Whittaker traduction Français
138 traduction parallèle
Acılı gözün, bu sabah nasıl? John Whittaker
Comment votre père se porte-t-il ce matin?
Sanmıyorum Mrs. Whittaker.
" Je ne crois pas, Mme Whittaker.
Mrs.Whittaker, Larita'nın hayatını kendine dert ederken, toplum içinde, ona karşı güler yüzlü ve nazikti.
Mme Whittaker a fait à Larita la vie impossible, en privé. Néanmoins, publiquement tout était sourires et douceur avec elle.
Albay ve Mrs. Whittaker Mr.Mrs. Green Ailesini Danslarına davet eder.
Le colonel Whittaker et Madame, invitent M. et Mme Green à leur bal...
Parti davetiyelerine, yardım edemez miyim, Mrs. Whittaker?
"Puis-je vous aider avec les invitations pour la fête?"
Sizin dünyanızda, her şeyi çok az anlarsınız, Mrs.Whittaker.
"Dans votre monde on ne comprend pas grand chose, Mme Whittaker."
Veraset, Boşanma ve Deniz Hukuku Bölümü Salon II. 10 : 30 Savunmasız Boşanma Whittaker'lar
JUGEMENT N.2 : PROCÈS DE DIVORCE
- Bayan Whittaker'ın partisi için giyinme zamanı geldiğinde. - Ulu Tanrım!
Elle doit se changer pour la soirée.
Ama hâlâ Whittaker'lar için çok şık değil.
Mais ce ne sera pas une soirée habillée.
Benim adım Annie Whittaker.
Je m'appelle Annie Whittaker.
Ama Bay Whittaker! Bay Whittaker!
M. Whittaker!
Walt Whittaker.
- Walt Whittaker.
- Siz Bayan Whittaker mısınız?
- Mme Whittaker? - Oui.
- West Village'a onunla gidin Bn Whittaker.
- Allez à West Village avec lui.
Adım Walt Whittaker.
Je m'appelle Walt Whittaker.
Ne? Sen şu Duck Head Point'li Whittaker denen adam değil misin?
Vous êtes le Whittaker de Duck Head Point?
Walt... Buna dikkat etmek, Whittaker Walt.
Ecoute, Whittaker Walt.
- Adım Whittaker.
- Je m'appelle Whittaker.
- Bay Walt Whittaker?
- M. Walter Whittaker?
Bayan, sen ve Whittaker Walt iyi sohbetiniz olur başka gün, evet?
Madame, vous et Whittaker Walt ferez la conversation un autre jour, oui?
Whittaker Walt, tekne yerinden adamları çekiyor, sen biraz fikir var.
Vous avez idée pour amener hommes au bateau? Non!
Whittaker Walt, Eğer sen dualar yapan bir adam bu özel dua için zamandır ki hepsi iyi gidiyor.
Whittaker Walt, si tu es homme de priére, il est temps de prier que tout va bien.
- Adı Whittaker.
- Il s'appelle Whittaker.
Ama sen, Whittaker Walt sen de delisin mi?
Whittaker Walt, tu es fou aussi?
- Whittaker Walt, bu çok kötü.
Whittaker Walt, pas bon.
Bir Amerikalı. Whittaker Walt.
Whittaker Walt.
Walt Whittaker, ve o doğru söylüyor.
Walt Whittaker, il dit la vérité.
Takım iki Melbourne, Whittackers'a, takım üç Habys'e gidiyor.
Equipe N ° 2 : Melbourne, Whittaker.
Whittaker, sen evin kuzey kanadına bak.
Whittaker, l'aile nord.
Bayan Whittaker'in evinin önüne bir ambulans geldi dükkândakiler onun aşırı doz aldığını söylüyorlar.
Paraît que c'est une overdose. Viens, on va voir.
Alger Hiss eyalet departmanı diplomatlarından biri.... olmakla suçlanan serbest yazar WhittakerChambers... gizli dökümanları Sovyetler birliğine kaçırmakla suçlanan.
Alger Hiss était un diplomate au secrétariat d'État que le journaliste freelance Whittaker Chambers a accusé... de refiler des documents secrets à l'Union soviétique.
Whittaker Chambers'48'de bana geri söylüyor- -
Whittaker Chambers me disant en 1948...
Shebanski teknisyen.
Whittaker, le commandant. Jennifer Wills, toubib.
Binbaşı Frank Whittaker.
Whittaker, Major Frank.
Bu nedenle Whittaker 6 seviye emretti, bu seviye. madenin derinliklerinde, kapalı, gaz yüzünden.
Donc Whittaker a ordonné que le niveau 6, c'est le niveau le plus profond de la mine, soit fermé, à cause des gaz.
Schilling, Madenden geri döndü. Elinde büyük bir bıçak vardı ve Binbaşı Whittaker'in ofisine doğru yürüdü.
Schilling remonte de la mine et il a ce gros couteau dans la main, et il entre dans le bureau de Whittaker,
Galiba oraya Binbaşı Whittaker'e yardım için gitti.
Je suppose qu'il voulait entrer pour aider Whittaker.
Buraya gelirken yolda, Whittaker'in cesedini bulduk.
Nous avons trouvé le corps de Whittaker en arrivant.
Muhtemelen, Reyndols, Baines ve Whittaker'de çok düşünmüş olmalı.
Baines, Reynolds et Whittaker pensaient probablement beaucoup aussi.
Whittaker'i aldılar.
Ils ont eu Whittaker.
Whittaker öldü.
Whittaker est mort.
Bay Whittaker, ortak velayet istiyorsunuz.
M. Whitaker, vous demandez la garde partagée.
Bay Whittaker ne hukuki ne de doğal baba olmadığına göre... kendisini çocuğun babası olarak tanıtması kesinlikle çok yanlış.
M. Whitaker... n'est ni père naturel, ni légal. Le mot "père" est ici totalement hors de propos.
Karışıklığa yol açmamak için duruşmalar sırasında Bay Whittaker'a bakıcı denmesini uygun buluyorum.
Dans un souci de clarté, le terme désignant M. Whitaker sera "garde d'enfant", lors de la procédure.
Bay Whittaker, beş yıl boyunca Eric Walker adında biriyle yaşadınız mı?
M. Whitaker, avez-vous vécu cinq ans avec un certain Eric Walker?
Bay Whittaker, geçen yıl Ekim ayının sekizinde, Santa Monica'daki "Otur ve Dön" isimli bir gece kulübüne gittiniz mi?
M. Whitaker, le 8 octobre dernier, vous êtes-vous rendu à un club nommé... "Tabouret Tournant"?
Bay Whittaker, Sam sizi hiç bir erkekle oral seks yaparken gördü mü?
Sam vous a-t-il vu pratiquer des fellations?
Bayan Reynolds, Bay Whittaker'ın bu pazar Sam'i görmesine izin vereceksiniz
Mlle Reynolds, vous accorderez à M. Whitaker une visite à Sam ce dimanche.
Bay Whittaker!
M. Whittaker!
Burası Whittackers'ların evi mi?
Les Whittaker?
- Anne! - Efendim?
Il y a le SAMU chez Mme Whittaker.