English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yaramaz çocuk

Yaramaz çocuk traduction Français

260 traduction parallèle
- Seni yaramaz çocuk.
- Vilain garçon.
Seni yaramaz çocuk.
Tu es un mauvais garçon.
Seni kötü, annesinin çiçeklerini koparan yaramaz çocuk.
C'est très méchant d'arracher les fleurs de maman.
Seni yaramaz çocuk! - İmdat!
Oh, le vilain!
Yaramaz çocuk!
Sale gosse!
Flike, seni yaramaz çocuk.
Flike, vilain garçon.
Yaramaz çocuk!
Les sales gamins!
Ben ve birçok yurttaşıma göre asıl yaramaz çocuk babam.
Pour moi et certains compatriotes... c'est mon père qui est le vilain garçon.
Yaramaz çocuk. Bir dakika.
Qu'est-ce que tu insinues?
Moskova bundan pek hoşlanmayacak, seni yaramaz çocuk. "
"Moscou ne va pas aimer ça. Le vilain."
Derneğinizde tüttürürsün, yaramaz çocuk.
Tu les fumera à ton cercle, mauvais sujet
Hiç şarap banyosu yapmak istemez, yaramaz çocuk...
Tu vas le baigner dans le vin!
- Yaramaz çocuk!
- Vilain garçon.
Yine düello mu yapıyordun yoksa, yaramaz çocuk.
Encore un duel, méchant garçon.
Yaramaz çocuk mu oldun.
Vous n'avez pas été sage. Peut-être.
Yaramaz çocuk!
Vilain garçon!
Şimdi ben küçük, masum sütçü kızım. Sen de ahırdaki yaramaz çocuk ol.
Je serai la petite bergère innocente et vous le méchant garçon d'écurie.
Yaramaz çocuk.
Petit garnement.
Oh, yaramaz çocuk.
Oh, vilain garçon.
Yaramaz çocuk.
Garnement!
Yaramaz çocuk.
Le petit dégueulasse.
Yaramaz çocuk.
Vilain garçon.
Seni yaramaz çocuk!
Petit vilain!
Yaramaz çocuk!
Oh, le vilain!
Bu yaramaz çocuk eğlenmeye her zaman dışarı çıkar. O, artık genç bir adam.
Mais c'est un jeune homme maintenant.
Neredesin seni yaramaz çocuk?
Où tu étais?
Oh, Ilya Ilyich ne yapıyorsun, seni yaramaz çocuk!
Aïe-aïe-aïe, que fais-tu, polisson?
Kim olduğunu çok iyi biliyorsun seni yaramaz çocuk!
Vous le savez bien, fripon!
İşte buradasın! Kolay bir yol bulmuşsun, yaramaz çocuk!
Je t'y prends à utiliser la solution la plus facile.
Sonun geldi! Sıradaki sensin, seni yaramaz çocuk.
- Tire-toi!
Seni gidi, yaramaz çocuk, seni!
O baby, quel mauvais garçon!
Yaramaz çocuk.
Ouh, le vilain.
Yaramaz çocuk seni. Otur bir şeyler ye bakalım.
Viens ici et mange.
Evet, Gerry! İşte böyle! Gerry yaramaz çocuk!
Voilà Gerry... la terreur qui met les Anglais en fureur.
Bu sene çok az yaramaz çocuk var.
Rares sont les enfants qui se sont mal conduits...
Yaramaz, yaramaz çocuk!
Vilain, vilain garçon!
Yaramaz çocuk!
Méchant!
- Kendisi çok yaramaz bir çocuk.
Il a été un très mauvais garçon.
Ama hala yaramaz bir çocuk olduğunuzu düşünüyorum.
Mais vous êtes un vilain garçon.
Yaramaz bir çocuk
Une enfant sotte!
Yaramaz bir çocuk.
Une vraie sauvageonne.
O küçük bir çocuk, yaramaz bir kız.
C'est qu'une enfant, une petite fille espiègle.
Clyde, bu çocuk bize yaramaz.
Clyde, laisse tomber.
Yaramaz bir çocuk değilim.
Ce n'est pas vrai.
İki küçük yaramaz, kötü çocuk gitti.
Deux méchants petits en moins!
- Bekliyordum yaramaz çocuk.
- Je vous attendais, vilain.
Küçük yaramaz bir çocuk gibi köşede dur.
Au coin. Mitchel, vilain garçon.
Ne kadar yaramaz bi çocuk bu.
Qu'il est vilain.
Zarzavat saçlı, biraz üşütük biraz da yaramaz bir çocuk
Bad Boy Bubby... Avec sa tignasse
Seni yaramaz çocuk.
Voyou!
- Bu çocuk işe yaramazın teki.
- Le fils est si répugnant!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]