Yapacak bir sürü işim var traduction Français
101 traduction parallèle
Pardon, yapacak bir sürü işim var.
Excusez-moi, j'ai beaucoup à faire.
Ama yapacak bir sürü işim var.
J'aurais aimé, mais...
Çıkıyoruz ama onun dışında benim de yapacak bir sürü işim var.
On se voit comme ça... mais on peut ne pas se voir de toute l'année.
Çocuğu yemeğe götüreceğim, sonra hemen Roma'ya dönüyorum... çünkü yapacak bir sürü işim var.
Je ne veux pas te déranger davantage. J'emmène le petit déjeuner, se promener et je rentre à Rome, j'ai beaucoup de travail.
Neden bizimle gelmiyorsunuz? Hayır, teşekkür ederim. Bugün yapacak bir sürü işim var.
Tu serais superbe dans une robe comme celle-ci.
Olamaz, yapacak bir sürü işim var.
J'ai du pain sur la planche.
Anlamıyorsun. Yapacak bir sürü işim var.
J'ai une tonne de choses à faire.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai encore tant à faire aujourd'hui.
Yapacak bir sürü işim var.
182,00 : 17 : 02,320 - - 00 : 17 : 03,799 - Galya! ..
Yapacak bir sürü işim var ve Polis vaktimi boşa harcıyor.
J'ai du travail. Et la police me fait perdre mon temps.
Çok yorgunum ve yapacak bir sürü işim var.
Beaucoup de travail.
Yapacak bir sürü işim var, artık devam etsek diyorum sen ne dersin?
J'ai beaucoup à faire, donc nous devrions avancer... tu ne crois pas?
Oteldeyim ve yapacak bir sürü işim var.
Je suis à l'hôtel et j'ai encore à faire.
Willy, bundan sonra yapacak bir sürü işim var.
J'ai encore beaucoup de travail après.
- Yapacak bir sürü işim var.
J'ai beaucoup à faire.
Kılıfı koparttın, yapacak bir sürü işim var.
J'ai plus d'étui. J'ai du boulot, moi.
Acele et, Willem, yapacak bir sürü işim var.
Dépêchez-vous. J'ai encore du travail.
Yapacak bir sürü işim var.
On a trop de trucs à régler.
Bugün yapacak bir sürü işim var, efendim.
- J'ai beaucoup de travail.
- Yapacak bir sürü işim var.
- Je suis débordée. - On y sera.
- Yapacak bir sürü işim var.
J'ai â faire. Excusez-moi.
Biliyor musun, aslında yapacak bir sürü işim var.
En fait, j'ai beaucoup de travail.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai du travail de toute façon.
Şey, yapacak bir sürü işim var, ve...
C'est-à-dire que je traverse une période difficile et...
Yapacak bir sürü işim var zaten.
J'ai du travail!
Sorun değil. Yapacak bir sürü işim var. Beni toplantıdan sonra da alabilirsin.
J'ai du travail, passe me prendre après ta réunion.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai encore beaucoup à faire.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai un tas de trucs à faire.
Yani burada yapacak bir sürü işim var ama birşeyler yapmaya çalışırım.
J'ai d'autres priorités, mais je vais essayer.
Yarın yapacak bir sürü işim var.
- J'ai du boulot à faire demain.
Benim de yapacak bir sürü işim var bugün... ama yine de kahvaltı için zamanım var.
Moi aussi, j'ai beaucoup de trucs à faire, mais j'ai encore le temps de petit-déjeuner.
Yapacak bir sürü işim var ama bir şeyi merak ediyorum.
J'ai un million de choses à faire, mais je voudrais que tu m'expliques.
Yapacak bir sürü işim var.
Je suis débordée de travail.
Gider misin? Yapacak bir sürü işim var.
Pas trop parfait.
Pek temiz bir ayrılık olmadı. Yapacak bir sürü işim var.
La rupture avait été pénible.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai plein de boulot.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai douze mille trucs à faire.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai pas mal de boulot.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai un million de choses à faire.
Yani, yapacak bir sürü işim var zaten.
Je veux dire, J'ai plein de chose à faire de toute manière.
Yapacak bir sürü işim var Celia...
J'ai beaucoup de choses à faire, Celia, donc...
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai mille choses à faire.
Çok isterdim, ama hapse girmeden önce yapacak bir sürü işim var.
J'adorerais, mais j'ai beaucoup à faire avant d'aller en prison.
Sapıklık yapacak vaktim yok, dostum. Yapacak bir sürü işim var.
Je n'ai pas le temps de faire le voyeur, j'ai beaucoup de travail.
Yapacak bir sürü işim var benim.
J'ai beaucoup de boulot.
Yapacak bir sürü işim var.
J'ai beaucoup à faire.
- Yapacak bir sürü işim var.
- Bon.
Ayrıca yapacak bir sürü ayak işim var.
En plus, j'ai du boulot.
Dostum, yapacak bir sürü işim var.
J'ai vraiment beaucoup de travail.
- Şu andan itibaren yapacak bir sürü işim var.
- Tu as des projets?
Mac, yapacak bir sürü işim var.
J'ai beaucoup de travail à faire.