Vhs traduction Français
145 traduction parallèle
Betamax, VHS ve Super 8 kasetler mevcut.
Disponible en Bétacam, V.H.S. ou Super Huit.
- VHS mi?
- En VHS? - VHS.
- VHS. Ne istersen.
Ce que vous voulez.
1 l2'lik, 3l4'lik, Beta.
VHS, U-matic, Beta.
O ailelerin, video kasetine aktarıImış amatör filmleri var.
On a transféré des films des deux familles sur VHS.
- VHS video.
- Magnétoscope.
Princeton'a başvurum için Pazartesi'ye kadar bunun bir VHS kopyasını istiyorum.
J'aimerais une copie de ce reportage pour ma candidature à Princeton.
Niye bizde VHS bir makineye geçmiyoruz.
- Al, prends-moi.
Gördün, sana söylemiştim Al. Eğer bu VHS makinelerden bir tanesine sahip olsaydık,
- Selon toi, combien peut-on se faire?
Beta evde, VHS burada, ve içinde yemek olan bir buz dolabı.
Je ne sais pas, ça peut être gênant. Un million de dollars, Al.
Annesinden başka bir nasihat.
Ce sont des VHS, Al.
Evet, Al'ın anneside çok nasihat verdi.
Bien sûr, que ce sont des VHS. Quel idiot en serait encore au Beta?
Hop, çalkala, adım. Yarım adım, topuk değişimi.
Beta à la maison, VHS ici, et un frigo rempli de bouffe.
Şimdi, Marge, "Güzin Abla" diyor ki ; uçakla seyahat hakkında film seyretmek korkunu azaltırmış.
VHS VILLAGE AUTREFOIS LE BETA BARN Allons Marge, "Mme Abby" dit que de voir des films sur les voyages en avion peut aider.
- VHS'ye ayarlayın.
- Mettez sur V.H.S.
Bu odaya, bir VHS bir klima ve bir de buzdolabı koyun, kadın patlayacak.
Si on cumule VHS, clim et frigo, ça pète.
- V.H.S., bu Beta takımı!
VHS, ici Beta.
VHS yok mu?
Tu l'as pas en VHS?
VHS nedir?
- C'est quoi, le VHS?
Mini kasetten çekilmiş VHS kaset.
Une cassette VHS, faites de plusieurs films.
Eğer Marge, burada ölürsem, sana hatırlatmak istediğim bir şey var. İngiltere'den sakın video kaset almayın. Bizim videoda çalışmazlar.
Marge, si je meurs ici, il y a une chose dont je veux que tu te souviennes, n'achètes aucune VHS en Angleterre, elles ne passeront pas sur notre magnétoscope.
Çipler cep telefonundan ve tekerlekler VHS video cihazından.
Nous avons des puces WAP de GSM et les roues viennent de magnétoscopes.
Mike onu VHS kapaklarından kurtardı Laurel da ona bir yuva verdi.
Non, il l'a sortie du circuit de la VHS et elle lui a offert un foyer.
Bilirsiniz, tüm VHS koleksiyonum birinize kalacaktı.
La totalité de la collection de VHS devait être pour l'un de vous.
Çok yakında DVD ve VHS formatında
Quand Vivian Michaels a trouvé le travail de ses rêves, elle pensait être comblée,
Kişinev'de çocukken videomuz yoktu, DVD de yoktu.
Moi, quand j'étais un gamin à Kishinev, il n'y avait pas de VHS, ni de DVD, en ce temps-là.
Kitap yazmayla başlarsın, sonra medya kısmına adım atarsın, ortak toplantılar, DVD, VHS kopyaları...
Tu commences par un livre, fais une tournée médiatique, DVD, VHS.
Çünkü bizde VHS olduğundan sende izleyebiliriz, diye düşünmüştüm.
Parce que moi je n'ai qu'un magnéto.
VHS kasetten porno seyretmek çok sıkıcı.
C'est la plaie de regarder du porno sur K7.
Bu bir tür antik süper VHS çıkışı gibi bir şey.
On dirait une sortie Super-VHS antique ou quelque chose du genre.
Filmi traş bıçağı ile kesmek günlerimizi alırdı.
Avant cela prenait des jours. Trimer sur une cassette VHS avec une lame de rasoir.
Bizim zamanımızda kızlar sinemaya götürülürdü ya da bir VHS kiralanıp evde izlenirdi.
Avant, on emmenait une fille voir un film, ou on louait un VHS à voir chez soi.
VHS..
Il me le faut...
VHS istemiştim.
il me le faut en VHS...
Sizde..? Sizde Hayalet Avcıları var mı?
Est-ce que vous avez S.O.S. Fantômes en VHS?
Burada VHS satmıyoruz, dostum.
Y a aucune VHS chez nous, mon gars.
Gerçi artık kimsede kalmadı ama.
Ou je peux mettre ça sur VHS, bien que plus personne n'en ait.
Çok tozluydu, ama içinde yeni ellenmiş VHS kasetler olan bir kutu buldum.
Beaucoup de poussière... Mais une boîte de vidéo a récemment été bougée.
Kat, VHS kasetler ne oldu?
Kat, et pour les cassettes?
VHS kaset bulmak çok zor, bilmiyor musun?
De trouver des vhs de nos jours?
Bir keresinde yanlışlıkla, solistleri Josh'u kız kardeşimin arkadaşlarından biriyle karıştırdım ve onu benim Labyrinth videomu çalmakla suçladım.
Anecdote : J'ai déjà pris leur chanteur, Josh, pour un pote de ma soeur Et je l'ai accusé d'avoir volé ma VHS de Labyrinth.
Her neyse orada bir yerde elinde benim Labyrinth videom olan biri varsa mesaj yazsın, kargo parasını ben öderim.
Enfin, si un auditeur a ma VHS de Labyrinth postez-la, je paierai l'envoi.
Uzun geceleri geçirmek için sadece kasetlerimiz ve Blapouie vardı.
Pour passer les longues nuits, on avait que les VHS et le Blapouie.
Shawshank Redemption'dan ( * ) beri kaset görmedim.
Ma dernière VHS, c'était Les Évadés.
Fakat bence VHS videomuzun nimetlerini komşularımız ve iyi dostlarımız
Tout le monde va le savoir, maintenant.
İyi, ama gözüm üzerinde.
Pourquoi on n'achète pas un magnétoscope VHS? On loupe plein de bons films.
Bu güvenlik kamerası kasetini aldım.
J'ai cette VHS de surveillance.
VHS nedir?
C'est quoi, le VHS?
Artık kaset yok.
Je ne veux plus de VHS.
Tabii, VHS de yapabilirim.
Bien sûr.
Herbert!
Il dit avoir ta VHS de Labyrinth.