Versin traduction Français
2,674 traduction parallèle
Nasıl karar versin?
Comment peut-elle choisir?
Yoksa Toad bana niye su tabancası versin ki?
Crapaud m'a filé un pistolet â eau.
Halanız size güzel bir öksürük ilacı versin de hiçbir şeyiniz kalmasın.
Tata va vous donner un bon sirop pour la toux. Avec ça, tout ira mieux.
Bana sekiz saat versin. Mekanı biliyor.
Dis-lui de me donner huit heures, il connaît l'endroit.
"Bırakalım da sonra ne diyeceğine o karar versin."
Qu'il décide de ce qui devrait être dit. "
Eksikliklerin ve kusurların sana güç versin.
Nourris-toi de tes défauts, de tes faiblesses.
Tanrı sizlere, bu dünyada ve diğerinde ferahlık, huzur ışık ve neşe versin.
"Que Dieu vous donne le réconfort et la paix, " Sa lumière et Sa joie, en ce monde comme dans l'au-delà.
Allah belanı versin!
Saloperie!
Allah belanı versin!
Perkele.
Allah belanı versin!
Bordel!
Allah belanı versin!
Fait chier!
Yani demek istediğin gidip arkadaşıma, ki ben onla birlikte mayo denemeye bile gittim, tanrı aşkına, ve - - ve - - ve bana belgeleri versin diye şantaj mı yapmam?
Tu me demandes de retourner à mon amie... une femme avec qui j'ai essayé des maillots de bain, bon sang... et de la faire chanter pour qu'elle me donne des documents?
Herkes dikkatini buraya versin, lütfen.
Votre attention à tous.
Tanrılar sana daha hayırlı bir son versin, Trakyalı.
Que les Dieux soient avec toi, Thrace.
Tanrılar bana bu sikik parmaklıkları köklerinden sökmek için güç versin!
Les Dieux m'ont donné la force de me libérer de mes chaînes.
- Seni dinler. - Birkaç günlüğüne bana izin versin.
Demande-lui de me laisser sortir un jour ou deux.
Ben de Albay emri versin ki oraya girip bu durumu uygun şekilde çözelim istiyorum.
Moi, j'espère que le colonel va nous ordonner de régler ça pour de bon.
O halde buna Kitty cevap versin.
Je propose de laisser Kitty répondre.
Kumaş panonun da, "chez" in de Allah belasını versin. - Chaise.
- Arrête avec ton nuancier et ta chaire.
Doğa sana hayat boyu güç versin.
Nature peut fournir force vivifiante.
- Neden Kral bana para yerine toprak versin ki?
Pourquoi me donner de la terre plutôt que de l'argent?
Bırak Baş Rahip cevap versin.
- Laissez le prieur parler.
O'hara, birisi cevap versin. Ne oldu?
O'Hara, quelqu'un, répondez.
Bırakalım yetkililer karar versin.
Les autorités le diront.
Peki, neden lokantada parayı reddedip sonra da dışarıda çölde buluşmaya karar versin?
Pourquoi refuserait-elle l'argent au restaurant... pour ensuite aller les rencontrer dans le désert?
Biri bana süngerli çubuk versin, lütfen.
Un stick éponge, s'il vous plaît.
Bırakalım da buna çizelge karar versin.
Je vais bien. Le tableau va en décider.
Bu yüzden buna insanlar karar versin derim. Denver.
Alors, je dis qu'on devrait laisser chacun juger.
Polis olmali, birisi onu kulüp kararlarini versin diye ayarlamis.
Un officier ou quelqu'un impliqué dans les décisions du club.
Polis olmalı, birisi onu kulüp kararlarını versin diye ayarlamış.
Il faut que ce soit un boss, quelqu'un qui compte dans les decisions du club.
Tanrı aşkına birisi benim şu piçi vurmama izin versin.
Bon sang! Laissez-moi canarder ce salaud!
Onun için oturup keyfime bakacağım, biraz da Ralph ders versin.
Je vais donc m'asseoir et laisser Ralph donner le cours.
O zaman Dave Grohl'a söyle salata kaşığımı geri versin.
Alors, dis à Dave Grohl que j'ai besoin de mon essoreuse à salade.
- Bırakalım da kendi karar versin.
- À lui d'en décider. - Très bien!
Allah sabrınızı versin.
Que le Seigneur te donne la force.
Allah belanızı versin. Belanızı versin.
Nom De Dieu!
Tatlım, bırak da Alexis kendi karar versin, olur mu?
Chéri, laisse Alexis se débrouiller.
Bence Damon ne söz verirse versin bir sürü insan ölecek.
Peu importe ce qu'il promet, de nombreuses personnes mourront.
Bu ne tepki. Allah belamı mı versin?
Tu me maudis?
Birini seçip, ister yalan söyle istersen doğruyu, Dr. Lightman da doğruyu söyleyip söylemediğine karar versin.
Mentez ou dites la vérité sur ce que vous voyez, Dr Lightman vous lira. D'accord.
Bu üzülmeye başladı. Birisi buna içecek bir şeyler versin!
La chose commence à s'énerver!
Duyan varsa lütfen cevap versin.
Si quelqu'un m'entend, répondez.
Sesimi duyan cevap versin lütfen.
Si quelqu'un m'entend, répondez.
Sesimi duyan varsa lütfen cevap versin.
À vous. Si quelqu'un m'entend, répondez.
Sesimi duyan varsa lütfen cevap versin.
Si quelqu'un m'entend, répondez.
Grup terapi insanları mutfakta çalışacaklar rapor versin.
Ceux de la thérapie, allez à la cuisine pour corvée de surveillance.
Seni orospu çocuğu! Allah belanı versin.
Fils de pute!
Parayı Travis'e vereyim de Pinter tatilden dönünce Travis ona versin diyordum tekrar gelmemek için.
J'espérais les confier à Travis pour qu'il les donne à Pinter. Ça m'évitera de revenir.
Sonra da ne karar verirse versin onu sonuna kadar desteklerdim.
Et je lui dirais qu'elle est dans une position très difficile... et que je la soutiendrais quoi qu'elle décide.
Hadi Allah versin yürü!
Vas-y, marche.
İyi, söyle de bana numarayı versin.
- Bien.