Wennerstrom traduction Français
40 traduction parallèle
Blomkvist, Wennerstrom Grup kurucu ve başkanı Wennerstrom'un devlet fonlarını Polonya'da endüstriyel kalkınmada kullanmak yerine Hırvatistan'daki Ustaşa'nın sağ kanadıyla silah anlaşması yapmak için kullandığını iddia ediyor. - Teşekkürler.
Blomkvist accusait Wennerström, PDG du groupe Wennerström, de s'être servi de fonds destinés à l'industrie polonaise dans une vente d'armes avec l'extrême droite croate.
Wennerstrom'un basına ve FSA'ya bir mesaj göndermesiyle ilgili :
Wennerström a envoyé un message à la presse et à la FSA.
Bay Vanger'in de Wennerstrom'a karşı ufak bir ilgisi vardır.
Pardon? M. Vanger ne porte pas M. Wennerström dans son cœur.
Editörlüğü senin devraldığını. Wennerstrom'a verilen tüm bu rahatsızlıktan dolayı üzgün olduğunu. Benimse herhangi bir açıklama yapmaya hakkım olmadığını.
Que tu deviens la patronne, que tu es navrée pour Wennerström et que je suis injoignable.
Sana Hans-Erik Wennerstrom'u takdim etmeme izin ver.
Laissez-moi vous l'offrir. Hans-Erik Wennerström.
Wennerstrom beyaz bayrak salladığımı görmek istiyor, kırmızı değil.
Wennerström veut que je capitule, pas que j'attaque.
Bay Wennerstrom'dan mı bahsediyorsunuz?
Vous parlez de M. Wennerström?
Bay Wennerstrom bunu tekrar denemek istiyorsa karşısında onunla savaşmaya parası yeten bir şirket bulacak.
Si Herr Wennerström veut réessayer, il affrontera un groupe qui a les moyens de riposter.
Wennerstrom eğlenmedi ama.
Wennerström s'est pas amusé.
Wennerstrom'un kovulmasını bırak çalıştığını bile hatırlamıyorum.
J'avais oublié qu'on avait employé Wennerström.
Eminim bununla, kamuoyu mahkemesinde Wennerstrom'u yenebileceğini düşünmüştür.
Il a cru qu'avec ça, le peuple l'aurait condamné.
Bana Wennerstrom'un enkazını önüme tepsiyle koyacağına dair söz vermişti.
Il m'a promis Wennerström sur un plateau.
Wennerstrom olayı nasıl oldu?
Explique-moi le truc avec Wennerström.
Eminim Wennerstrom'un adamlarından biridir.
Cette source anonyme était en fait un laquais de Wennerström.
Wennerstrom hakkında aynı mı düşünüyorsun?
Et si c'était sur Wennerström?
Menkul Dolandırıcılık Bürosu bu konuda Bay Wennerstrom kadar emin değil.
Le Bureau des Fraudes n'est pas aussi catégorique.
- Bay Wennerstrom'a yakın olan kişilerle başlayarak.
- En commençant où? - Les proches de Wennerström.
Bay Wennerstrom bugün bir yorum yapabilecek durumda değil. Fakat ben sorularınızı memnuniyetle yanıtlayabilirim.
M. Wennerström est indisponible mais je vous répondrai volontiers.
Borsa Güvenlik Komisyonu paneli öncesi ortadan kaybolması sonucu Wennerstrom Grup CEO'su için bir arama emri çıkartıldı.
Absent devant la Commission de contrôle boursier, le PDG du groupe Wennerström est recherché.
Barbados'ta tatilde olan İsveçli bir turist kaçak ekonomist Hans-Erik Wennerstrom'un nerede olduğunu bildiğini söylüyor.
Un touriste suédois en vacances ici dit savoir où se trouve le financier Wennerström.
Uluslararası Bankacılık Komisyonu'nun açıklamasına göre Wennerstrom, Millennium'daki haberin yayınlanmasından bir hafta sonra Cayman Adaları'ndaki Kroenfeld Bankası'ndaki hesapları boşaltmış.
Selon la Commission internationale bancaire, Wennerström, une semaine après la publication de Millennium, a vidé ses comptes des îles Caïmans.
Wennerstrom'un hakkındaki soruşturma, dünya çapındaki bağlantıların çıkmasıyla artık bir spekülasyona dönüşmüş durumda.
