiyorsa fena değil.
Non, c'est pas si mal si tu aimes l'odeur de la bière bon marché et du vieux sperme.
- Ucuz atlattık. - Evet.
C'était moins une.
Ucuz ve utanç vericiydi.
C'était cucul et gênant.
Ama artık ucuz ve perişan hissettiriyor.
Mais maintenant il me semble juste que ça craint et que c'est minable.
Bunların hiçbiri ucuz değil!
Rien de cela craint!
Bence ucuz atlattın.
Je pense que tu l'as échappé belle là.
- Ve ucuz, çıkarcı hasret.
- et une nostalgie sordide de bon marché.
Raflara çıkacak yeni makineler ya hızlı olmalı ya da ucuz.
Les nouvelles machines sont plus véloces ou alors moins chères.
Yani sen daha önce böyle bir çağrı almış mıydın? uyduruk ucuz plastik cerrahi.
T'as déjà eu une urgence comme ça comme ce chirurgien plastique du dimanche?
Aslında ucuz dükkan malı bir küpeydi ama gerçek olduğunu söylemiştim bu yüzden dibe dalıp onu alarak büyük bir şov yapmam lazımdı.
C'était juste une fausse bon marché, mais j'avais dit que c'était des vrais, alors j'ai du me mettre en spectacle et plonger au fond pour la récupérer.
Bu çabayı takdir etsem de, Park Plaza ucuz bir yer değil.
J'apprécie cet effort, mais Park Plaza n'est pas donné.
Ve katılımlarımız devam edecekse daha ucuz bir yer bulmamız lazım, bedava hatta.
Alors, si notre participation doit perdurer, nous allons devoir trouver un endroit moins cher, ou même gratuit.
"Hızlı, kesin ve yakalanma riski olmadan veya minimum düzeyde bu sihirli mermi aynı zamanda mermi başına iyi fiyatıyla sudan ucuz."
"Rapide, précise, et avec peu ou aucun risque d'exposition de l'utilisateur, la Balle Magique est également une très bonne affaire au prix par balle indiqué."
Tabii, ama neden şu ucuz küçük Acer chromebook'lardan almıyorsun?
Oui, mais pourquoi tu te prendrais pas un de ces Acer chromebooks pas cher?
Elimde Oxy, Vicodin, Percocet, Xanax, Adderall, morfin ve Valium var. - Tanesi 5 dolar, toplu alırsanız daha ucuz.
J'ai de l'oxy, de la Vicodine, du Percocet, du Xanax, de l'Adderall, de la morphine et du Valium... 5 dollar la pilule, moins si tu achètes en gros.
Ucuz bir Doğu Avrupa imitasyonu.
Une contrefaçon bon marché d'Europe de l'est.
Size en gerçekçi olanını, kendime ise en ucuz olanını almamı söylemiştiniz.
Vous m'avez dit d'obtenir l'authentique pour vous, et acheter juste le le meilleur marché pour moi-même.
Günü geçmiş olanlar daha ucuz oluyor.
Ceux-ci jour-olds est juste un peu meilleur marché.
Sonra yemek için karides yemeye gittik. Hem de çok ucuz bir su ürünleri restoranına.
Puis quelques crevettes pour le dîner à un restaurant dangeureusement bon marché.
- Ucuz atlattık.
C'était tout juste.
Evet, ucuz atlattık millet.
Ouais, moins une.
- Ucuz gelmiş.
Rentable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]