Westbrook traduction Français
63 traduction parallèle
Westbrook'da oturur.
Il vit vers Westbrook.
Westbrook Mall'da bir turizm acentesi var. Bozuk plak gibisin.
Elle a une agence de voyage dans la galerie Westbrook.
- Adı Vicky Westbrook.
Elle s'appelle Vicky Westbrook.
Bir iş adamı ve torununun, Rockwater Gölü'de balık tutarken buldukları sandıktan çıkanlar dehşet vericiydi.
Une découverte macabre a été faite à Westbrook. Un coffre a été découvert à Rockwater Lake au cours d'une partie de pèche par un homme d'affaire local et son petit fils.
Böyle bir facia yaşamamanız adına, okulum Westbrook için Cadılar Bayramı şekerleri satıyorum.
Pour prévenir cette tragédie, je vends des bonbons pour mon école. - L'institut Westbrook.
Jenny Bennett. Westbrook İlkokulu'nda iki dönemdir sınıf başkanıyım.
Jenny Bennett, chef de classe à l'institut Westbrook.
Emma Westbrook.
Emma Westbrook.
Westbrook Okulundan.
L'école de Westbrook?
İkimizin de Eagles'tan oyuncuları var. Onda Brian Westbrook var.
Il a Brian Westbrook dans les Aigles de Philly.
- Westbrook, Westbrook.
- Wesrbrooke. - Rafraîchir.
- Ronald Westbrook.
- Ronald Westbrook.
Kimmiş?
Qui c'est? "Harold Westbrook."
Aman Tanrım sen Raquel Westbrook musun?
oh mon dieu, Vous êtes Raquel Westbrook?
Sen Raquel Westbrook musun?
Etes vous Raquel Westbrook?
Vanity Fair'ın internet sitesinde Marshall Westbrook'un yazdığı kısa bir yazı vardı- - görmüşsündür muhtemelen- - O yazısında "haber sunucularının Jay Leno'su" diyordu sana.
Sur le site internet de Vanity Fair, il y avait un petit texte de Marshall Westbrook- - vous l'avez probablement vu- - où il vous appelle le "Jay Leno des présentateurs de JT."
- Jack Westbrook.
Jack Westbrook.
Peşine düşmeyin Bay Westbrook.
M. Westbrook, ne le poursuivez pas.
Bay Westbrook?
M. Westbrook?
Bugün 00 : 34'te Boston'lu savunma avukatı Jack Westbrook bir market otoparkından kaçırılmış.
À 00 h 34. Jack Westbrook, avocat de défense de Boston, a été enlevé sur le parking d'une épicerie.
Alo? Bay Westbrook?
M. Westbrook?
Aksi kanıtlanmadıkça Jack Westbrook hayattadır.
Sans raison de croire le contraire, Jack est vivant.
Olmaz Bay Westbrook.
Ne faites pas ça, M. Westbrook.
Jack Westbrook'un hayatı kusursuz olma rehberi gibi.
La vie de Jack Westbrook se lit comme un guide de pratique à être parfait.
O Bayan Westbrook mu?
C'est Mme Westbrook?
Jack Westbrook ne zamandır şirketiniz için çalışıyor?
Depuis quand Jack Westbrook travaillait pour votre firme?
Eğer Westbrook evinde ya da iş yerinde değilse neredeydi?
Si Westbrook n'était ni chez lui ni au boulot, où était-il?
Reid ve ben Westbrook'un bir ilişki yaşadığını düşünüyoruz.
Reid et moi pensons que Westbrook avait une liaison.
Westbrook.
Westbrook.
Bu yüzden Jack Westbrook pozisyonunu kullanarak genç kurbanların güvenini suistimal etti.
On croit que Jack s'est servi de sa position d'autorité pour abuser de la confiance de ses jeunes victimes.
Westbrook avukat olarak kandırabileceği savunmasız kurbanlara özgürce erişebildi.
En tant qu'avocat, Westbrook avait libre accès à des victimes vulnérables faciles à duper.
Westbrook'un dairesinde kurbanlarına ait yüzlerce fotoğraf bulduk.
On a trouvé des centaines de photos des victimes de Westbrook dans son appart.
İki kurban da küçükken suç işledi ve Westbrook'la böyle tanıştılar.
Plus jeunes, chacun a eu des démêlés avec la loi, c'est là où le contact a eu lieu avec Westbrook.
Westbrook'u kesinlikle adalete teslim edeceğimizi belli edin.
Faisons qu'on compte bien d'amener Westbrook au tribunal pour ses crimes.
Niye bunca yıl sonra Westbrook'un peşine düştüler?
Pourquoi s'en prendre à Westbrook, après toutes ces années?
Westbrook bu çocuklara dokunmadı.
Westbrook ne touchait pas à ces gamins.
Tamamen bağımsız ve Westbrook'un kariyerini etkilemeyecek bir yeri aramalıyız.
On doit rechercher un lieu totalement étranger, sans influence avec la carrière de Westbrook.
Westbrook hakkında öğrendiklerim arttıkça kurtarma isteğim azalıyor.
Plus on en apprend sur Westbrook, moins je veux le sauver.
Westbrook 2005'de gönüllülerce işletilen Sudworth Place adındaki tesisle çalışmış.
Selon ça, remontant à 2005, Westbrook a travaillé avec un centre bénévole appelé Sudworth Place.
Aynı gece Jack Westbrook'un kaybolması tesadüf değil.
Aucune coïncidence que plus tard dans la nuit Jack Westbrook ait été enlevé.
Westbrook öldü.
Westbrook est mort.
Gideli bir saat oldu ama Westbrook'un iki kurbanı daha ortaya çıktı.
On n'est parti qu'une heure et 2 autres victimes de Westbrook se sont présentées.
Lauren White, 674 Westbrook Sokağı, Annapolis.
Lauren White, 674, Westbrook Drive, Annapolis.
Bunlar, kötü bir yenilgi sonrasında, Kevin Durant * ve Russell Westbrook *.
Ok, c'est Kevin Durant et Russell Westbrook après une dure défaire.
Alkollü araba kullanıyor. Lowestoft yolu The Bells'ten, Westbrook'a gidiyor.
Il est ivre et vient de partir en voiture de Westbrook en direction de Lowestoft.
lord westbrook, Siz İngilizsiniz, ama savaş gemisiyle gelmediğinizi söylüyorsunuz?
Vous êtes Anglais, lord Westbrook, mais vous dîtes que vous n'êtes pas venu avec le bateau de guerre?
Ben lord Simon Westbrook'um. İngiliz elçisiyim.
Je suis Lord Simon Westbrook, l'émissaire anglais.
Lord Westbrook, İngiltere'nin sizi Portekiz'e yeni elçisi yapmasından memnun musunuz?
Lord Westbrook, êtes-vous satisfait que l'Angleterre ait fait de vous son nouvel émissaire au Portugal?
Benimle oyun oynama, Westbrook.
Ne jouez pas avec moi, Westbrook.
Vincent, Yargıç Westbrook'un konuşmasını sağladı ama önünde canavara dönüşmesi gerekti.
Vincent a parlé au Juge Westbrook mais... Mais il s'est montré sous sa forme bestiale devant lui.
Westbrook'un söyleyecekleri konusunda endişelenmiyor musun?
Tu n'es pas inquiet de ce que Westbrook peut dire sur toi maintenant?
Neyse, artık Sam'in neden Yargıç Westbrook'a saldırdığını biliyoruz.
Maintenant on sait pourquoi Sam a attaqué le Juge Westbrook.