Uste traduction Français
168 traduction parallèle
Sonsuza kadar ve... burayı küçük yuvamız yapsaydık.
J uste rester ici pour toujours... et se faire un petit chez soi ici.
Sen de bildiğin yoldan gidersin.
Amy, on devrait "uste" se séparer.
Üste konuşma orijinalinden daha zayıf bir el ile de yapılabilir ki bu gerçeği partnerin unutmaması gerekir.
Elle peut être faite avec une main plus faible que la demande originale. Il ne faut pas l'oublier.
Üste koymuş olmalısın, düşmüş.
Vous avez dû la poser à l'envers.
Üste para verseler gelmezdim.
Je ne mettrai plus les pieds ici, même pour une fortune!
Üste başına neler geleceğini söylemek gereksiz, değil mi?
Vous savez ce qui vous attend à la base, n'est-ce pas?
Delirmişsin. Üste olmuştur.
Ça doit venir de la base.
Üste ofis işi yapıyormuş.
Il était affecté dans un bureau.
Evet, evet. Üste yazın.
Merci, vieux!
Üste kalmak zorundasın.
Vous avez interdiction de quitter la base.
Üste cezalısın.
Vous êtes aux arrêts.
Üste olanın adı Cuff ve diğeri de Link. Mermerde dinlenirler.
Au dessus, c'est Bouton et l'autre, c'est Pression.
Üste düşman kuvvetlerine rastlanmadı.
Aucune force ennemie sur place.
Üste örtülen örtülerden sizin sorumlu olduğunuzu duydum.
C'est vous qui distribuez les couvertures?
- Üste.
- A la base.
Üste bize katılmak ister miydiniz? - Tam bir takımınız var.
Son comportement me paraît normal, comme sa voix et ses paroles, j'en conclurais donc que Karnas était sincère.
- Üste çıkmasına izin verme!
- Ne la laisse pas te bousculer!
Pekala. Üste koy.
Entendu, mets-les au-dessus.
Üste benden başka canlı var mı?
Recherche d'autres formes de vie.
Üste gerçekten bir şey varsa onu bulun ve öldürün.
S'il y a quelque chose à bord de cette station, trouvez-la et tuez-la.
Üste hâlâ bir VIP'miz var.
Nous avons une personnalité à bord.
Üste resmi bir erkekler kulübümüz var.
On a un bar à la base.
Üste işler nasıl?
Comment ça va, sur la station?
Üste meydana gelen bir çatışmayla ilgiliydi.
J'ai vu un affrontement ici.
Üste saat gece yarısını geçmiş olmalı.
Il doit être plus de minuit à la station.
Üste mi?
A la base? Oui.
- Ust uste iki corap giymesi gerekiyor.
Il doit porter 2 paires de chaussettes.
- Üste giyilmeyeceğine emin misin?
Tu es sûre que ce n'est pas un haut?
Üste değiller mi?
Ils ne sont pas à la base?
Hal Carver, bu Yvonne White. Üste bir hemşire.
Voici Yvonne White, elle est infirmière à la base.
Yanıt vermiyor. - Üste güç kaybı var.
- Le courant diminue dans la base.
Nereye yazılacak? Üste mi yoksa alttaki küçük boşluğa mı?
Je le mets là-haut, ou en petit, tout en bas?
Üste bir labaratuar teknisyeni.
Il est technicien de laboratoire à la base.
- Üste de biriyle yatıyor musun?
T'en niques un de la base?
- Üste çıktı
- Le docteur a flippé.
- Üste cep telefonu çekmiyordu.
- Le portable ne passe pas sur la base. - Asseyez - vous.
Ne söylemeye çalışıyor?
- Je dé... uste... - Quoi?
Üste görevli denizcilerimiz vardı.
Des Marines gardaient la base. - Vous avez des enfants?
Üste izni olan dört Stable var. Çok ilginç.
Quatre Sable sont enregistrées à la base.
Üste annesi de 500 alacak.
La maman prend 500 dessus.
Üste hassas mallar olduğunu biliyordu.
Le site abritait du matériel stratégique.
Üste bir salgın olma ihtimali yüksek olabilir.
Je pense qu'il y a de fortes probabilités que nous ayons une épidémie dans la base.
Üste bunu yapmayacak adam ve kadın yoktur.
Il n'y a personne dans cette base qui le ferait.
Üste dönünce görüşürüz.
- Oui, lieutenant.
Üste geçmemi ister misin?
Viens. Mettons-nous assis.
Üste görmemesi gereken bir şey görmüş, ve onlarda sinirlenmiş.
Elle a vu quelque chose à la base qu'elle ne devait pas voir, et ça les a rendus nerveux.
Üste olmaya mı çalışıyorsun?
Tu essaies de prendre le dessus?
Üste ağ geçidi devreleri var efendim güvenlik mekanizması uygulanarak, USD-TCP bağlantısı kurulabilir.
On a un serveur informatique, qui lance un mécanisme de sécurité chaque fois qu'une connexion USD-TCP est établie.
Üste mi kalıyor? Hayır.
Il a un appartement à Fullerton.
Üste çıkma, tamam mı?
Suivez moi, ne me lâchez pas d'accord?
- Üste miyiz?
- On est sur la base?