Xindi traduction Français
207 traduction parallèle
Gemine bir Xindi gemisi saldırdı. Onlar hakkında bildiğin herşeyi bana anlatmanı istiyorum.
Votre navire a attaqué un vaisseau Xindi.
Şimdi konuşmaya başlarsan iyi olur çünkü 40 saniye sonra... mümkün olmayacak. Xindi.
Vous feriez mieux de commencer à parler maintenant, car dans environ 40 secondes... vous n'en serez plus capable.
Xindi gemisine saldırdıklarında... yakıt ve malzemeden fazlasını almışlar.
Lorsqu'ils ont attaqué le vaisseau Xindi, ils ont pris plus que du ravitaillement.
- Xindi veritabanı bulamadım.
Je ne l'ai trouvée dans aucune base de données.
Xindi veritabanını yükle.
Charge la base de données Xindi.
Başlangıç için Xindi silahı iyi olabilir.
L'arme Xindie serait un bon début.
Tarih, insanlarla Xindi arasındaki bir çatışmadan söz etmiyor.
L'histoire ne mentionne rien au sujet d'un conflit entre les humains et les Xindis.
Olmamaları gereken bir yerde üç Xindi saptadık.
Nous avons détecté trois Xindis où ils ne sont pas sensés être.
Bu alan Xindi ile doludur.
Cette étendue est remplie de Xindis.
Üç Xindi yaşam sinyali.
Trois signes de vie Xindis.
Xindi veritabanından algılayıcı kayıtlarını inceledim.
J'ai analysé les relevés des capteurs présents dans la base de données Xindi.
Bir an için bir Xindi böceksinin... gölgelerde gizlendiğine yemin edebilirdim.
Sur le moment, j'aurais pu jurer qu'il y avait un Xindi insectoïde m'observant dans les ténèbres.
Gitmem gerekiyor. T'Pol's Xindi veritabanının bir bölümünü çevirmemi istedi.
Je dois y aller, T'Pol m'a demandé la traduction d'une partie de la base de données Xindi.
- Xindi hakkında ne söyledi?
- Qu'a t'il dit sur les Xindis?
Bu Xindinin, Atılgan'a başka bir sızma girişimi olabilir.
Ce pourrait être une tentative Xindi pour infiltrer l'Enterprise.
Ama Xindi ile bağlantısı olan bir nesneye ihtiyacım olacak.
Je pourrais la trouver. Mais j'ai besoin d'un objet d'origine Xindi.
Beş Xindi türünün olduğunu biliyor muydunuz?
- Vous saviez qu'il y a cinq espèces de Xindis?
T'Pol küreden gelen verileri analiz ederken... rotamızı yabancının Xindi hakkında bir şeyler... öğrenip öğrenmediğini anlamak ve Asteğmen Sato'yu almak için ayarladık.
Pendant que T'Pol analyse les données de la sphère, nous retournons chercher l'enseigne Sato. Nous verrons si l'alien a découvert quelque chose sur les Xindis.
Xindi silahıyla ilgili çok şey öğrendim.
J'ai appris beaucoup de choses sur l'arme Xindi.
Xindi hakkında beklediğimden daha çok şey öğrendik.
Nous avons appris plus sur les Xindis que je ne le pensais.
Ama Xindi hakkında hiç yeni bilgi olmadan.
L'enseigne Sato est revenu sur l'Enterprise, mais sans nouvelles informations sur les Xindis.
- Bunlar ne için? - Bir Xindi kolonisi.
- A quoi correspondent-elles?
Silahın bir bölümünü orada yaptıklarını söyledi.
- Une colonie Xindi. Il a dit qu'ils construisaient une partie de l'arme là-bas.
Dünya'ya saldıran Xindi'lerin bu evrimleşmiş olanlar olduğunu bilmiyoruz.
Nous ne savons pas si ces Xindi travaillaient avec ceux qui ont attaqué la Terre.
- Peki ya Xindi'ler?
