Vivaldi traduction Français
58 traduction parallèle
Beethoven'dan Vivaldi'yi bile çalamaz yani.
Elle ne reconnaît pas Vivaldi de Beethoven.
Çocuklar sana deli oluyor, Haydn'i de Vivaldi'yi de unuttular.
Les garçons sont si amoureux qu'ils en oublient Haydn et Vivaldi.
Dün geceki Vivaldi konserine iki biletim vardı.
J'avais des billets pour un concert de Vivaldi.
Vivaldi'yi sever misin? Telemann?
Tu aimes Vivaldi?
- Vivaldi, kemanlar, şampanya.
Vivaldi, des violons, du champagne...
Vivaldi'den ve kırda uzun hafta sonlarından.
Vivaldi et les longs week-ends à la campagne.
Müzik : Shubert, Vivaldi | Shinichiro Ikebi
Musique : d'aprés Schubert et vivaldi et de Shinichiro Ikebi
- Size hakaret etmem Bay Vivaldi. - Yalan söylemen bir hakaret.
- Je ne vous insulterai pas, M. Vivaldi.
Herkes bilecek ki, Tony Vivaldi bir numaradır.
Tout le monde saura que Tony Vivaldi est le numéro uno.
Tony Vivaldi ve Torelli çetesi birleşiyor.
Tony Vivaldi et le gang de Torelli vont se rallier.
Vivaldi ile Torelli birleşiyor.
Oui, les Vivaldi vont se rallier avec les Torelli.
Vivaldi'nin ona dediklerine inanma.
Ne crois pas trop ce que Vivaldi lui a dit.
Şu Vivaldi, cenazede bir şey olacağını söylemişti.
Vivaldi a dit qu'il se passerait un truc à la fin d'un enterrement.
Yani Vivaldi gibi bir pislik torbasıyla anlaşma yaptın.
Alors, tu as passé un marché avec une ordure comme Vivaldi.
Vivaldi, Torelliy'le birleşti. Ama bu sahteydi. Onu mahvedecek.
Vivaldi s'est réconcilié avec Torelli, mais c'était bidon. ll le détruira.
Vivaldi. Bu?
vivaldi.
Şu an Boston'da Vivaldi umurumdaymış gibi davranabilirdim.
Merci. Je pourrais être à Boston et feindre d'aimer Vivaldi.
- Vivaldi. Four Seasons.
... les quatres saisons de Vivaldi?
Vivaldi, Valenti.
Vivaldi...
Vivaldi. ( Dört mevsim )
Vivaldi.
Rap bile değil, Vivaldi tarzı klasik müzikler.
Je parle pas de Sugarhill Gang mais bien de la vieille école Vivaldi.
- Vivaldi, "Güzel Şeyler Kulûbü" için. - İşte problem bu zaten,... problem bu işte.
Vivaldi, pour notre club.
Bach ve Vivaldi
Bach et Vivaldi.
- Bu çalan Vivaldi mi?
- C'est du Vivaldi?
- Vivaldi mi çalıyor?
- C'est du Vivaldi?
Vivaldi olmadığına sevindim.
- Tant que c'est pas du Vivaldi.
- Vivaldi.
- Vivaldi.
Vivaldi çalacak.
Surtout du Vivaldi.
Vivaldi, Dört Mevsim.
"Les 4 Saisons" de Vivaldi? "L'estate"?
Evet Vivaldi'nin dini müziğini anlat bakalım.
Voyons, euh... Parlez-moi de la musique religieuse de Vivaldi.
Dini müzik Vivaldi bir papazdı.
La musique religieuse... Vivaldi était prêtre. C'était un homme d'Église.
Vivaldi'nin Giustine operasının gerçekte neden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yok ama bana göre düzenbazlığı ima ediyor bir çeşit zarif ihaneti.
Je n'ai aucune idée de quoi parle "Giustino" la pièce de Vivaldi, mais cela me fait penser à quelque chose comme une sorte de double jeu élégant.
Bisiach, ben Vivaldi.
Bisiach, c'est Vivaldi.
Vivaldi devam et.
Vivaldi, poursuivez.
Birinin başında Vivaldi, diğerinde Farro olacak.
Une dirigée par Vivaldi, l'autre, par Farro.
Evet Vivaldi.
Oui, Vivaldi.
Vivaldi bunu duyabilseydi canlanırdı diye düşünüyorum.
Il est temps de déjeuner. Excusez-moi.
Çok güzel Vivaldi çalarım.
Je peux tout retourner avec du Vivaldi.
Umarım Vivaldi seversin.
J'espère que vous aimez Vivaldi.
Vivaldi olmadigi sürece güzel..
Oui, tant que c'est pas du putain de Vivaldi.
Bu Vivaldi falan değil.
C'est pas du putain de Vivaldi.
Merhaba, Vivaldi.
Allô, Vivaldi?
Ama bilemedin, Vivaldi değil, Bach'tı.
Bon, mais tu t'es trompé, ce n'est pas Vivaldi, c'est Bach.
Tuvaletlerde Vivaldi'nin çaldığı masalarda mumların olduğu sanatsal bir yer.
Bon, là où il fait son numéro, c'est quel genre de boîte? - Cabaret de luxe? - Non, monsieur.
Ne tür bir heykelden bahsediyorsun?
Ça serait plutôt le genre artiste avec des bougies sur la table et du Vivaldi dans les waters. Et qu'est-ce que c'est que cette statue dont vous parlez, là?
Vivaldi adında bir adam yazmış bunu.
Un certain Vivaldi a écrit ça.
- Vivaldi'yi nereden biliyorsun?
- Qu'est-ce que tu sais sur Vivaldi?
Vivaldi cenazeyi basacak.
Vivaldi va éclater ces funérailles.
Vivaldi.
Vivaldi.
Babam annemin karnına Vivaldi çaldıkları söylerdi.
Regarde ta feuille, Finn.
Güç bela biliyorum
Je sais à peine qui est Vivaldi.