Les liens de Wennerström avec des organisations criminelles ne soulèvent plus que des questions.
Wennerstrom son günlerini...
Après une vie dorée, Wennerström finit seul et anonyme.
Başarılı yatırımcı Hans-Erik Wennerström'e büyük bir iftira atmakla suçlanan gazeteci ve Millennium dergisinin yayım sorumlusu Mikael Blomkvist'e karşı açılan davanın kararı bugün verilecek.
On attend le verdict du procès Wennerström, dans lequel le journaliste et rédacteur en chef de la revue Millénium, Mikael Blomkvist, est poursuivi pour diffamation par le célèbre homme d'affaires, Hans-Erik Wennerström.
Blomkvist, Wennerström'ü yasadışı silah ticareti ve 60 milyonluk dolandırıcılıkla suçlamıştı.
Blomkvist avait accusé Wennerström de s'être livré à un trafic d'armes en détournant 60 millions de couronnes.
Wennerström'üm Millennium'a karşı açtığı bu davada, sanık Mikael Blomkvist 8 suçlamanın 6'sından suçlu bulunmuştur.
Dans l'affaire Wennerström contre Millénium, l'accusé Mikael Blomkvist est reconnu coupable de six chefs d'accusation sur huit.
Sanık, 3 ay hapis cezası ile Hans-Erik Wennerström'e 150.000 dolar tazminat ödemeye mahkum edildi.
Il est condamné à trois mois de prison ferme et devra verser 150.000 couronnes de dommages et intérêts à Hans-Erik Wennerström.
Wennerström, Blomkvist'i Nakavt Etti
Wennerström met Blomkvist K.O.
Wennerström davasıyla ilgili garip bir şey var.
Y a un truc pas net dans l'affaire Wennerström.
Wennerström Şirketi'yle ilgili eski okul arkadaşlarımdan biri bana bir ipucu verdi.
Un ami m'avait conseillé de m'intéresser au Groupe Wennerström.
Wennerström adı her yerde karşımıza çıktı.
Le nom de Wennerström était partout.
Wennerström şirketi, yaşayan şekilsiz bir canlı gibidir Hans-Erik Wennerström'e iftira etmekten ceza alan gazeteci Mikael Blomkvist, Wennerström'ü tekrar suçluyor.
L'empire Wennerström est un organisme vivant qui... Mikael Blomkvist, ayant purgé sa peine dans l'affaire Wennerström, revient avec de nouvelles accusations à l'encontre du financier.
Millenium'um kapak sayfasında Wennerström'ü ciddi ekonomik krizlere neden olmakla suçluyor. - Onu neden suçluyorsunuz?
Dans un numéro spécial de Millénium, il accuse Wennerström d'une série de délits financiers derrière le paravent du Groupe.
- Wennerström'e ne olacak?
Ça m'en a tout l'air. Et Wennerström?
Blomkvist'e göre Wennerström imparatorluğu üçüncü dünya üzerindeki karteller üzerine kurulu. Uyuşturucu ve yasadışı silah ticareti yapan kartellere.
Blomkvist parle d'un empire bâti sur les cartels du tiers-monde impliqués dans le trafic international d'armes et de stupéfiants.
Aranan yatırımcı Wennerström İspanya Marbela'daki evinde bu sabah ölü olarak bulundu.
Le financier Hans-Erik Wennerström a été retrouvé mort ce matin dans un appartement de Marbella.
Hiç şüphe yok ki polis Wennerström şirketlerinin tüm hesaplarını gözden geçirecek. Görünüşe bakılırsa, Cayman Adaları'nda çekilen bir miktar para var.
En examinant les comptes du Groupe Wennerström, la brigade financière a constaté qu'une importante somme d'argent s'était volatilisée d'un compte offshore.
- Evet, Wennerstrom.
- Wennerström.
Milenyum dergisinin güncel haberine göre kendisini başarılı bir şekilde dava eden aynı şirketi suçluyor.
Dans le dernier numéro de Millennium, il accuse celui qui l'a poursuivi avec succès, Wennerström...
Yakın mesafeden başına üç kurşun sıkılarak öldürülmüş.
Les autorités locales ont confirmé que c'était bien le fugitif Wennerström retrouvé avec trois balles dans la tête.