Wolseley traduction Français
21 traduction parallèle
Wolseley nerede cennet aşkına?
Où diantre est passé Wolseley?
Wolseley, boğazımda bir baskı var.
Wolseley, j'ai la presse sur le dos.
Wolseley'le küçük bir birlik yollayabiliriz.
Wolseley peut envoyer un détachement.
Wolseley'i içeri gönderin.
Faites entrer Lord Wolseley.
Nil'in yukarsına gidiyorsunuz, Wolseley.
Vous partez sur le Nil, Wolseley.
Wolseley, İngiltere'den 7.000 adamla yola çıkmış. Geliyorlar!
Stewart a quitté l'Angleterre avec Wolseley et 7000 hommes.
Wolseley'i sıkıştırmayın. Onun talimatlarını görmediniz.
Ne soyez pas trop dur avec Wolseley.
Olabildiğince yavaşça Nil'e doğru ilerliyor.
Wolseley sait qu'il doit remonter le Nil aussi lentement que possible.
Eminim Wolseley de biliyordur.
Moi aussi.
Onlar hep arkadaştırlar.
Je suis sûr que Wolseley aussi.
Şayet Wolseley'in emri Hartum'u değil sırf beni kurtarmaksa, kalmaktan başka şıkkım yok.
- Je n'ai plus le choix. Si les ordres sont de me sauver moi, et pas Khartoum, je n'ai plus le choix.
Eğer Wolseley geç kalıp, Mehdi saldırırsa... Oh, daha kötü ölümler var.
Si Wolseley arrive trop tard et si le Mahdi attaque...
Bu sorunla ilgili sadece bir kişi var. Wolseley.
Il n'y en a qu'une qui compte :
ve Wolseley'den, Gladstone'a.
Wolseley. Et, par Wolseley, Gladstone.
Citizen Kızı, Wolseley Caddesi'nin ortasına yeni bir karaağaç diker.
Elle planterait un jeune arbre sur l'avenue Wolseley.
Dinle, bu gece için Wolseley Restorandan yer ayırtmıştım ancak neden bana gelmiyorsun ben de sana lezzetli ev yemekleri yaparım?
Écoute... J'ai réservé au Wolseley pour ce soir, mais je me disais... Pourquoi tu ne viendrais pas chez moi, et je te cuisinerai un bon petit plat fait maison?
Eddy, Wolseley'de durabilir miyiz?
On s'arrête au Wolseley?
Wolseley biliyor.
On ne parle pas de Khartoum.
Bu yıl Wolseley'den.
Cette année, c'est Wolseley.
1957'de Winnipeg, Wolseley karaağacı skandalıyla çalkalandı.
En 1957, Winnipeg fut impliqué dans le scandale de l'orme Wolseley poussant hors de l'avenue Wolseley et entouré par un trottoir et une pelouse,
Wolseley Caddesi'nin ortasında, kaldırım ve otların arasında çıkan bu karaağacı İster İnan İster İnanma yapımı dünyanın en küçük parkı ilan etmişti.
"le plus petit parc au monde" selon le Believe It Or Not.