Yup traduction Français
122 traduction parallèle
Yup.Ve onların olmayanlara da Forsythe Company sahiptir.
Oui. Et ce qu'ils n'ont pas, c'est la compagnie forsythe qui l'a.
- Yup, hazır.
- Oui, il est prêt.
Yup.
Oups!
O haltı buraya atabilirdik ha? Yup.
Ils l'ont lâchée ici, leur bombinette?
- Yup.
- Ouais.
Yup.
Oui.Alors c'est bon.
Saklanan, D. Neredesin?
- Yup. Hidey-ho, D. Où es-tu?
Senaryo Yönetmen : Shin Dong-Yup
Scnérario et réalisation SHIN Dong-yup.
- Bütün cezaları ödedin mi?
- Tu as fait enlever le sabot? - Yup.
- Hey, Sağol. - Yup.
Merci.
Yup!
- OUI! ALORS Là TU M'épates!
Yup. Yıllar önce, Utah'da.
Oui, il y a des années, dans l'Utah.
- Evet.
Yup!
- Yup, işte buradayım.
- Eh oui, me voilà.
Evet. Anladım.
Yup, je l'ai toujours su.
İlk gün için hazır mısın? Yup.
- T'es prête pour ton premier jour d'école?
- Evet, İsa Çinli.
- Yup, Jésus est chinois.
- Evet.
- Yup.
Bill'in Memphis'teki bekârlığa veda partisini?
Yup. La fête d'enterrement de vie de garçon de Bill à Memphis?
Evet. ve, ilk günümde, bana bir kalp dinleme aleti ve şu kulağa bakma şeylerinden verecekler.
Yup. Et, pour mon premier jour ils vont me donner un un stéthoscope et un de ces trucs pour regarder dans les oreilles.
- Evet, hadi.
- Yup, on y va.
"Yup-pup-pup - pup-pup-pup."
Bla bla bla...
- Evet.
Yup.
Evet, işim bitti.
Yup, j'ai fini.
Yup, bugün yataktan kalktın ve artık kadınlardan hoşlanmadığın fark ettin.
Tu t'es levé ce matin, t'aimais plus les filles.
Yup, amdan daha iyi bir şey yoktur.
Ouaip, il n'ya rien de meilleur que la chatte.
- Dur. - Yup, yup.
- Attendez!
Evet.
- Yup.
Çünkü dostumuz aslında bir katil.
Parce que notre ami Francis est en réalité un méchant meurtrier. Yup.
Yup, voodoo çalışıyor.
Ouais. Le vaudou marche.
Aynen.
Yup.
- İçi üzüm suyu dolu olan plastik gorillerden satıyorum.
- Je vends ces petits gorilles en plastique rempli de jus de raisin. Uh, yup.
- Evet, evet, onlardan o kadar çok temizledim ki.
Yup, J'en ai ramassé plein des comme ça.
Yup. Kesinlikle utanç duvarı.
Le mur de la honte, c'est sûr.
Yup, İşte Burdaymış, Bir Başka "Merhamet" Daha Duy.
Et voilà, encore un autre "pitié".
Yup ve Kırmızılar İçindeki Bayan Bize "Vay Canına" Verdi!
Et la femme en rouge nous a honorés d'un "Mince, alors".
Size yoğurt mağazasında ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yup Il a dit que vous aviez besoin de descendre au magasin de yaourt.
Fazlasıyla Türk, evet.
Fortement turc. Yup.
Aynen aynen.
Yup yup.
- Evet. Adamda sağlam silah varmış.
Yup, ce type portait un sacré engin
Evet.
Mais ce n'est pas votre métier? Yup.
- Aynen!
Yup.
Ayırıyorum. Evet, Safra kesesini gördüm.
Yup, je vois la vésicule biliaire.
Tamam mı?
Yup?
- Ve bu da... - Yup.
- Et c'était...
- Evet!
Yup!
Evet, ah, tamam.
Yup, ok.
Evet.
Yup.
Yup.
Oui.
- Evet, hazırım!
Yup.
Bu fazla oldu.
Oh, mon.. yup. C'est excessif.