Xerox traduction Français
89 traduction parallèle
Xerox biliyor olabilir.
Faut lui faire une photocopie.
Xerox makinen olmaması ne kötü.
Dommage qu'il n'avait pas de photocopieuse.
Alt kattaki fotokopicide çalışıyorum.
Je travaille chez Xerox, en bas.
Fotokopicide müşterilerin benimle alay edişini duyuyorum.
Je surprends les clients chez Xerox à se payer ma tête!
İlk 100'de yer alan tüm şirketlerimiz için çalışıyorum. Kişisel olarak IBM, Xerox, Dupont, Polaroid...
Je m'occupe personnellement de ibm, Xérox, Polaroïid- -
Bunlar fotokopi.
C'est une feuille de papier Xerox.
Fotokopicideki kız, tamamen çıplak ya da büyük bir tekne reçel?
Si t'avais le choix entre la fille de Rank Xerox à poil... et un seau de confiture?
Hani bir kadınla yataktasındır oynaşırsınız ve kafanda farklı kişilerin resimleri olur ya? Elle MacPherson * ya da fotokopicideki kız gibi hani?
Tu sais, quand t'es au pieu avec une nana... tu batifoles avec elle... et t'as des images plein la tête... d'Elle MacPherson, ou de la fille de Rank Xerox.
Gunther, ne olur Rachel'a fotokopicideki kız ve benimle ilgili... -... bir şey anlatmadığını söyle.
T'as encore rien dit à Rachel... pour la fille de Rank Xerox?
Gunther, lütfen Rachel'a fotokopici kız ile yaşadıklarımı anlatmadığını söyle bana.
T'as encore rien dit à Rachel pour la fille de Rank Xerox?
David Xerox nerede?
Où est la photocopieuse?
Görüyor musun, işte bu yüzden faks makinası ve Xerox alman lazım.
Voilà pourquoi il te faut un fax et une photocopieuse.
Ama bu California'lı mühendisler New York'a gidip süper icatlarını Xerox büyükbaşlarına sundukları zaman o müdürler neye baktıklarını idrak edemediler.
Quand leurs ingénieurs californiens durent se rendre à New York pour tout présenter aux grands pontes de Xerox, ceux-ci passèrent complètement à côté de la plaque.
Xerox'un fare adında bir şeyi dikkate almasını mı istiyorsun?
Xerox doit considérer avec sérieux ce que vous appelez une souris?
Bakın, Steve'in dehası buradaydı çünkü Xerox'u, tüm o harika şeyleri bize göstermesi için ikna etmişti hani şu Kaliforniya'lıların geliştirdiği.
C'est là que Steve s'est montré génial. Il a obtenu de Xerox qu'on nous montre les inventions de leurs ingénieurs de Californie.
Steve almıştı, Xerox'tan. Hepsi bize geçmişti.
Steve l'a récolté, de Xerox, qui lui ont donné pour faire joujou avec.
... Xerox gibi kapısını her zaman açık bırakan.
Xerox. Ce voisin laisse sa porte ouverte.
Xerox fotokopileri konuşamıyor!
Les reproductions ne parlent pas!
Rank Xerox'ta çalışmış.
Il travaillait chez Rank Xerox.
Yoshi, bunun birkaç Xerox kopyasına ihtiyacım var.
Yoshi, je vais devoir faire des photocopies de ceci.
Xerox şirketi olan bir kuzenim var.
Avant de sortir, je dois vous expliquer une chose.
Bay Xerox.
M. Xérox.
- O - o sahtekar Xerox acentası mı? - Hayır.
- Un agent double de chez Xérox?
Bir Xerox satıcısı için çok fazla Prada ve Gucci kıyafetleri var.
Les représentants en photocopieuses ne s'habillent pas chez Gucci.
Xerox gibi mi?
Comme... Xerox?
Sen de basit bir fotokopicisin.
Tu es juste le bonhomme Xerox, je le sais.
