Yoruldum artık traduction Français
311 traduction parallèle
- Yoruldum artık, çek git buradan.
J'en ai assez. Va t'en.
Yoruldum artık, yorulmaktan da yoruldum.
Je suis fatiguée. Fatiguée d'être fatiguée.
Kahretsin, çuvallamaktan yoruldum artık.
Nom d'un chien, j'en ai assez de labourer.
Tanrı'm, yoruldum artık.
Seigneur, je suis fatigué.
Henry, yoruldum artık.
Henri, je suis si fatiguée.
Eğlence dediğin şey bir yere kadar, ama artık oturmuş bir yaşam istediğimiz zamanlar var. Durmadan çalışmaktan yoruldum artık.
On s'amuse mais il arrive un moment où il faut se ranger des voitures.
Giydiğim dört paçavrayı rehine vermekten yoruldum artık!
J'en ai marre de mettre mes fripes en gage!
Bu dağları inip çıkmaktan yoruldum artık. Hiçbir yere vardığım yok.
J'en ai marre de courir dans les montagnes sans résultats.
Bir taraf hikayeyi bas diye bastırıyor bir taraf da hasıraltı et diye. Yoruldum artık.
Marre de toutes les pressions pour publier cette affaire et de toutes les autres pour l'étouffer.
ve seni özlemekten yoruldum artık. Soyadını bile bilmiyorum
Tu me manques, j'ignore ton nom de famille.
Senin kıçını kurtarmaktan yoruldum artık.
J'en ai marre de te sauver la mise.
- Hirsch'in pasaportu. - Yoruldum artık.
Le passeport de Hirsch.
Hasta oldum yoruldum artık.
Je n'en peux plus.
Bu kovalamacadan yoruldum artık.
J'en assez de ce jeu de piste. Où est le masque?
Duymadıysan söyleyeyim, Üstüme ateş edilmesinden yoruldum artık.
Tu sais, j'en ai marre de me faire tirer dessus.
Yoruldum artık.
J'en ai marre.
Maske takmaktan yoruldum artık.
J'en ai marre d'être masquée.
Sana itaat etmekten yoruldum artık!
Je suis fatiguée de toujours t'obéir!
Londra'da yaşamaktan yoruldum artık.
- Londres me fatigue. - Vraiment?
Seni rezil etmekten yoruldum artık.
Ras-le-bol de t'humilier.
Yoruldum artık.
Ouais, j'en peux plus.
Seni bilmem ama ben borçlulardan kaçmaktan sıkıldım ve yoruldum artık.
Je sais pas toi, mais moi, j'en ai marre de fuir les créanciers.
Senin aldırmazlığından yoruldum artık!
J'en ai assez de tes tromperies!
Yoruldum artık. İnsanlar hakkında bilmek istemediğim şeyleri öğrenmekten yoruldum. Öğrenmemi istemedikleri için karşımda ezilip büzülmelerini izlemekten yoruldum.
J'en ai assez... de lire des choses que je ne veux pas savoir... de voir les gens me fuir car je risque d'apprendre des choses... et d'appartenir à une organisation qui m'effraie.
Yoruldum artık ve bu işi bitirmek istiyorum.
Je suis fatiguée et je veux en finir.
Yedi buçuk santim boyunda olmaktan yoruldum artık.
J'en ai assez d'être une naine.
Artık çalışmıyorum, yoruldum.
J'ai arrêté ma carrière.
"Yoruldum, artık ders vermiyorum"
"Je ne travaille plus", "Il faut se ménager"...
Bıktım artık. Bu adamların beni aşağılamasından yoruldum. Domuz çobanı dediler.
J'en ai assez d'être traité de bouseux!
Yoruldum ve artık acı çekmek istemiyorum.
Je ne veux plus être malheureuse.
Artık hepsi bitti ve ben de yoruldum.
C'est fini maintenant et je suis fatigué.
Artık yalnızlıktan yoruldum, o kadar.
J'en ai marre d'être seul.
İşler böyle yürüyor. Diyorum ki, siz korkağın tekisiniz, ve ben artık çok yoruldum...
- Vous n'êtes que des foies jaunes!
Bakın, bütün modelleri gösterdim. Artık yoruldum.
J'ai tout épuisé.
Ama ben yaşlanıyorum, saçlarım ağarıyor ve artık koşturmaktan yoruldum.
Moi, je suis vieux. J'ai les cheveux gris. Je suis fatigué de courir.
Beni izlemenden ve arabanın kilometre saatini kontrol etmenden çok sıkıldım artık ve yoruldum.
J'en ai marre que tu m'espionnes... que tu vérifies tout, y compris ma voiture.
Yetti artık! Yoruldum! Beni rahat bırak!
J'ai sommeil... décampe!
Artık çok yoruldum.
Je suis si fatigué.
Hep aynı teranler anlayacağın. Artık sıkıldım ve yoruldum.
Toujours la même chose, je suis fatigué de tout ça.
Artık yoruldum.
Mais je suis fatigué.
Yarım saattir bunun için uğraşıyorum, kahretsin! Artık bundan bıktığımı söyledim! Rambal-Cochet'lerden yoruldum.
- ça fait une demi-heure que je l'engueule, que je lui dis que j'en ai marre des Rambal-Cochet.
Artık çok yoruldum.
Je suis usé jusqu'à la trame.
Anne, Yatmaktan yoruldum.Kalkmalıyım artık!
Maman, je suis fatigué d'être au lit. Je veux me lever!
Artık yoruldum, yaşlı kalbim de çok yorgun.
Je commence à fatiguer et mon coeur n'est plus tout neuf.
- Yoruldum bundan artık...
- Tu me fatigues.
Joey, senin elbiselerini toplamaktan artık yoruldum.
Joey, j'en ai assez de ramasser tes affaires.
Artık yoruldum, anlıyor musun, korkmaktan yoruldum.
Et je suis fatiguée, je suis si fatiguée d'avoir peur.
Yoruldum. Bıktım artık!
J'ai mon compte.
Sizinle oynamaktan yoruldum. Yetti artık! Elimdesiniz!
J'en ai marre de vos petits jeux... ça suffit, nabots!
Artık yoruldum.
Je suis fatigué.
Artık yoruldum.
À présent... je suis fatigué.
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık gidebilirsiniz 36
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık gidebilirsiniz 36