Yalvardım traduction Français
1,123 traduction parallèle
Gitmemesi için yalvardım.
Je l'ai suppliée de rester.
Yerime bakması için yalvardım.
On a le droit de faire ça.
Götürmesi için yalvardım.
Je l'ai suppliée d'y aller.
O gün buraya gelip, yalvardım, senden merhamet dilendim, sense şimdi yapmağa çalıştığın gibi yüzüme güldün.
J'ai imploré votre pitié. Vous m'avez ri au nez. Tout comme maintenant.
Poker oynayalım diye yalvardım mı?
Je vous ai suppliés pour le poker?
Ben de Eddie G.'yi arayıp ona yalvardım. Uyuşturucu şebekesinin arkasındaki büyük adamla beni buluşturması için.
J'ai appelé Eddie G. et l'ai prié de me présenter au patron du réseau de trafic de drogue.
- İstasyondan gittiler. - Ne? Kalmaları için yalvardım.
- Je les ai suppliés de rester.
Onlara yalvardım yakardım!
J'y étais farouchement opposé.
Yalvardım.
J'ai mendié.
Aşkımız için ona yalvardım, bu adamın onu neden gölgelediğini anlatması için.
Je l'ai supplié au nom de notre amour, de tout ce que nous avons de plus cher, de me dire pourquoi cet homme le terrifiait.
Ona yalvardım.
Je la suppliais,
İlk benimkine bakmanız için yalvardım. Yalvardım!
Je vous ai suppliés de regarder le mien en premier.
Bugün geleceğini bildiğimden ona yalvardım.
Je l'ai supplié, je savais que tu venais ce matin.
- Ona yalvardım.
- Je l'ai supplié!
Bakıcı aileme yalvardım Klingon ana gezegenine gitmek için.
J'ai supplié mes parents adoptifs de m'emmener sur la planète klingonne.
Ona kendisiyle ilgilenmesi için yalvardım!
Et moi qui l'implorais de se ressaisir!
Rom tamir etsin diye ona yalvardım. Fakat ne dedi biliyor musun?
Je l'ai supplié de faire appel à Rom, mais il a répondu :
Yapmaması için yalvardım ama... özür dilerim.
Je l'ai supplié d'arrêter!
- "Gel dönelim" diye çok yalvardım.
Je l'ai suppliée plusieurs fois.
- Sayın Yargıç, ona yazmaması için yalvardım.
- Votre Honneur, je l'ai suppliée.
Polise gitmemem için yalvardı. İntihar eder dedi.
Elle m'a supplié de ne pas aller à la police.
Kalmam için yalvardılar ama ben de yüzlerine güldüm.
Ils m'ont supplié de rester, mais je les ai envoyés paître.
Annemin gözlerinin içine baktığımda, ona yardım etmem için yalvardığını görüyordum... ve tek yapabildiğim dua etmekti.
Je la regardais dans les yeux, qui m'imploraient de l'aider... et tout ce que je pouvais faire, c'était prier.
Ve buzdalabı, alması için ne kadar | yalvardığımı tahmin edin.
Et ce réfrigérateur, ce que j'ai dû Ia supplier pour qu'elle l'achéte!
Yalvardınız mı?
Vous l'avez suppliée?
- Yalvardılar.
- Ils m'ont supplié.
Tam çıkıyordum, beni aradı. İki dakikalığına arabasında oturmam için bana yalvardı böylece şu kuşları alabilecekti.
J'allais partir quand il m'a appelée et m'a suppliée d'attendre 2 mn dans sa voiture afin de récupérer ses oiseaux.
Seni alıp getirmem için yalvardı.
Elle m'a supplié de vous engager.
Saatlerdir dizlerinizin üstündeydiniz. Size yardım etmesi için Tanrı'nın birine yalvardınız.
Vous avez passé 2 heures à genoux, à prier je ne sais quel dieu.
Bunun için bana yalvardı.
Il m'a supplié.
Bana yalvardın.
Tu m'as supplié.
- Bana yalvardı!
- Il m'a supplié. Il t'a supplié?
- Sana yalvardı mı?
!
Bay Locarno geri kalanınız için çok yalvardı.
Mais M. Locarno a fait une plaidoirie qui vous a sauvés.
Bize yardım için yalvardığınız söylenmişti.
On nous a fait croire que vous étiez désespérés.
Başladığı işi bitirmem için bana yalvardı.
Elle m'a suppliée de finir ce qu'elle avait entrepris.
Ona beni böyle bir aptalla evlendirmemesi için yalvardım.
Je l'ai supplié de ne pas me marier à un tel idiot
Yaşamak için yalvardı ve karnındaki bebeği için de.
Elle m'a supplié d'épargner sa vie et celle du bébé qu'elle portait.
Eliza ölüm döşeğindeyken çocuğa bakmam için bana yalvardı.
Sur son lit de mort. Eliza me supplia de m'occuper de l'enfant.
Hudson bu gece onun mesaisini almam için yalvardı.
Mais Hudson m'a supplié de le remplacer ce soir.
Çağırayım diye yalvardı.
Elle m'a suppliée!
Büyü yapayım diye yalvardı.
Suppliée d'envoûter!
Konuşması için yalvardım, yakardım, dövdüm saçlarından tutup yerlerde sürükledim, sokaklara attım.
Elle se tait depuis 35 ans, Baran.
Bana yalvardı.
Elle m'a supplié.
Durması için yalvardım ama ulusumuzun iyiliği için olduğunu söyledi.
Et alors!
Ana Rusya, yeniden bir ulus haline geldiğinde..... kapitalistler Kremlin'den sürülüp..... sokaklar temizlendiğinde..... düşmanlarımız adımızı duyup da saklanacak delik aradığında..... ve Amerika, o büyük bağımsızlık gününde..... bağışlamamız için yalvardığında...
Quand notre mère Russie redeviendra une grande nation - - Ies capitalistes extirpés du Kremlin et fusillés dans la rue quand nos ennemis détaleront de terreur à l'annonce de notre nom et quand l'Amérique implorera notre pardon en ce grand jour de délivrance, vous saurez ce que je veux.
Yalvardı mı?
Il t'a supplié?
Borna beni ölüme mahkum etti ama Zareta merhamet etmesi için yalvardı.
Borna m'a condamné à mort pour hérésie, mais Zareta a imploré sa clémence.
Affetmem için yalvardı.
Il m'a demandé de lui donner mon pardon.
- Hal yalvardı.
Hal m'a supplié.
Kürtaj olmam için bana yalvardığında.
Quand tu m'as suppliée de le faire!