Voilá traduction Français
4,424 traduction parallèle
Şimdi gerçeği söyledin aslında.
En voila une confession.
Ne güzel bir ses tonuyla söylediniz.
Voila qui me réchauffe le cœur.
Siyanürümüz bu.
Et, voila le cyanure.
İşte tetikleyiciniz.
Voila votre déclencheur.
İşte Holt!
Voila Holt!
O kadar.
Voila.
İşte bundan bahsediyorum.
Voila c'est de ça que je parle...
İşte bundan bahsediyorum.
Voila c'est de ça dont je parlais.
Sen merak etme.
Ne t'inquiète pas. Voila...
Al, al sana beş dolar.
Voila cinq dollars.
Al işte öğrendin
Voila.
İşte burada..
Voila, pour vous.
Bunu bana verdiğin an tam olarak nerede olduğumu hatırlıyorum.
Voila ton film. je me rappelle exactement où j'étais quand tu me l'a donné.
Suits'in 60'lı versiyonu işte.
Ugh! Suits se passe dans les années 60, voila ce que c'est.
İşte masa dediğin böyle temizlenir!
Voila comment je débarrasse!
İşte bu yüzden seni çağırdık.
Voila pourquoi nous vous avons appelé.
Yaşım hakkında yalan söyleyip söylemediğimi bilmiyorum, işte o kadar yaşlıyım.
Je ne sais pas si je ments sur mon age. Voila pourquoi je suis vieux.
Raporumuzun kopyaları burada.
Voila les copies de notre rapport.
- Nedeni bu.
- Voila la cause.
Haydi arkadaşlar.
Vous voila Venez les gars.
Ve şimdi benim en korkunç sırrım.
Voila mon pire secret.
Uzun lafın kısası şu, hamam böcekleri :
Okay, voila le résultat, les cafards.
Tamam işte oldu.
Nous y voila.
İşte başlıyoruz.
Le voila.
- Ve buradayım.
Et me voila ici.
İşte seninkiler.
Voila les tiens.
İşte buradasın.
Te voila!
Voila!
Voilà.
Al.
Voila.
Bende kralı var.
Voila une histoire pour toi :
Gidip yatacak mısın?
Tu vas juste, voila..
İşte paran.
Voila votre argent.
- Senin masan bu.
Voila votre bureau.
İşte böyle.
Nous y voila.
Bu yüzden.
Voila pourquoi.
İşte.
La voila!
İşte buradayız.
Alors nous voila.
Başlıyoruz.
Nous voila.
Ben buyum.
Voila qui je suis réellement.
Selam verir, bizi gördüklerini garantileriz biraz ızgara yeriz. Hepsi bu. Tamam mı?
Nous allons juste dire bonjour, s'assurer que nous soyons vus, manger un barbecue, et voila, d'accord?
Pekâlâ, işte aldıklarım.
Voila ce que j'ai pris.
İşte bundan bahsediyorum.
Voila de quoi je parlais.
Çünkü insanlar patronları tarafından ele verilmeyi sevmezler.
Parce que les gens n'aiment pas être balancé a patron, voila.
İşte burada.
Là voila.
Gerçekler şunlar.
Voila les faits.
Pekâlâ, Parsons hakkında bulabildiklerim şunlar, babası onu hukuk fakültesine gönderdikten sonra Adalet Bakanlığı'nda önemli kişilerin yanında katiplik yapmış.
Voila ce que j'ai sur Parsons. Après que son père lui ait acheté un diplôme de droit de l'Ivy League. il a été stagiaire pour quelques gros bonnets au Département de Justice.
Bu hiç beklenmedik bir şey.
Voila qui est inattendu.
Görüyorsun işte.
Hé ben voila.
Sıcak taşlar geliyor.
Très bien, et voila les pierres chaudes.
İşte orada.
Le voila.
Olay şu, South Street Limanı'ndan bir ihbar geldi. Çok üzgünüm.
Mais voila... ils m'ont rappelé au port maritime de South Street.