Je ne détecte aucune vie humanoïde.
Xindi değil, en azından bildiğimiz üç türden birisi değil.
Ce n'est pas Xindi. Du moins pas l'une des trois espèces que nous connaissons.
İnsanlığı yok etmeye çalışan Xindi'leri durdurmak için buraya geldik.
Nous sommes venus ici pour empêcher les Xindis de détruire l'humanité.
Onlar insan. Onları öylece orada bırakamayız. 6,000 kişiyi Dünya'ya geri götüremeyiz.
Une fois le problème Xindi réglé, nous reviendrons, faire ce que nous pouvons pour les aider.
Xindi ile ilgilendikten sonra buraya geri döneriz. Yardım için elimizden geleni yapalım.
Pour l'instant, ils méritent de savoir que la Terre ne les a pas abandonnés.
Anımsadığım kadarıyla Xindi hakkında bir şeyler öğrenmeye çok hevesliydiniz.
Je me rappelle que vous étiez désireux de vous renseigner sur les Xindis.
Birkaç Xindi geçen hafta buraya geldi.
Des Xindis sont arrivés ici la semaine dernière.
Belki içlerinden biri Xindi hakkında bilmek istediklerinizi size söyleyebilir.
Peut-être l'une d'elle peut vous dire ce que vous voulez savoir sur les Xindis.
Xindi adı verilen bir türle bağlantı kurmaya çalışıyoruz.
Nous essayons de prendre contact avec une espèce appelée Xindi.
Kimyacı Xindi hakkında bilgi aradığımı biliyordu.
Le chimiste savait que je recherchais des informations sur les Xindis.
Xindi mi?
Les Xindis?
Efendim, yaşam sinyalleri dünyaya saldıran... Xindi pilotuyla eşleşiyor.
Monsieur, les signes de vie correspondent au profil génétique du pilote Xindi qui a attaqué la Terre.
- Güzel. Çünkü şu Xindi gemilerinin taramalarının tam bir çözümlemesini ve... içinden geçtikleri şu girdabla iligili bulabildiklerini öğrenmek istiyorum.
Parce que je veux une analyse des scans que nous avons fait des vaisseaux Xindis.
Ki bu da Xindi silahını bulma şansımızı oldukça yükseltir.
Ce qui augmenterait nos chances de trouver l'arme Xindie.
Sonda Xindi'ler tarafından gönderildi.
Une sonde a été envoyée par les Xindi.
Xindi'lerle bağlantıya geçen kişiler başka bir grup.
Les personnes qui ont contacté les Xindis sont d'une autre faction. La sonde est seulement un test.
Sonda sadece bir denemeydi. Xindi'ler çok daha güçlü bir silah yapıyor.
Les Xindis fabriquent une arme bien plus puissante.
Sizden tek isteğim Atılganı alıp Xindi'leri bulmak istiyorum.
Tout ce que je demande c'est de prendre l'Enterprise et de trouver ces Xindi.
Peki bu bileşeni Xindi'lere nasıl verdiklerini düşünüyorsun?
Comment expliquez-vous qu'ils aient pu donner ce composant aux Xindi.
Bunun Xindi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Vous suggérez que c'est un Xindi.
Bu dünyaya çarpan Xindi sonda parçasının üzerindeydi.
Voici une partie de la sonde Xindi qui s'est écrasée sur Terre.
Xindi?
Je veux savoir tout ce que vous pouvez me dire sur eux.
Hangi Xindi türüydü?
J'ai des choses plus importantes à faire que de me familiariser avec nos victimes.
Xindi.
Pas avant 20 secondes.
Xindi silahı hakkında bir şeyler söyleyebilirse bu riske değer.
S'il peut nous renseigner sur l'arme des Xindis, ça en vaut le risque.
Başka bir tür Xindi mi?
Une autre espèce de Xindi?
Xindi'ler geleceklerini öğrenmemeleri gerekiyordu.
Les Xindis n'étaient pas supposés connaître leur futur.