Viet traduction Français
146 traduction parallèle
Bence şu an asıl çelişkiyi Avrupalı proletaryalar ya da kapitalistler arasında değil daha ziyade savaşın meydana geldiği bölgelerde aramak gerekir.
mais dans une zone où la guerre inSarne et matérialise Et montre Se qui est une Sontradiction essentielle, par exemple, le Viet Nam. Cette disSussion est seulement basée sur le fait si Sette
Nickerson ona Viet Cong'muş gibi davrandı.
Nickerson a fait semblant de la prendre pour une Viet-Cong.
Viet Cong aynı şeyi yapıyor. Herkes yapıyor, her gün...
Les Viet-Cong font la même chose Tout le monde fait ça, tout le temps...
Devriye başıydım. Viet Conglu bir kadın bulduk.
Je menais une patrouille, on a trouvé une femme, une Viet-Cong
Bir Viet Cong'du. Bizden saklanıyordu.
C'était une Viet-Cong Elle se cachait de nous
Bir Viet Cong'un nasıl göründüğünü sanıyorsun, üniforma mı giyiyorlar?
A quoi est-ce que tu crois qu'un Viet-Cong ressemble.... il porte l'uniforme?
Beni Vietnam'a gönderirseniz, ölürüm!
Si vous m'envoyez au Viet-nam, je mourrai.
Vietnam'a gitmen gerekmiyor.
Pas la peine ïaller au Viet-nam.
Söylentilerden ve rastgele istihbarattan başka geriye hiçbir şey kalmamıştı. Çoğu da yakalanmış olan V.C.'den.
De temps à autre, un renseignement livré par un prisonnier viet.
Her taraf cesetlerle doluydu. Kuzey Vietnam'lılar, Viet-Kong'lular, Kamboçya'lılar...
Partout des cadavres, nord-vietnamiens, viêt-công, cambodgiens.
Alan Yates, Vietnam ve Afrika hakkında yazdıklarıyla ünlü.
Alan Yates, le réalisateur, connu pour ses documentaires au Viet-Nâm et en Afrique
Tıpkı Viet Konglar gibi! Haşere Kong!
Comme les Viêt-congs.
Viet-Kong'luları durdurmak için bir hava saldırısı çağrısı yapıldı.
Un bombardier a été envoyé pour stopper les Viêt-Congs.
J.J., Çin Sahili'ndeki Vietnamlı generale poposunu göstermişti.
Johnson a fait voir la lune en plein jour à un général viet.
Eğer Vietnamlı olsaydınız tekrar-eğitim kamplarında turp topluyor olurdunuz.
"Nous"? Si vous étiez viet, vous seriez à la cueillette des navets.
Ve Vietnam vatandaşlığına da pek istekli olduğum söylenemez.
Et je ne suis pas devenu viet...
Bu çekik gözlü orospuların yarısı Viet Kong ordusunda subay.
La moitié de ces putes bridées sont des officiers Vietcong.
"Kuzeyliler'ara ve yok et'saldırılarında yemek yiyen askerleri rahatsız etmemeyi öğrendiler."
''Avis au Viet : Le repas des marines en Recherche-destruction est sacré.''
Koşan herkes kızıldır.
Tout ce qui cavale, c'est du Viet.
Eğer kıpırdamıyorsa... iyi eğitim görmüş bir kızıldır.
Tout ce qui reste peinard, c'est du Viet bien dressé.
Kızılları özgürlük için mi haklıyoruz sanıyorsun?
Tu crois qu'on casse du Viet pour la liberté?
Ben de bu Kuzeyliyi farelere yem olarak bırakıyoruz diyorum.
Et je dis : La Viet fera de la bouffe à rats.
Eğer havada bir değişiklik olmazsa, 133 Ve 4. Piyade bölükleri.. arasındaki maç, Ban Mi Thout Parkında yapılacak. Yani Viet Ho ve Hguen Van Theiuh caddelerinin kesiştiği yerde.
Sauf mauvaise météo le match de base-ball á 1 0... entre la 1 33éme et la 4éme d'lnfanterie... reprendra au Parc Ban Mi Thout... angle rues Viet Ho, Hguen Van Theiuh, ici á Saigon.
Bunlar birer Fransız - Vietnam fahişesi.
Elles, c'est de la grande pute franco-viet.
Bu köylüyü kim getirdi?
Qui a amené le Viet?
Yalnız adı Charlie olan Vietnamlı bulmak çok zor oluyor.
Trés difficile de trouver un Viet Cong qui s'appelle Victor Charlie.
Bugün Vietnam'dan ayrılırken, içimde bir konuda hiçbir kuşku yok Vietkong bu mücadeleden yenik çıkacak... ve bu savaş yakında sona erecek.
Quittant aujourd'hui le Vietnam, je ne doute pas que... C'est Nixon. le Viet-Cong sera battu... et que nous gagnerons cette guerre.
Vietkong gitti.
Pas danger Viet Cong.
Arkadaşın bir Vietkong teröristi.
Votre ami est un terroriste viet.
Charlie'yi silahımla ensesinden hakladım.
J'ai rattrapé le Viet qui courait, j'avais mon poignard. Je le lui ai enfoncé dans le crâne.
Cua Viet Nehri Civarı, Vietnam
Près du fleuve Cua Viet
Bu film Vietnam Savaşı sırasında meydana gelen bir olaya dayanır.
Ce film se base sur un fait survenu pendant la guerre du Viët-nam.
Tam altımızda, şu saniyede Viet Kong tünelleri olabilir.
Là-dessous, en ce moment... y pourrait y avoir des tunnels Viët-congs.
Vietnam'dan kurtul...
Survivre au Viët-nam...
Vietnam'dan kurtulan sonsuza dek yaşar.
Survis au Viët-nam, et t'es immortel.
Viet Kong'lu musun?
T'es un Viët-cong? Viët-cong?
Kahrolası Viet Konglar kasabada.
Les Viët-congs sont là.
- O bir Viet Kong.
- C'est une Viët-cong.
VİETNAM SAVAŞI'NDA ÇARPIŞIP ÖLENLERE ADANMIŞTIR.
DÉDIÉ AUX HOMMES QUI SE SONT BATTUS ET SONT MORTS AU VIÊT-NAM
Bir gün VK'ler, bir gün değiller.
C'est des Viët-congs ou pas?
VK misin?
Viët-cong?
- VK misin?
- Viët-cong?
- VK, hayır!
- Pas Viët-cong!
Bu köy yalancı. VK barınağı.
Ce village donne asile aux Viët-congs.
Kong karıları düzüyor.
Les Viët-congs baisent.
Mağaralar var. VK olabilir.
Il y a des cavernes, et des Viët-congs.
- Bu bir çiftçi mi, VK mi?
- Paysan ou Viët-cong?
Bir VK şüphelimiz var.
On a une suspecte Viët-cong.
O bir VK fahişe ve biz onunla eğleneceğiz.
C'est une pute de Viët-cong, on va s'amuser avec elle.
VK fahişemizin bir VK fahişe olduğunu düşünmüyor.
Il croit pas que c'est une pute Viët-cong.
Bu bir VK değil.
C'est pas un Viët-cong.