Wok traduction Français
90 traduction parallèle
Wokla yapılacağını asla tahmin etmediğiniz 20 şey. Bu, hayal gücünü gerçekten gösterebileceğin bir şey.
Alors que "20 mets à cuisiner avec un wok", c'est là que votre imagination pourrait vraiment s'épanouir.
Yani doğru, sen de öylesin ama Adam erişteyle uğraşacak adam değil.
Je veux dire, ok, ça, vous l'êtes, mais ce n'est pas le style de gars qui remue les nouilles dans un wok.
Bay Kocaayak. "Ipıssız bir yerde bana Çin mantısı ve Siçuan usulü tavuk yaptı" dedim.
Le Sasquatch. Il m'a préparé des pot stickers et du poulet Szechuan au wok au milieu de nulle part.
"The Hunan Wok" yazacağına, "The Human Wok" yazmış.
Ils ont écrit "Le Wok de Carton", au lieu du "Wok de Canton".
Dostçul Amerikan mutfağını anımsatacak bir isim lazım.
Que dis-tu du "Wok Magique du président Moe"?
Thai Mutfağının Lezzetli Dünyası.
"Le monde du wok."
Wok tavasının çok iyi ısındığından emin olun.
Il faut feu trés vif sous wok.
Tavayla mı?
Au wok?
Alo? Şehir restoranı mı?
Allô, le City Wok?
Şehiv restovanı diyen adamı hatırlasanıza. Sadece çin yemeği yiyenlerin kilo.. .. verdiklerini söylerler.
Qu'est-ce qui empêche un autre gros de s'associer avec City Wok, en disant qu'il ne mangera que chez eux.
Şehir restoranı, yemeklerinin kilo verdirdiğini söyleyebilir. Bu doğru Stan.
Et City Wok dit que sa bouffe fait maigrir.
Sonra Şehir Restoranı ile anlaşıp onu tekrar zayıflatacağız. Doğru söylüyor.
D'abord, on le fait grossir, on fait le deal avec City Wok et on le fait re-maigrir.
¶ Şehir restoranı onu 4 beden küçülttü. ¶ - ¶ Şimdi bir sürü parası ve kız arkadaşı var. ¶
- Grâce à la bouffe de City Wok Il est riche Et couvert de filles
¶ Ve Şehir Restoranından ¶ ¶ ömür boyu bedava yemek hakkı. ¶ Vaaaay.
Car il ne mange Que chez City Wok
Şehir restoranı, Butters tekrar zayıfladığında onunla bir değil birçok kez reklam yapmak isteyecektir.
En voyant la maigreur de Butters, City Wok voudra qu'il tourne plein de pubs.
Biz de bugün senin reklam çekimine başlarız diye düşünmüştük. Seni şişman bok böceği.
Les photos pour City Wok, c'est aujourd'hui, gros con.
Şehir Restoranına. Böylece paramızı alabileceğiz.
Chez City Wok pour avoir du fric!
Ama, bizimle Şehir Restoranına gelip adama nasıl zayıfladığını göstersen bize yeter.
Viens juste chez City Wok, qu'ils voient que t'as maigri.
Güzel haberlerimiz var. Arkadaşımız, Şehir Restoranından yiyerek 20 kilo verdi.
Notre pote a perdu 20 kg en mangeant que chez City Wok.
Ben sadece City Wok'ün sahibiyim ve onu işletirim.
Je construis pas murailles. Moi cuisinier du Shitty Phoque.
Mutfak gereçleri, tavan...
Des ustensiles de cuisine, un wok,
Az önce tavada et pişiriyordun!
Tu as juste cuisiné la viande avec le wok!
Belki derin tavanın içinde olup biten her şeyi kendin kontrol etmek istiyorsun.
Tu veux peut-être contrôler tout ce qui se passe dans le wok.
Melhaba, Çehir Tafası, şipariçiniz nedir?
Pas trop tôt! Allô, ici le Shitty Wok. Vous désirez?
Kaseleri uzatın. Yoksa tavayı getirmek zorunda kalacağım.
Faites passer les bols, sinon je vais devoir me trimballer avec le wok.
Wok'n'Roll'da aile yemeği alanlara ücretsiz yengeç. Yaşasın!
"Un crabe gratuit avec l'achat d'un menu famille à Wok'n'Roll."
Ne demek istediğimi anladın mı?
Vous avez un wok?
Sabit bir kızartma tenceresi düşünebiliriz. Çok kullanışlı.
On pourrait envisager l'installation permanente d'un wok.
Tavanız var mı?
Tu as un wok?
Hayır, tavam yok!
Non, je n'ai pas de wok.
Shitty Wok, siparişiniz lütfen.
City Wok, Passez votre commande.
Shitty Wok'a hoşgeldiniz, siparişiniz lütfen?
Bienvenue au City Wok, passez votre commande.
Güzel, kim Lee'nin çörek dükkanına ipotek koydurttu?
Qui t'a aidé avec le droit de détention de Lee de Wok'N Donut?
Meksika'dayken, uçurtma uçururken bana beni sevdiğini söylemiştin, değil mi?
Le Wok Impérial de Wong. Vous avez commandé le menu impératrice?
Sadece vok. Tarrence.
C'est juste un wok.
Pekala, vok sadece basit bir voktur.
Un wok est juste un wok.
Derin bir tavan var mı?
T'as pas de wok?
Eğer gerçek bir yemek yiyemiyorsan Tayland'a yaşamaya nasıl gidersin ki?
Tu veux aller en Thaïlande et tu n'aimes pas les plats au wok?
Tavayla.
Avec un wok.
Eve giderken Fairway'de duracağız, sonra sana ev yapımı, kızarmış Tofutti dondurması yapacağım, sonra da beynin büzüşene kadar film izleyeceğiz.
On va faire des courses, je vais te préparer un wok maison et on va mater un film qui te retournera la tête.
Will ev yapımı bir şeyler istedi, dışarıdan yemek istemedi.
Will voulait un wok fait maison.
Siparişler 9.Cadde'deki'Szechuan Wok'mekanından gelmiş.
- Ça vient de Szechuan Wok sur la 9e.
"Oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya konur."
Dans un wok, l'aigle et le poulet ne sont que de la viande.
Çünkü artık bir voku yağlayacak kadar jöle var saçında.
Il y a assez de produits sur ta tête pour assaisonner un wok.
Çin pastası, meyveli çörek, nefis Çin yemekleri, bir de kapıdaki büyük mermer atla fotoğraf çektirme var.
Nems, raviolis vapeur, wok à volonté, et en plus ils te prennent en photo sur le gros cheval en marbre devant le restau.
Hızlı servisinize koyayım.
Speedy Wok, mon cul.
Siz yemek getirmediniz sanırım.
C'est pas Speedy Wok.
- Wok tah! - Ne?
Quoi?
Şuradaki bir çin tavası mı?
C'est un wok, là-bas?
Çin tavaları, blenderlar.
Un wok, un mixer...
Tava.
Un wok.