Xerox Corporation. Çürük elmalar
La Société Xerox.
Xerox'ta mı?
Non.
Belki biraz olayların dışında kaldın. Ama bu adam fotokopi makinasının doğru düğmelerine basmamış.
Peut-être t'es un peu pâle... mais ce gars n'a pas pressé le bon bouton de la Xerox.
Fotokopi makinasıyla her şeyi yapabilirim.
J'ai une copieuse Xerox qui dit que je peux.
Bak. Bunu yapmak istediğine emin misin?
Voir, ce que vous faites, c'est vous Xerox leur carte d'assurance, la main entre eux une forme, et de leur donner un pichet de jus de bug-à boire.
Skye'ın Xerox kopyası gibi olan ilk kişiyle evlendin.
- la copie conforme de Skye.
- Fotokopi diye bir şey duydun mu, Dom?
- Xerox, tu connais?
Xerox makinesi tamamen yapılabilmişti.
L'inventeur de la machine Xerox connut le même sort.
Sekiz bilgisayar ve Xerox fotokopi makinası.
Et pour avoir volé quelques fournitures de bureau. Huit ordinateurs et un photocopieur.
Artık bebeklerini ve fotokopi makineni verdiğime göre bir çift de fil alayım mı?
Tu as tes bébés, ta Xerox, veux-tu aussi deux éléphants?
Xerox fotokopi makinamız var, ama ben hiç kullanmıyorum.
On a bien un photocopieur, mais je ne m'en sers pas.
Para biraz sıkıştırır ama el yazmalarının kopyalarını ofisin fotokopi makinesinde çıkartırız artık.
On se serre un peu la ceinture. Je vais devoir photocopier ton manuscrit avec la Xerox du boulot.
Xerox'a ne oldu? General Motors'a veya IBM'e ne oldu?
Où sont passés Xerox, General Motors et IBM?
Louis, Xerox'a kâğıt yerleştirirken eşarbını kaptırdı.
Lois a coincé son foulard dans la photocopieuse.
Xerox kopyasını söyle.
T'es sa copie conforme.
O zaman Xerox makinelerini hatırlamazsın.
Exact. Vous ne vous souvenez donc pas des machines Xerox.
Bildiğiniz üzere, ben nadir kitap toplarım, Bay Reese. Yüz seksen gram vinil ve bulabildiğim zaman da bir tane Xerox Alto * toplarım.
Je collectionne les livres rares, les vinyles 180 grammes et les très vieux ordinateurs, quand j'en trouve.
Dikkatli bir araştırmayla, antik zamanda yolculuk kodunun bir kopyasını ele geçirdik.
Après une fouille minutieuse, on a trouvé une copie Xerox d'un ancien programme de voyage dans le temps.
Kişisel bilgisayarın gelişiminde Steve'in ilk kez 1979'da ziyaret ettiği Xerox Palo Alto Araştırma Merkezi'nde yapılan öncü niteliğindeki çalışmalar hayati önem taşır.
Central pour le développement de l'ordinateur personnel travail a été effectué au Centre de recherche de Xerox à Palo Alto, Steve première visite en 1979.
Tanıdığım üç, dört kişi bana sürekli olarak "Kaldır bir tarafını da Xerox PARC'a git. Neler yaptıklarını bir gör." diyordu.
J'ai eu trois ou quatre personnes qui m'ont toujours ennuyé disant que je devrais aller à Xerox PARC et de voir ce qu'ils faisaient.
Yaptıkları da çok iyi oldu çünkü Xerox'ta o teknoloji yanıp kül oldu.
Et il est bon que nous avons appris, a échoué parce que la technologie Xerox et...
IBM ve Xerox gibi.
Comme, euh, IBM et Xerox.
Xerox.
Xerox.
Orada Xerox makinaları var bu kötü.
Ils ont des photocopieuses.
- Xerox yine kafayı yedi.
- La Xerox a encore fait des siennes.