English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yoğurt

Yoğurt traduction Français

818 traduction parallèle
Ne askeri, yoğurt suratlı?
Quels soldats, face de lait caillé?
Şimdi... Bak, yarım kavanoz yoğurt alıyorsun...
Un demi-pot de yaourt.
Yoğurt yeme yarışına gitseydik.
Pourquoi venir ici?
Şeker burada, yoğurt ve meyve de var.
Tiens. T'as du sucre ici, un yaourt et puis des fruits.
Taze incir, yoğurt, koyu kahve. Teşekkürler.
Figues, yaourt et un café bien noir.
Yoğurt, havuç suyu, süzme peynir organik bal, yağsız, yumurta, kümes dışında beslenenlerden.
Yaourt, jus de carotte, fromage blanc, miel bio... sans graisse, et des oeufs, fécondés.
Birinin özel bölümlü pencere pervazı icat eder mi diye hep düşünmüşümdür. Bir bölme süt için, bir bölme yoğurt için. Bundan çok para kazanırdı.
Celui qui inventera le rebord de fenêtre compartimenté un pour le lait, un pour les yaourts... se fera une fortune.
Yoğurt ve Limon suyuna mı?
Avec du yaourt et du jus de citron?
Düşük kalorili yoğurt?
Yaourt maigre?
Öğlende yoğurt ve ardından bu hareketler.
Yaourt le midi, et beaucoup de ça.
Hala açlık hissedersem, bir yoğurt getirirsiniz.
Et si j'ai encore faim, un yaourt.
Bir yoğurt.
Un yaourt.
- Yoğurt sevmiyorum.
- J'aime pas mon yaourt.
Yoğurt tercih ederdim.
Je préférerais un yaourt quand même.
Bir kalıp peynir, tereyağı, yoğurt ve bal.
Une meule de fromage, du beurre et du miel en rayons.
Bin Ada soslu küçük kase yeşil salata. Kızarmış peynirli sandviç, yarım kase yoğurt ve kahve.
" Salade verte, entrées diverses, croque-monsieur, yaourt et café.
- Yoğurt?
- Du yaourt?
Bir kâse de yoğurt lütfen.
Et un pot de yaourt.
Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.
"Chacun ses goûts"!
Belki yoğurt ve greyfurtla.
Avec, peut-être, un yaourt et un pamplemousse.
- Yoğurt ister misin? - Hayır, teşekkür ederim.
- Vous voulez du yaourt?
Ve üzümlü yoğurt. Öğle yemeğinde, tamam mı?
- On se voit ce midi, d'accord?
Ve yoğurt. Erikli.
À tout sauf à la prune.
Soğuk tutmaya çalış, içinde yoğurt var.
Essaie de le garder au frais, il y a du yaourt.
Tatlı olarak, kola cevizi doğranmış esrarlı yoğurt alacağım.
En dessert, le space yoghourt avec des noix de cola concassées.
Yüzünüzde yoğurt kalmış.
Vous avez du yogourt sur la figure.
Sakin ol, sadece yoğurt.
Ne t'énerve pas, ce n'est que du yaourt.
Gravatını gevşet ve bir yoğurt kap.
Desserre ta cravate, prends un yaourt.
Ölümsüz, bilge, kutsal ve korkunç Yoğurt'un huzuruna girmeye, kim cesaret etti?
Qui ose entrer en la presence sacré et terrible de l'éternel sait-tout, Yogurt?
- Güçlülerin güçlüsü Yoğurt!
Yogurt, le sage. - Yogurt, le tout-puissant!
Lütfen, lütfen, fazla abartmayın. Ben sade Yoğurt'um.
Svp, svp, ne déclenchez pas un scandale.
Ama, Yoğurt, burası neresi? Sen burada ne yapıyorsun?
Mais, Yogurt, quel est cet endroit?
Yoğurt!
Yogurt!
Yoğurt!
Je déteste les yogurt!
Yoğurt Schwartz'a sahip.
C'est trop puissant.
- Yakıt için teşekkürler, Yoğurt.
- Merci pour l'essence, Yogurt. - Pas de quoi. Et voilà.
- Ya Yoğurt'un sana verdiği yüzük?
- Et cette bague que Yogurt t'as donné? - Oh, ouais.
Evet, Lone Starr, Yoğurt seni iyi eğitmiş.
Alors, Lone Starr, Yogurt t'as bien formé.
Yoğurt bana bir fal kurabiyesi vermişti.
Yogurt m'a donné ce gateau de la fortune.
- Yoğurt!
- Yogurt!
- Hoşça kal, Yoğurt.
- Bye, Yogurt.
Ve, Yoğurt,... -.. teşekkürler.
Et, Yogurt,... merci.
Ve de ev yapımı yoğurt işinden.
- Et aussi le commerce de yaourts.
Vanilyalı yoğurt, milkshake, lütfen. Mikrop.
Je prendrais un shake au yogourt vanille.
Yoğurt mu?
Yogurt?
Bilge Yoğurt.
Qui ne l'a pas?
- Görkemli Yoğurt.
- Yogurt, le magnifique.
- Ama sen...
Je suis simplement Yogurt.
Bu bir "Y".
Yogurt!
- Hayır, içeri giremeyiz.
Yogurt a le Schwartz.
- Güle güle, Lone Starr.
- Au revoir, Yogurt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]