Yasmine traduction Français
68 traduction parallèle
Yasmine Bleeth katıldığından beri Sahil Güvenlik dizisini izlemedim bile!
[UNCUT] J'ai pas regardé Alerte à Malibu avec Yasmine Bleeth!
Yasmine Bleeth'e aşık olduğun için böyle diyorsun.
Tu dis ça parce que t'es fou de Yasmine Bleeth!
Yasmine Bleeth'e kim aşık olmaz?
Qui ne serait pas fou de Yasmine Bleeth?
Koş, Yasmine!
Cours, Yasmine!
Gördün mü? Evet, o Yasmine Bleeth.
C'est Yasmine Bleeth.
Bunun küçük Jasmine'e olmasına izin vermeyeceğim.
Ça arrivera pas à ma petite Yasmine.
Yasmin Bleeth'in bu Richard Greco herifiyle 21 Jump Street'de yaşadıkları eski..... ilişki.
A comment Yasmine Bleeth est sortie avec Richard Greico,
Bu arada, Pamela ve Yasmine'i bize ödünç verdiğiniz için sağ olun.
Merci pour Pamela et Jasmine.
Mylar saklama poşetinde sonsuza kadar taptaze kalacaksın Doktor Kim ile tabi ki Yasmine Bleeth arasında.
Grâce à ce film en Mylar, tu seras conservée à jamais dans un état proche de la perfection, entre Doctor Who et, bien sûr, Yasmine Bleeth.
Bill gates ve yasmine bleeth.
Bill Gates et Yasmine Bleeth.
- Yahyaoui Yasmine.
Yasmine.
Bana yardım et, Yasmine.
Aide-moi, Yasmine.
Yasmine.
Yasmine.
- Ne şişesi? Yasmine'e az önce sipariş verdik. Buraya iki şişe getir dedik, ikincisini sipariş ettik.
- On vient de dire à Yasmine de ramener une bouteille.
- Yasmine! Buraya gel!
Elle va passer.
Buraya gel!
Yasmine!
Yasmine! Bir votka verir misin?
- Yasmine, une vodka, s'il te plaît?
Yasmine, tanıştırmayacak mısın?
Abuse pas! - Yasmine, tu me présentes pas?
- Nasılsın, Yasmine?
- Ça va, Yasmine?
Yasmine.
- Eh, Yasmine.
- Ve Yasmine.
- Et Yasmine...
Hadi oğlum gel. - Yasmine?
Viens là, pépère.
Geliyor musun? - Evet. - Gel, gel.
- Yasmine, tu viens?
Hadi, aptal numarası yapma. Başından beri Yasmine'e sulanıyorsun.
- Tu fais le malin avec Yasmine.
Yasmine umurumda değil. Gevezelik etme.
- J'en ai rien à Foutre de Yasmine!
Diğer kızla ilgilen ama Yasmine'e dokunma, tamam mı?
- Gère l'autre si tu veux, mais pas Yasmine.
- Yasmine. - Elma isteyen?
- Qui veut une pomme?
- Yasmine. - Ne var?
- Yasmine!
Tabii, çünkü Yasmine'in gözü Ladj'ta, Eve'i de ben götüreceğim.
Elles font rien du tout! - T'es tout seul avec ton iench.
Çok şey kaçırıyorsun Yasmine.
- T'as tort. C'est super bon.
- Sen nerelisin Yasmine? - Cezayir. Cezayirli'sin demek.
- T'es de quelle origine?
Yasmine şuraya bak!
- Yasmine! Viens voir.
- Kaldırın onu, kaldırın!
- Yasmine, viens!
Yasmine'i almak istiyorsan in arabamdan! İn arabamdan diyorum, sağır mısın?
Si tu veux allez la chercher, sors de ma voiture.
Yasmine!
- Yasmine!
Yasmine!
Yasmine?
- Yasmine?
- Yasmine...
Ben yönetim konusunda iyiyim, Yasmin ise insan ilişkilerinde iyi.
Ce n'est pas mon truc. Yasmine a plus de facilités avec les gens.
Neden Yasmin'in iç çamaşırlarını almak istiyorsun?
- Tu pensais en prendre, Yasmine?
Senin yemek yapmayı becerdiğini bilmiyordum, Yasmin.
Tu sais cuisiner, Yasmine?
- Yasmin... Onunla konuşmayacağım.
Yasmine, je ne veux pas lui parler.
Yasemin Beytüllahim'e gidemedi.
Yasmine pouvait pas aller à Bethléem.
Baba, o Yasemin'in erkek arkadaşı.
C'est le petit copain de Yasmine.
Seninle tekrar irtibata geçerlerse Yasemin'e haber ver.
Si quelqu'un te contacte, préviens Yasmine.
Yasemin, onu tanırsın.
Arrête, Yasmine, tu le connais.
Bu, Big Apple Macintosh. Ve ortağım, Yasmine Bleeth.
Voici Pomme Mackintosh et mon associé Yasmine Bleeth.
Benim Yasmine.
C'est Yasmine.
Kim Basinger Cindy Crawford, Halle Berry Yasmine Bleeth and Jessica Rabbit.
Kim Basinger... Cindy Crawford, Halle Berry... Yasmine Bleeth.
Yasmine.
- Yasmine!
Yasmine şuraya baksana.
Yasmine, viens voir vite!
Kenara çek, o Yasmine'di.
C'est Yasmine.