Wood traduction Français
674 traduction parallèle
Dışişleri'nden Sir Norman Wood'un sekreteriyim.
Je m'appelle Gibson.
Bir şeyler yolunda gitmiyor Yüzbaşı Wood.
- ça cloche ici, capitaineWood.
Yüzbaşı Wood, Wild Bill Hickok.
Capitaine Wood, Wild Bill Hickok.
Yüzbaşı Wood.
Capitaine Wood.
Kent Yolu Meyhanesi? Low Wood'dan git, 5 km. Kazanır ve yolunu kesersin.
Tu as un raccourci d'une lieue en passant par Low Wood.
Jesse Wood...
Jesse Wood...
Lee Wood Misafirhanesi.
Lee Wood House.
- Lee Wood.
- À Lee Wood.
- Lee Wood mu?
- Lee Wood?
Lee Wood misafirhanesini biliyor musun?
Tu connais le chalet?
Ne hoş kız. Her halükârda, Lee Wood'daki sefirlerin çoğuna bedel.
Elle vaut mieux qu'un tas d'ambassadeurs à Lee Wood.
Adım Lackery Wood. Nam-ı diğer Talaş Steve, Wandsworth çocuğu.
Je suis Lackery Wood, dit Steve la Sciure.
Aracı ele geçirir geçirmez bay Wood ve bay Pendlebury dosdoğru depoya gelecek.
Ensuite, MM. Wood et Pendlebury iront droit à l'entrepôt.
Kenya durağında, Jack Wood ile temas kuracağız. Samburu bölgesinin yetkili memurudur.
Il est l'administrateur des Samburus.
Ben Heihachi ; Wood Cut Okulunda eskrim hocasıyım.
Heihachi Hayashida, de l'école des coupeurs de bois.
# Birisi olur
" l'm a little lamb who s lost in the wood
Marjorie Wood seni aptal!
Marjorie Wood, imbécile que tu es!
Doktor, Bayan Wood.
Docteur? Mlle Wood
Evet, Bayan Wood?
Mademoiselle?
Afedersiniz Bay Wood.
Pardon, M. Wood.
Yani, şey... Memur Wood!
Je veux dire Monsieur l'agent Wood.
- Wood?
- Wood?
- Wood!
- Wood.
Ama iyi davranın çünkü haftada 162 dolar, 39 sent kazanan bir adamı sinirlendirmek istemeyiz, öyle değil mi?
Emmène-le, Wood, mais sois gentil avec lui. On ne voudrait pas froisser un monsieur qui gagne une telle fortune.
Ve Wood, sen de Virgil'i istasyona götür. Şef!
Wood, conduis Virgil à la gare.
Bay Tibbs, ha? Eh, ne yapalım! Bay Wood, Bay Tibbs'i istasyona götür!
Eh bien, M. Wood, emmenez M. Tibbs à la gare.
Wood, al onu ve kanıtları saklamaktan içeri at!
Wood, emmène-le et boucle-le pour rétention de pièces à conviction.
Sonra şu polis, Sam Wood ağaçların arasından çıkageldi. Suçluyordu ve beni sürüklemeye başladı.
Et là, ce flic, Sam Wood, a surgi des buissons et m'a coffré.
"Memur Wood" demek istedim.
Je veux dire M. Wood.
Wood'dan merkeze!
Wood à central.
Evet, bizi götürebilirsin, memur Wood!
Vous pouvez démarrer, Monsieur Wood.
Konu, "Sam Wood".
C'est au sujet de Sam Wood.
Bir bebeği olacak! Sam Wood'un bebeği!
Elle est enceinte de Sam Wood.
Demek Wood devriye arabasıyla seni mezarlığa götürdü, öyle mi?
Wood t'a emmenée au cimetière dans sa voiture de patrouille?
Sam, Wood'un yaptığını söylemesi için zorladı onu!
Il lui a dit de te dire que c'était Sam Wood.
Araba 1723 Wood Caddesi'ndeki garajın arkasında.
La voiture est dans un garage, 1723 Wood Street.
Natalie Wood'un küçük bir rolü vardı, ilk rollerinden biri.
Natalie Wood y jouait un petit rôle.
- Hım, cilveli kütük.
- Chippy Wood.
- Hayır, "Hım, cilveli Kütük" değil.
- Non, ce n'est pas, "Hum, Chippy Wood."
- Sadece cilveli kütük.
- C'est Chippy Wood.
- Wood Lane'de mi? - Evet, efendim.
- Wood Lane, c'est ça?
- Evet. - Sam Wood, Sheriff.
- Je suis Sam Wood.
Bu şehir delilerinin merkezi burada, St. John's Wood'da.
Le quartier général de ces idiots urbains est ici, à St. John's Wood.
Kim Atwood, Michael Murphy, G Wood, Rick Neilan ve Bobby Troup.
Kim Atwood, Michael Murphy, G. Wood, Rick Neilan and Bobby Troup.
Evet, takdim edeyim, öğrenciler, Lambert ve Moore.
Je vous présente les cadets Slumber et Wood.
- Aziz Anselm Katedrali'nden Piskopos Wood.
L'évêque de St. Anselme.
Aziz Anselm Katedrali'nden Piskopos Wood eskiden bir papazmış ve Shoebridge denen çocuğu vaftiz etmiş.
Anselme. Il était prêtre quand il a baptisé le bébé.
Piskopos Wood'u nasıl görebileceğimi biliyor musunuz?
Je voudrais rencontrer l'évêque.
Şey, üç mil ötede bir bulvar var
Oui, Brickett's Wood, à 5 km d'ici.
Onu dışarı al, Wood.
Ben ça!
Bloomingdale'dan gidin ve ordan sola dönüp Wood'a ilerleyin.
A gauche dans Wood Street.