Wellspring traduction Français
31 traduction parallèle
Adı Gençlik Pınarı'ydı.
On l'a appelée Wellspring.
Gençlik Pınarı durdurulduğu zaman ayrılmıştım.
J'étais parti quand Wellspring a fermé.
Gençlik Pınarı programı. 80'lerin ortasından 90'ların başına.
Du programme Wellspring, du milieu des années 80 jusqu'au début des années 90.
Gençlik Pınarı programı, Austin Farrar?
Le programme Wellspring, Austin Farrar?
İstediğine bakabilirsin ne kaldıysa artık arşivimizde Gençlik Pınarı'ndan.
Vous pourrez chercher tout ce qu'on a concernant Wellspring.
Ayrıca, kadınlar ve çocuklar ortadan kayboldu. Hepsi de Tuttle'ın Gençlik Pınarı programıyla desteklenen okulların 15 kilometre çapından.
Deux... femmes et enfants ont disparu, dans un rayon de dix miles autour d'écoles financées par Tuttle Wellspring.
Bombalama olayı sırasında Malik Wellspring Fruit şirketi adına kamyon şoförü olarak çalışıyormuş.
Au moment de l'attentat, Malik travaillait comme livreur pour Wellspring Fruit.
- Wellspring Fruit.
Wellspring Fruit.
Wellspring Fruit şirketinde geçirdiği zaman sonucunda Malik dağıtım güzergahları konusunda uzman olmuştu.
Grâce à son travail chez Wellspring Fruit, Malik est un expert des routes de distribution.
Well Spring hakkında iyi şeyler duydum.
- Wellspring a bonne réputation.
Daha sonra kuyudan haberi oldu, Fillory'deki en eski lokasyon.
Il a entendu parler de Le Wellspring, le plus ancien lieu de Fillory.
"Kuyu" nun büyüsü çok güçlüydü, onu öldürdü... içindeki insani her şeyi.
La magie du Wellspring est si puissante qu'elle a tué... son humanité.
Yani, her gece "kuyu" ya gidiyor, ama hiç bir harita da yok.
Donc il se rend au Wellspring chaque nuit, mais ce n'est sur aucune carte.
Tüm büyünün kaynağı?
Le Wellspring de la magie?
Kaynak tam olarak nerde?
Où se trouve l'actuel Wellspring?
Wellspring içkilerinden, derhal.
À la source du pouvoir, vite.
Canavarın her gün buraya geldiğini biliyorum ama bu... bu kadar içip Wellspring'i kurutması mümkün mü ki?
Je savais que la bête venait là tous les jours, mais... c'est impossible même pour lui de drainer autant la source?
Wellspring yok, bıçak yok.
Pas de source, pas de dague.
Kral olarak taç giymediğin sürece Wellspring'e gitmemize izin vermeyecekler.
Ils ne nous laisserons pas entrer à Whitespire pas avant que tu sois couronné grand roi,
Wellspring bağlılığı ve Canavar sağ olsun altyapı eksiklerimiz ve büyük büyü sorunlarımız var.
Plus une infrastructure usée et de gros problèmes de magie grâce à la bête et son addiction à la source.
Canavar şu an Wellspring'e gidip kurutana kadar içine çekerse Fillory'de büyü kalmayacak. - Orada ölürse... - Burada da ölür.
C'est une bonne question pour le cours d'histoire, mais si la bête atteint la fontaine maintenant et l'assèche complètement, plus de magie à Fillory.
Abigail size paranın Wellspring'i karşılayamayacağını hatırlatır.
Abigail voulait vous rappeler que l'argent ne peut pas nourrir la source.
Filtreleme sistemine çalışan aldık ama Wellspring yeterince hızlı düzelmiyor.
Nous avons employé plusieurs systèmes de filtres, mais la source ne s'assainit pas assez vite.
Canavar Wellspring'e sıçtı.
La Bête a chié dans la Source.
Ember Wellspring'e sıçmıştı.
Ember a chié dans la Source.
Ve, elbette, hazırlıklarımız Wellspring'in süregelen kararsızlığından etkilenir.
Et nos préparatifs sont affectés... par l'instabilité du Puits.
Pekala, güzel, kelimenin tam anlamıyla Wellspring'i dehşete düşürmek için çalışan mühendislere sahibiz.
OK, et bien, tous les ingénieurs... du royaume tentent de nettoyer le Puits.
Wellspring'in halledilmesi pahalıdır.
Nettoyer le Puits est cher.
Wellspring'de olması gerekiyor.
Le fiacre royal peut nous y emmener en moins d'une heure.
Temel olarak iki numara. Ben Wellspring'i bozdum.
J'ai souillé la Source.
Ember aslında Wellspring'de bok mu var?
Ember a réellement chié dans la Source? Tu es un animal de ferme!