Vasile traduction Français
47 traduction parallèle
Sydney, Vasile Kabilov'u arıyorsun.
Tu cherches Vasili Kabilov.
- Vasile Rebegea.
- Vasile Rebegea.
- Merhaba, Bay Vasile.
- Bonjour, M. Vasile.
- Sayın Vasile lütfen! - Lütfen.
- Monsieur Vasile!
- Sayın Vasile, biraz...
Monsieur Vasile...
Sayın Vasile saat 12 : 08'de Çavuşesku kaçtığı zaman nöbetçi kulübesinde olduğunu söyledi.
M. Vasile dit qu'il était dans sa guérite à 12 h 08, quand Ceausescu a pris la fuite.
Sayın Vasile, bize yardımcı olabilecek bir konuya parmak bastı.
M. Vasile soulève ici un problème majeur qui pourrait nous aider.
Mesela, Sayın Vasile seni hiç görmemiş.
M. Vasile par exemple, ne vous a pas vu.
Ya Vasile Rebegea?
Et Vasile Rebegea?
Sesini aç Vasile.
Augmentes le volume, Vasile.
Vasile radyoyu kapat.
OK, Vasile, fermes la radio
Harika. Belki ona katılıp kahramancılık oynamak isteyen başkaları da vardır. Ya sen Vasile?
Peut-être quelqu'un d'autre voudrait le joindre et faire l'héros qu'est-ce que t'en pense, Vasile?
Vasile telsizden bir haber var mı?
Vasile, qu'est-ce qu'ils disent?
Vasile.
Vasile.
Sen Vasile ile burada kal, araca göz kulak olun.
Tu restes avec Vasile pour garder la voiture.
Evet.
Oui, c'est Vasile.
Ben Vasile.
Oui, on est tous bien.
İyiyiz.
Oui, c'est Vasile. Oui, on est tous bien.
Sevgili Vasile, sana sormak istediğim birşey var.
Cher Vasile, j'ai une faveur à te demander.
Vasile, şu konuştuğumuz konuyu unutmayacaksın, tamam mı?
- Vasile, n'oublie pas ce dont on a parlé!
Doiaru, Polis şefi Vasile ile el ele.
Doiaru s'est entendu avec Vasile, le chef de la Police. Le policier. Doiaru est...
Ve Vasile'ye polisleri de çağırmasını söyle!
Dis à Vasile d'emmener ses policiers!
- Vasile, adamlarını çağır. - Anlaşıldı!
- Vasile, va chercher de l'aide!
- Günaydın, Vasile!
- Mornin', Vasile!
Beni tavan arasında bıraktın hatırlatırım, şarap hasırının yanında, Vasile'e hikayeler anlatırken mi?
Rappelez-vous quand vous m'avez laissé dans le grenier, attendant avec l'osier de vin, pendant que vous étiez en train d'histoires à Vasile?
Vasile evde mi bak bakalım...
Voir si Vasile est à la maison...
Sen gelme Vasile.
Pas toi, Vasile.
Ion, söndür şunu.
- Fais pas chier, Vasile! Écrase-moi cette clope!
Kutsal Vasile duasını ve diğer duaları okudum.
Les pénitences de St Basile et d'autres prières.
Vasile Comescu.
Vasile Comescu.
Vasile, 5 gün önce ülkeye girişi yapmış.
Vasile est arrivé aux Etats-Unis il y a cinq jours.
Vasile ve Dracul ikisi de kurtuldu.
Vasile et Dracul ont survécu.
Vasile kardeşini öldürenin Callen olduğunu biliyor mu?
Est-ce que Vasile sait que c'est Callen qui a tué son frère?
Eğer Reinhardt gerçekten Callen'ın babasıysa Vasile için bir pazarlık malzemesinden başka bir şey değil.
Si Reinhardt est vraiment Le père de Callen n'est rien de plus qu'un atout en réserve pour ce que Vasile veut le plus.
Ailen gittikçe küçülüyor, Vasile.
Ta famille se réduit Vasile.
Kuzenlerin mi tükendi, Vasile?
Tu n'as plus d'autre cousin Vasile?
Zevlos 89'da Romanya Komünist rejimi düştükten sonra ortadan kayboldu ama Romanya son 20 yıldan beri onun John Vasile kimliği altında sahte bir isimle Los Angeles'da yaşadığına inanıyor.
Après la chute du régime communiste de 89, Mais la Roumanie pense qu'il a vécu ici à Los Angeles sous une fausse identité, John Vasile, pendant les 20 dernières années. Comment s'en est-il sorti si longtemps, sans être retrouvé?
Carla Shear.
Je suis l'avocate de Vasile.
Vasile'nin avukatıyım.
S'il vous plaît. Merci.
John Vasile 1993'te 6 aylıkken nekrotizan bağırsak iltihabından ölmüş.
John Vasile est mort d'une entérocolite nécrosante en 1993 à l'âge de six mois.
Callen'la Sam, Zevlos / Vasile'nin evinde silah ve dosyaların olduğu gizli bir zula buldular. Hah şöyle ya.
Callen et Sam ont trouvé une planque secrète remplie de dossiers et d'armes chez Zevlos alias Vasile.
FBI baskından sonra Maggie Vasile'yi izlemeye aldı o yüzden bunu o yapmış olamaz.
Le FBI surveille Maggie Vasile depuis l'intervention, donc ça ne peut pas être elle.
Buraya kendi rızamla geldiğimi ve soruşturmaya yardım etmek için işbirliği yapmak istediğimin kayıtlara geçmesini istiyorum. Ve Bay Vasile'yi bulmanıza yardımcı olmak ve onun masum olduğunu kanıtlamak için.
Je tiens à ce qu'on note que je suis venue ici de mon plein gré pour coopérer dans votre enquête et pour vous aider à trouver M. Vasile et prouver son innocence.
Vasile'nin arabası demek istedin sanırım?
Vous voulez dire le Range Rover de Vasile?
Sen Vasile de, ben Zevlos diyorum.
Vous dites Vasile, Je dis Zelvos.
Vasile nasıl?
Vasile?