Wolfram traduction Français
281 traduction parallèle
Nişanlısı, genç prens Wolfram için dehşet verici ve hasetçi bir tutku beslemekte.
Elle a une passion jalouse et morbide pour son fiancé, le prince Wolfram.
Prens Wolfram, nadiren de olsa yaptığı kaçamakların bir çoğu hiç sevmediği bir kadından.
Le prince Wolfram profite pleinement des rares moments loin d'une femme qu'il n'aime pas.
Regina ile ekselansları Prens Wolfram von Hohenberg-Falseheim'in önümüzdeki sonbahar yapılması beklenen düğünlerinin yarın gerçekleşeceğini duyurmak benim için neşe dolu bir ayrıcalık!
"... de sa Majesté la Reine Regina V... " "... avec son Altesse Royale, le prince von Hohenberg-Falsenheim... " "... qui devait avoir lieu l'automne prochain, sera célébré... "
Kitty'yi bir kez daha görmesi gerektiğine karar veren Wolfram kendisini İmparatorluk ordusuna tayin ettirir. "Panter" isimli gemiye konuşlanmış bu birim Alman Doğu Afrikası'na doğru hareket eder.
Wolfram se fait muter sur le bateau de guerre "Panther", en partance pour Dar es-Salaam.
Kraliçe Regina'nın bir suikasta kurban gittiği ve Wolfram'ın kral olmak için Cobourg-Nassau'ya dönmesi gerektiği duyurulur.
On apprend que la Reine Regina a été assassinée. Wolfram est rappelé à la Cour pour lui succéder.
Ama şimdi anlayabiliyorum. Zavallı Wolfram'ın sırtında duruyordu.
Mais je le vois maintenant, sur le dos de ce pauvre Wolfram.
Brand ile Wolfram.
Brand et Wolfram.
O geceden sonra, Wolfram'ı bir daha gören olmadı. Ne şatonun içinde, ne de dışında.
Depuis cette nuit-là, nul ne vit plus jamais Wolfram, ni au château, ni ailleurs.
Brand'ın Wolfram'ı öldürüp efsaneyi başlattığı yer.
C'est ici que Brand tua Wolfram. La légende commence ici.
Sırası mı, sızlanma şimdi, ihtiyar Wolfgang, ya da Wolfram, artık neyse ismin.
Arrête de pleurnicher, Wolfgang... Wolfram... je ne sais plus.
Şimdi ihtiyar Wolfram'a kulak verince,... ne dediğini anlamasam bile,... ağlayacakmış gibi oluyorum.
Quand j'entends Wolfram, même si je ne comprends rien à ce qu'il a dit, j'ai envie de pleurer.
Tungsten veya wolfram nedir? ( Bir kimyasal element )
Le tungstène ou le wolfram?
Tungsten veya wolfram nedir?
le tungstène ou le wolfram.
Wolfram ve Hart, her hizmeti sağlayan bir firmadır, Bay Winters.
Wolfram et Hart est un cabinet d'affaire très efficace.
Ben Wolfram ve Hart'tanım.
Cabinet Wolfram et Hart.
Avukatları, Wolfram ve Hart.
Ses avocats. Wolfram et Hart.
30,000 dolara sevgili avukata satıldı Wolfram ve Hart'tan.
Adjugé pour 30 000 $ à la belle avocate... de chez Wolfram et Hart.
- Wolfram ve Hart.
- Wolfram et Hart. - Lee Mercer.
Bay Papazian, Wolfram ve Hart için çok önemli bir müşteri.
C'est un de nos plus gros clients.
Wolfram ve Hart, polisi etkisiz hale getirmek için bu adamı kiralamış böylece Küçük Tony hapisten kaçabilirmiş.
Wolfram et Hart a engagé un type pour neutraliser la police... et laisser P'tit Tony s'échapper. - ça va passer.
Wolfram ve Hart, onu temsil ettiği için ki bunun anlamı ;
Parce que c'est Wolfram et Hart qui la représentent, voilà! Ce qui veut dire qu'elle travaille probablement pour eux.
