English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ W ] / Worthington

Worthington traduction Français

92 traduction parallèle
Oturmaz mısınız Bayan Worthington?
Asseyez-vous, Mlle Worthington.
"Yalnız Rhodes." Şimdi de karşınızda Senatör Worthington Fuller röportajıyla Mike Wallace.
Mike Wallace interviewe le Sénateur Fuller.
Adaylığını açıkladığı ilk günden bu yana gazetelerim Worthington Fuller'i destekledi.
Mes journaux ont soutenu le Sénateur Fuller dès ses débuts.
Worthington Fuller denilen bu ürünü satın alacak 35 milyon alıcı bulmalıyız.
Il nous faut 35 millions de clients pour ce produit appelé Worthington Fuller.
Bakın, kim bizimle çene çalmaya ziyaretimize gelmiş Senatör Worthington Fuller.
Regardez qui vient tailler une bavette avec moi. Le Sénateur Worthington Fuller.
Evet, birazdan, bizim Kıvırcık Fuller'a bazı sorular soruyor olacağım. Aslında Senatör Worthington Fuller demeliyim.
Dans un instant, je vais poser quelques questions à mon bon vieux Frisé ou plutôt au Sénateur Worthington Fuller.
- Bayan E. Worthington Manville.
- Mme E. Worthington Manville.
- Bayan E. Worthington Manville.
Mme E. Worthington Manville.
Bayan E. Worthington Manville'i takdim edebilir miyim?
Messieurs, puis-je vous présenter Mme E. Worthington Manville.
Asil E. Worthington. O, kim olacak?
Le très cher M. E. Worthington Shmerthington!
Şuna inanın Bayan E. Worthington Manville.
Regardez donc, Mme E. Worthington Manville.
"Worthington Banka Çetesi"
- Le gang de la banque de Worthingdon?
Dr.Watson, siz ilgilenir misiniz. Büyük Worthington Bankası olayını duymuş olabilir misin?
Vous avez entendu parler du hold-up de la banque de Worthingdon?
"Kızınızı Sahneye Çıkartmayın, Bayan Worthington."
"Que votre fille ne monte pas sur les planches."
Bir saniye sonra geliyorum. Bayan Worthington Bayan Paula Bel için sınav zamanlarını yazmanızı istiyorum.
Mme Worthington, notez les dates d'examen de Paula Bell.
- Tüm dünyayı kontrol etmeyi beklemiyor, Bayan Worthington.
Elle n'est pas omnipotente.
Bayan Worthington!
Mme Worthington!
Wally Worthington.
Wally Worthington.
- Haydi binin Bayan Worthington.
- C'est prêt, Mme Worthington.
Günaydın Bayan Worthington.
Bonjour, Mme Worthington.
Yardımcı pilot tamamen Kaptan Worthington'ın emrine dayanarak üçüncü atladı.
Puis le copilote, sur les ordres du capitaine Worthington.
Kaptan Worthington'un paraşütünü de görmediler.
Ni le capitaine Worthington sauter en parachute.
O ne? Kaptan Worthington'un belden aşağısı felç oldu.
Le capitaine Worthington est paralysé à partir de la taille.
Evet ben de paraya ihtiyacı olmayan Worthington'lı iş arkadaşlarından çok daha fazla kazanıyorum.
Et je gagne plus d'argent que tes camarades de Worthington qui n'ont pas besoin d'un job, mais cela ne nous place pas dans la même catégorie, n'est-ce pas?
Bu barmen arkadaşım Joey Potter mı, yoksa Worthington elitleriyle koşan Joey Potter mı?
Est-ce à Joey Potter, ma collègue du bar, ou est-ce à Joey Potter, qui traîne avec l'élite de Worthington?
Çünkü benim için....... Worthington çıkış biletim sayılır. Senin hayallerini bilmiyorum bu yüzden bunu sana nasıl açıklayacağımı bilmiyorum.
Et qu'est ce qui est important pour toi, Eddie, parce que pour moi, Worthington est un moyen de me sortir d'une existence ratée!
- Worthington gözümde cazibesini kaybetti.
On a pas assez de bureaux.
Şehir merkezinde iki film birden oynatan bir sinema var.
Worthington ne me fait plus d'effet.
- Haklısın.
Worthington?
Bu durumda belki de en iyisi kendi kahrolası işine bakman.
Pourquoi vivrait-il sur le campus de Worthington? Pour rien.
- Onu uyandırsak iyi olur.
J'ai grandi près de ce gosse. Ses parents veulent qu'il aille à Worthington.
Ama ne yapmamı bekliyordun, Pacey? Çocukla birlikte büyüdük. Annesiyle babası Worthington'a gitmesini istiyor.
En dehors de son goût musical plus que douteux, il a saisi chaque opportunité pour me dire combien de fois il t'a vu nue.
Worthington'a dönüşümü kutlamak mı istiyorsun?
On pourrais sortir et fêter ça. Oh, tu veux célébrer mon retour à Worthington?
Güller, Worthington'ın gülleri.
- Tu m'as apporté un café? Une rose. De Worthington.
Worthington'a nasıl girdim sanıyorsun?
Attends une seconde. Maths? Ne me dis pas que tu as pris mon conseil au sérieux.
- Joey, Worthington'a gidiyor.
C'est ce que j'ai entendu.
Steve ofisine Worthington 1000 almış.
Steve a un coffre-fort Worthington 1000, chez lui.
Worthington 1000'in varsa, koruyacak büyük bir şeyin var demektir.
Il a quelque chose de très important à protéger.
Worthington 1000'i gözü kapalı açacaktır.
- Et alors? Elle va percer le coffre, les yeux fermés.
- Bu Worthington 1000 değil.
- Ce n'est pas le Worthington 1000.
Tek yavrumu kaçırdı ve... Harley'yi kaçırmadı ki! Onu geri getiren oydu.
Non seulement votre Mr Doling n'est pas un étudiant inscrit à Worthington, non seulement il a essayé de frauder notre sainte université, non seulement il a kidnappé ma seule et unique...
Worthington'da birilerini devreye sokabilirsiniz.
Il n'est pas prêt pour ça. Peut-être que vous pourriez l'aider à Worthington.
Sanırım tek D artık hiç kimsenin Worthington'dan atılmasına yetmiyor.
Je suppose qu'un D n'est pas suffisant pour faire renvoyer quelqu'un de Worthington.
- Jack, dekanla tanışmaya geldi. Worthington'ın kendisine uygun bir yer olup olmadığını tartışacaklar.
Jack est là pour rencontrer le doyen pour savoir si Worthington est bien pour lui ou trop "hoo-ha".
Ben Lofty Thaddeus Worthington Güvercini
Je suis Lofty Thaddeus Worthington.
E. Worthington...
Oui.
Bayan E. Worthington Manville'le ilgili bir yazı yazmak istedim.
Je veux faire un article sur Mme Manville.
Tanrım, bu acıttı. Ailesi onu Worthington'a sokabilmek için kimi satın almış acaba?
Qui ses parents ont-il pour la faire entrer à Worthington?
Worthington Kampusu'nda neden kalsın ki?
Je ne peux pas paler de ça maintenant.
Sana kaç kere söyleyeceğim...
Joey va à Worthington.
Arkadaşın Bay Doling, Worthington'a kayıtlı bir öğrenci bile değil ve üstelik ilim yuvamızı aldatmaya kalktı.
Ecoutez, miss Potter, mettons les choses au clair.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]