Unutmuştum traduction Français
859 traduction parallèle
Böyle kızlar olduğunu unutmuştum.
J'avais oublié qu'il y a des filles comme ça.
Onu unutmuştum.
Je ne pensais pas à elle.
Hay Allah, onları tamamen unutmuştum.
Je les avais complètement oubliés.
Dünyada hâlâ biraz iyilik ve merhametin olduğunu unutmuştum.
J'ignorais que Ia bonté existait encore.
Ben de hâlâ biraz güzelliğin kaldığını unutmuştum.
J'ignorais que Ia beauté existait encore.
Erkencisiniz. Sizi bir saatten önce beklemiyordum. Pardon, unutmuştum.
Je ne vous attendais pas si tôt, mais vous n'avez plus de montre.
Kostümün bu kadar klasik olduğunu unutmuştum.
J'avais oublié combien ce costume était classique...
Evet. Onu, neredeyse unutmuştum.
Je n'y pensais déjà plus.
Tanrıyı unutmuştum.
J'avais oublié le Bon Dieu.
Bilmiyordum... yani hemşirenin beni gördüğünü unutmuştum. Tamam.
- Pourquoi ne pas l'avoir dit?
Onu çoktan unutmuştum.
Je l'avais oublié.
O zamandan beri neredeyse sizi unutmuştum ama artık... ne hoşuma giderse yapmakta kararlıyım.
Mais j'ai résolu d'être à l'aise, et de faire ce qui me plaît.
Bunu unutmuştum.
J'avais oublié.
- Rehberi unutmuştum da.
- J'ai failli oublier le guide.
Sizi tekrar görene kadar unutmuştum.
J'avais oublié... jusqu'à ce que je vous revoie.
Buraya gelmeden önce, her şeyi unutmuştum.
J'avais tout oublié, jusqu'à mon arrivée ici.
Birinin beni takip ettiğini biliyordum. Kim olduğunu unutmuştum.
J'avais oublié qui m'avait tarabusté avec ça.
Siz söyleyene dek ejderhayı unutmuştum bile ama bana kalırsa çit sadece bir tür kamuflaj.
Et les buissons ne sont qu'un camouflage.
O yaz her şeyi unutmuştum.
J'avais oublié cet été.
Evet elbette. Springfield'de saatin kaç olduğunu unutmuştum.
J'avais oublié l'heure de Springfield.
Papaz... Unutmuştum.
L'aumônier, je l'avais oublié celui-là.
- Eve. Öyle büyüdüklerini unutmuştum.
- Dire que ça existe encore.
- İçtiğimi unutmuştum.
- Je l'avais oublié.
- Reçel mi? - Reçel! Reçeli tamamen unutmuştum.
Faites attention.
Bir an için kurşuna dizileceğimi unutmuştum.
Un instant j'oubliais que j'allais être fusillé moi aussi.
O gece, hemşireler evinin önünde, sonra yine iskelede bir an için neden ayrıldığımızı unutmuştum ama hatırlattın, meselenin ne olduğunu bir anda anladım.
Cela commence dans un jardin. Cela finira encore sur un quai. Pourquoi nous sommes-nous séparés?
Kendine saygının ne olduğunu unutmuştum.
J'avais oublié ce qu'était le respect de soi.
Ama sonra sabah olup güneş doğduğunda her şey gözüme harika görünmüştü ve hikayeyi unutmuştum.
Mais, au matin, le soleil est apparu. Tout semblait si merveilleux que j'en ai oublié l'histoire.
- Benim... ama bekle kimsin sen? Yani, şimdi başka biri olduğunuz anlaşıldığına göre Bay Moncrieff, asıl adınız nedir? O konuyu unutmuştum.
Ce jour-là, un jour qui est pour toujours gravé dans ma mémoire, je me préparais à sortir le bébé dans son landau.
Hatta şapkamı, paltomu ve el çantamı da yanıma almayı unutmuştum.
Je n'avais ni chapeau, ni manteau, ni argent...
Bunu neredeyse unutmuştum.
Je l'oubliais presque.
- Çünkü unutmuştum.
- J'avais oublié.
Televizyona çıktığını unutmuştum.
J'oubliais qu'elle y passe!
Oh, neredeyse unutmuştum.
Oh, j'allais oublier.
Tamamen unutmuştum.
Je l'avais oublié
Buna sevindim, çünkü ben benimkinin yerini unutmuştum. - İşte burası.
Je ne me souvenais pas où était le mien.
Ev yemeğinin tadını neredeyse unutmuştum.
J'avais oublié à quel point la cuisine familiale était bonne.
Çengelli iğneyi unutmuştum.
J'avais oublié l'épingle.
Kocam "Bunu unutmuştum" dedi.
Mon mari a dit : "J'avais oublié ça."
Unutmuştum.
J'avais oublié.
Sör Charles, onu neredeyse unutmuştum.
Sir Charles, je l'avais presque oublié.
Sonuçları ne olursa olsun, doğru olduğuna inandığın şeyi yapmanın verdiği üstün duygunun ne olduğunu unutmuştum.
J'avais oublié comme il était bon de faire ce qui est juste, en dépit des conséquences.
- Onları unutmuştum.
Je les avais oubliés.
Onlar o parçayı çalmadan önce bu işe nasıl karıştığımı unutmuştum.
Jusqu'à ce qu'ils jouent ça, j'avais oublié mon état.
Çünkü bunu tamamen unutmuştum.
Je l'avais oublié.
Öneriler, unutmuştum.
J'oubliais les citations.
Onu neredeyse unutmuştum.
Je n'y pensais plus.
Onların varlıklarını unutmuştum.
Merci bien... Bonsoir!
- Unutmuştum...
- J'avais oublié...
Ah, evet. Tamamen unutmustum onu.
J'avais oublié!
Onu tamamen unutmuştum.
Dommage!
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmadan 76
unutma sakın 19
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmadan 76
unutma sakın 19