- Wolfram ve Hart'takileri kastediyorsun.
- Ah, les hommes de Wolfram Hart!
Bu da onları Wolfram ve Hart'a karşı gerçek bir tehdit haline getirir.
Ce qui les rend dangereux pour Wolfram Hart.
Galiba bunun sayesinde Wolfram ve Hart onların gelişini biliyordu.
C'est grâce à ça que Wolfram Hart ont su qu'ils arrivaient.
- Wolfram ve Hart'la savaş halinde olmamak.
- Ne pas lutter contre Wolfram Hart.
Wolfram ve Hart gibi.
A Wolfram Hart.
Oturup, Wolfram ve Hart'ın hareketini bekleyemeyiz.
On ne va pas laisser faire Wolfram Hart.
- Wolfram ve Hart'ın bir müşterisi.
- Un client de Wolfram Hart.
Wolfram ve Hart'ın mülkiyeti.
Appartenant à Wolfram Hart.
Demek sen Wolfram ve Hart'ın kutuda getirdiği şeysin.
Donc tu es ce que Wolfram Hart ont ramené dans cette boîte.
Sadece Darla'nın dönüşüyle birlikte, Wolfram ve Hart'ın birliğinde sana karşı bir sürü kötü güç var.
Avec le retour de Darla, qui est de mèche avec Wolfram Hart... il y a beaucoup de forces liguées contre toi.
Mahkemeye getiremedikleri tanıklara dayanan bir davaya döndü. Sayın yargıç, Wolfram ve Hart tanıklarımızı tehdit etmeseydi... Tanıkları tehdit etmek, çok ciddi bir suçlama.
Les témoins sont absents car Wolfram Hart les a menacés... Ce sont de graves accusations! Et je vais porter plainte contre vous.
Wolfram ve Hart'ın nasıl tepki vereceğini merak ediyorum.
Wolfram Hart ont dû le prendre mal.
Wolfram and Hart Angel Vocah ile dövüşürken onu dirilttiler.
l'ont invoqué quand Angel combattait Vocah.
Ya da Wolfram ve Hart ile ilişkisi olan birini bulursak.
Une pépinière qui soit en relation avec Wolfram Hart.
- Wolfram ve Hart'a gideceğiz.
- Wolfram Hart.
Wolfram ve Hart mı? Vampir detektörleri, güvenlik sistemleri ve silahlı adamları olan yer mi?
Des détecteurs de vampires, un système de sécurité et des gardes?
Tabi ki, arkanızda Wolfram ve Hart'ın tam desteği var.
Bien sûr, Wolfram Hart vous soutient totalement.
- Çünkü onlar avukatlar, iblis değiller.
Pourquoi Wolfram et Hart n'y sont pas? - Ils sont avocats, pas démons.
Sanırım artık Wolfram ve Hart'ın parasıyla yaşamıyor.
Wolfram Hart ne l'entretiennent plus.
Haydi bastır Vahşi Wolfram!
"Allez! J'ai parié ma chemise sur toi!"
Ekselansları, Prens Wolfram.
"Son Altesse Royale, le prince Wolfram..."
En sonunda vahşi Wolfram evcilleştirildi.
" Ainsi le libertin est maté!
Vahşi Wolfram!
"Wolfram le libertin!"
Köpeğim!
Wolfram!
Wolfram!
Où est-il?
- Mülk Wolfram ve Hart'a ait.
- l'endroit est à Wolfram Hart.
Tamamen Wolfram and Hart`lık bir iş.
C'est signé Wolfram Hart.
- İzin ver tahmin edeyim, Wolfram ve Hart.
- De chez Wolfram et Hart?
Sen gerçekten yardımseversin ve şeytanla yaptığın anlaşma sadece işti, öyle mi? Bazen uzlaşmak zorundasındır. Kastettiğin şey, Wolfram ve Hart'ın buna bulaştığını görmezlikten gelmek mi?
Garder les yeux fermés si le cabinet est impliqué? Je choisis des batailles qu'on peut gagner.
Wolfram ve Hart ona bazı dosyalar göstermiş.
- Quoi?