Wasserman traduction Français

Kova burcusun, histoloji testi, vajinal sıvı... Güzel, doktora gösterirsin.

Wasserman, examen histologique, frottis vaginal.

Sheinberg'le Wasserman gitmek zorunda kaldı... ... ama Batı Şeria'nın güvenliği... ... partiye zamanında gelmenizden daha önemli.

Sid Sheinberg et Lew Wasserman ont dû partir... mais la sécurité de la Cisjordanie... compte plus que d'être à l'heure à notre fête.

Dr. Wasserman?

Dr. Wasserman?

Napolyon, Lew Wasserman ve David Picker icin ne düsünürdü acaba?

Je me demande ce qu'il penserait de Lew Wasserman et de David Picker.

Kime rastladım biliyor musun?

Devine qui j'ai croisé? Allan Wasserman.

Allan Wasserman. Yemeğimiz ondaymış.

C'est lui qui avait notre commande.

- Wasserman mı?

- Qui, Wasserman?

Bu arada, oranın sahibiyle ilgili bir sorunum var, Allan Wasserman'la.

De plus, j'ai un petit problème avec le mec de la direction, Allan Wasserman.

Wasserman bunun son şansımız olduğunu söylüyor. Bu kadar.

Wasserman a dit que c'était notre dernière chance.

Dişçi Wasserman'ı aramış, karımı döven biri olduğumu sanıyor.

Le dentiste a contacté Wasserman qui pense que je te bats.

Wasserman ile birlikte uzaya giden adam senaryosu varmış.

Lui et Wasserman ont un scénario a propos d'un astronaute.

Ve Lew Wasserman ile Hollywood'un diğer sahiplerinin adamı haline geldi.

Il était ensuite passé bras droit de Lew Wasserman, et d'autres hommes d'influence d'Hollywood.

Wasserman, sen de ikincisin. Tamam.

Wasserman, en suivant.

Wasserman'ın partilerinde hep onun görünüşünden söz ederdin.

Tu te souviens comme tu remarquais toujours sa silhouette?

Bu da Fransız polisinden Elise Wassermann.

Elise Wasserman de la police française.

Evet, Wasserman'a en ufak bir üçkağıt olursa Universal'i bırakacağımı söyledim.

Vous êtes sûr? Oui, j'ai menacé de quitter Universal s'il y avait une entourloupe.

Ricky Wasserman.

Ricky Wasserman.

Pardon, Lew Wasserman'in komsusuyla konusuyorum da.

Tu permets, je cause au voisin de Lew Wasserman.

Belki bu o'dur.

Dans le public, à un moment donné, il y avait un homme nommé H. Barton Wasserman

İzleyicilerde bir durum vardı, diğeri H. Barton Wasserman adlı adam devam eden filmi izliyordu. Evinde görmek istediği bir görüntüydü...

qui regardait ce film en continu, et qui en voulait un chez lui.

Wasserman Peterman bürosunu seçeceğiz.

On va aller avec Wasserman Peterman.