Yaniyor traduction Français
28 traduction parallèle
Evin tüm iºiklari yaniyor.
La maison est allumée.
PARİS YANIYOR MU?
Paris brûle-t-il? Paris brûle-t-il? Paris brûle-t-il?
Canin yaniyor mu?
Vous vous êtes fait mal?
O elbisenin altinda cayir cayir yaniyor.
Il y a le feu sous cette robe.
Ateşi karistiriken elbisen yaniyor mu diye bakmazsın degil mi?
- A cheval donné, on ne regarde pas la bouche.
Cigerlerim yaniyor.
Le monde doit apprendre nos mœurs pacifiques.
Oh, Janie, seninle birlikte bu odada olmak çok zor, Bu isi asla iyi yürütemesem bile, Askim senin için ruhumun derinliklerindeki bir yangin gibi yaniyor.
Oh, Janie, c'est si dur d'être dans la même pièce que toi, car même si je suis un gros dur, mon amour pour toi brûle comme un feu au fond de mon âme.
Yanginda neler var, bu çiğ yaniyor...
Cest quelle sorte de feu qui brûle la rosée?
Yanginda neler var, bu çiğ yaniyor...?
Cest quelle sorte de feu qui brûle la rosée?
# Suratinin bir yani alev gibi yaniyor.
# A hot, red burnin'on the side # ( Un point chaud et rouge sur le côté ) # of your face # ( de ta face )
- Baska isiklar da yaniyor.
- J'ai d'autres alertes.
Yaniyor!
Ça brûle!
Yaniyor.
Ça brûle.
- Oh, sacin yaniyor! Lanet olsun!
Attention, votre tête brûle!
Cildim yaniyor.
Ma peau brûle! Ma peau brûle!
Yildizlar yanar. - Bu da öyle. Bu sadece soguk yaniyor.
- Si, celle-ci brûle de froid.
Amigo benim toplarim su anda cayir cayir yaniyor.
Amigo, je suis chaud comme la braise.
Lambalar hala yaniyor.
Vous voyez la lumière?
Her yerde kirmizi isik yaniyor.
- Une lumière rouge.
Yine eviniz yanîyor!
Tu as encore mis le feu à la maison!
" Nasîl da yanîyor içim
" Une sensation de brûlure
YANIYOR GİBİYİM.
J'AI L'IMPRESSION DE BRÛLER.
- Canim yaniyor.
- Aïe.
- Canim yaniyor benim.
Je souffre.