Varsın traduction Français
2,684 traduction parallèle
- Şey, şimdilik sen varsın.
- Toi, jusqu'à maintenant. - Génial...
Sen varsın.
Je t'ai eu.
Siz varsınız.
Mais je vous ai, vous.
Tüm bunların kaynadığında siz varsınız.
La source de tout... c'est vous.
Bu işte gerçekten para için mi yoksa o adamı aşağı almak için bahane aradığından mı varsın bilmiyorum.
Tu fais ça pour l'argent ou pour pouvoir coincer ce type?
Artık sen varsın.
Toi, tu es là.
Dümende sen mi varsın?
C'est toi à la barre?
Artık ne düşünürsem düşüneyim Aklımda hep sen varsın
À chaque fois que je pense C'est toujours à toi
Hayatta olup da beni dinleyen bir tek sen varsın.
Tu es resté en vie uniquement pour m'écouter.
Bi tek sen varsın canım
Mais chérie tu es la seule option.
Çevrede eli yüzü düzgün olan bir sen varsın, ne de olsa.
Trop tôt pour décider. Je t'ai dit ce qu'il en était.
- Elbette varsın. Herkes var.
Voyons, tout le monde existe.
İyi ki sen varsın.
Tu es bon pour elle.
İyi ki varsın
Je remercie Dieu pour toi
Micky'nin eski işlerinde bize yardım edecek Ve sen de varsın
Il va nous aider à reprendre les affaires de Micky. C'est là que tu entres en jeu.
Çünkü otelin içini görüp de hayatta olan tanıdığım tek sen varsın.
Vous seul avez survécu à cet hôtel.
- Oh, laf eden bir tek sen varsın. - Biliyorum.
Je répondais juste à ta question!
Buna karşı bir tek sen varsın. - Oylama yaptık.
T'es la seule à refuser.
Fidye notunu yazabilecek bir sen varsın içimizde. - Tek çare sensin.
Toi seule peux la rédiger correctement, comme elle doit l'être.
Burada savaş için mi varsın yoksa kadın için mi?
Tu es ici pour le combat ou pour elle?
İstediğin yere oturabilirsin, listede tek sen varsın.
Vous pouvez vous asseoir où vous voulez, vous êtes la seule personne sur mon listing.
Sen varsın ya, değil mi?
T'es avec moi, hein?
Burada sadece siz mi varsınız?
Vous êtes seuls ici?
Ama benim baktığım yerde hiçbir şey yok. Sırf sen varsın.
Mais de mon point de vue il n'y a rien d'autre que toi.
Bunu yapabilecek bir tek siz varsınız.
Y a que vous qui en soyez capables.
Sonra bir de sen varsın, Panter benim 33 yılımı verip kurduğumu tek elinle yıkmaya çalışıyorsun.
Et puis il y a toi, Panther... Toi qui essaies, tout seul, de détruire ce que j'ai mis 33 ans à construire.
O zaman sen varsın.
Je t'aurai, toi.
Varsın. Bir karın ve çocuğun var, unuttun mu?
Vous ne vous retirez pas, vous avez une femme et une fille, vous vous souvenez?
Sırada sen varsın. Ve yakında.
Tu es la prochaine.
Çünkü sırada sen varsın.
Parce que vous êtes le suivant.
Ama... elimde sen varsın.
Mais... bien, je te tiens.
Rosie için sadece sen varsın.
Tu n'avais rien. Tout ce que Rosie a est vous.
Hayatımda sadece sen varsın.
Tu es la seule que j'aime.
Bu işin arkasında sen varsın tabii ya.
Bien sûr, tu es derrière tout ça.
Benim için tek sen varsın.
Tu es le seul.
Düğün partisinde sen de varsın.
Bon, tu es au mariage.
Tanrıya şükür sen varsın. Gençlik zamanımdan beri pek çok değişti.
Heureusement que je t'ai, toi.
Olsun varsın o hâlde.
Ainsi soit-il.
Cherufe İçin Sırada Sen Varsın.
Le Cherufe est à vos trousses.
Herkes benden vazgeçmiş olabilir ama bana hâlâ inanan sen varsın.
N'importe qui m'aurait laissé tomber, sauf, eh bien, toi.
Oğlumun ölmesi gerekiyorsa varsın ölsün.
Si mon fils doit mourir, qu'il en soit ainsi.
Onların diline konuşabilen bir tek sen varsın.
Tu es le seul qui parle la langue.
Eskiden gezen biriydim ama şimdi sen varsın.
J-J'avais l'habitude d'errer, mais maintenant je vous ai.
Evet, Bölüm Beş'in başında sen varsın.
Ouai, bien tu est le chef de la section cinq.
Sadece Matrix'te olup Z-dalgalarını geliştiren siz 22 kişi varsınız.
Seulement les 22 qui étaient dans la matrice ont développé des ondes Z.
İster inan ister inanma ama Bölüm Beş'in başında sen varsın.
Que tu le veuilles ou non, tu diriges la section 5.
Bu fotoğrafta üçünüz de varsınız Shane'nin de yüzünün ucu gözüküyor.
Y a vous trois et un bout du visage de Shane.
Ada sıkıcı.. ama sen varsın
Depuis qu'on est coincé sur cette île. Ca craint! Excepté le fait d'être coincé avec toi.
Bir tek sen mi varsın?
Tu es seul?
- Sırada sen varsın Cato!
!
Sen de varsın ve sen de Tina.
Tu va le faire, et toi aussi, Tina. Je n'accepte pas de non comme réponse.