English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Z ] / Zambesi

Zambesi traduction Français

57 traduction parallèle
Ve her zaman, Zambesi'ye her geldiğin yıl, hep aynısı oluyor.
Mais chaque fois que tu viens au Zambèze, c'est pareil.
Tarzan, Zambesi'ye hediye almaya geldik,... -... güreşmeye değil, hatırladın mı?
Nous sommes venus faire des achats, pas lutter.
Komiser, katil leoparların işi olduğundan emin olarak mutlu bir şekilde Zambesi'ye dönüyor.
Le commissaire est satisfait d'avoir éliminé les léopards.
Kendini komiser olarak adlandıran bu köle hükümet memuru Zambesi'nin gururlu insanlarını, yalnızca sahte fillerden oyuncaklar ve diğer benzeri incik boncukları oyan ve burnunu çeken bir ırka dönüştürdü.
Ce fonctionnaire servile a réduit le peuple fier du Zambèze à l'état de petits commerçants, juste bons à vendre des éléphants sculptés.
Zambesi'nin insanları elleriyle zekidir, kafalarıyla değil.
Ce peuple a l'intelligence des mains, pas de l'esprit.
Fakat ilgisiz büyüyecekler. Bir adamın kaçmasına ve Zambesi'ye bilgi götürmesine izin verdiler.
Mais il a laissé un homme partir au Zambèze.
Ben şimdi, başarılı avından dolayı komiseri tebrik etmek için Zambesi'ye dönüyorum.
Je repars au Zambèze féliciter le commissaire pour sa chasse fructueuse.
Zambesi'nin kendisi kadar güvenli.
Pas plus qu'au Zambèze.
Dünyadaki her şeytanca unsur, Zambesi'de işbaşında. Ve şimdi bizim yaşam biçimimizden nefret eden kendi uygarlıklarına Bugandi'nin boyun eğmesini umuyorlar.
Au Zambèze, absolument tout est mis en œuvre pour mettre le Bugandi sous le joug d'une civilisation contraire à nos coutumes.
Sonunda Zambesi'deki bu insanlara dur demeliyiz.
Il faut les en empêcher.
- Zambesi'den gelenler. Leopar adamlar onları nehre götürdü.
Ce sont les hommes-léopards.
Lideriniz olarak, eğer Zambesi bakireleri tapınağa getirilirse... -... daha büyük bir şeref için söz vermemiş miydim?
Ne vous ai-je pas promis la gloire si vous rameniez les filles au temple?
Şimdi leopar tanrımız, benim Zambesi'ye kadar size liderlik etmemi kendisi emretti.
Notre Dieu-léopard me demande de vous conduire au Zambèze.
Zambesi bakirelerinin kalpleri!
Les cœurs des jeunes filles du Zambèze!
Zambesi Köprüsü. Bir gemi dolusu Kanadalı köprüde çalışmaya geldik. Bu köprüyü neden istediklerini bilmiyorum, nehrin 2 yakası da aynı.
Ah... c'est le pont du Zambèze, j'y travaillais avec des Canadiens, pourquoi, l'avons nous construit?
Merhaba, Bay ve Bayan ve Bayan Zambesi?
Bonjour, M. et Mme Zambesi?
- Bay ve Bn. Ve Bn. Zambesi?
- M. et Mme Zambesi?
Bayan Zambesi, görecelik kuramı kimin eseri?
Mme Zambesi, qui a écrit la théorie de la relativité?
- Zımba, Bayan Zambesi.
- Agrafeuse, Mme Zambesi.
Tamam, elimde Mombasa rengi var şimdi bu Zembesi floşu.
D'accord, j'ai compris le Mombassa simple, maintenant le Zambesi flush.
Efsaneye göre bu totem, Tanrıların yaratıp beş büyük Zambesi kabilesine verdiği totemlerden biriymiş.
La légende veut que ce totem était un des cinq créés par les Dieux et donnés aux cinq grandes tribus de Zambesi.
Zambesi.
Zambesi.
- Sen Zambesi savaşçılarındansın.
Tu es une guerrière des Zambezi.
- Zambesi'yi biliyor musun?
Tu as familière avec ça.
Zambesi'den Washington'a ilk taşındığımda her haftasonu kamp yapardım.
Quand je suis partie de Zambèse pour D.C., je partais en camping chaque week-end.
Önünde sonunda Amaya 1942'de Zambesi'ye dönecek ve bir kızı olacak ve önünde sonunda bir torunu Amaya'nın totemini miras alacak ve Detroit'te bir süper kahraman olacak.
Un jour, Amaya devra revenir dans la Zambèze de 1942, elle aura une fille, puis une petite-fille qui héritera son totem et deviendra une super-héroïne à Détroit.
Eve döndüğüm zamandan itibarenki Zambesi kayıtlarını göstermeni istiyorum.
Montre-moi les infos sur Zambèse depuis mon retour.
Gördüğüm kadarıyla Zambesi hakkında bir şeyler okuyorsun. Ne var?
D'ailleurs, tu devras m'en refabriquer une bouteille.
Gördüğüm kadarıyla Zambesi hakkında bir şeyler okuyorsun.
On fait quelques recherches sur Zambèse, à ce que je vois.
Bu tür taşlar Zambesi'de M'Changa iline özgüdür.
Cette pierre vient de la province de M'Changa, au Zambezi.
Burası Zambesi.
Nous sommes au Zambezi.
Zambesi Köyü
VILLAGE ZAMBEZI
Zambesi'de kül ve kordan başka bir şey olmayabilir ama hâlâ benim evim ve onu korumak hâlâ benim gizli sorumluluğum.
Le Zambezi n'est plus que cendres, mais il reste mon foyer, et mon obligation sacrée est de le protéger.
Daha yeni bir araya gelmiş olabiliriz ama ilk sorumluluğum Zambesi'ye karşı.
Nous venons à peine de nous retrouver, mais je dois d'abord penser au Zambezi.
Daha önce Zambesi'de bulundunuz mu?
Vous avez déjà été au Zambezi?
Zambesi içerisinde, M'Changa ili Antik Zambesili eserlerinde arkeolojik bir altın madeni olarak kalmaktadır.
Au Zambezi, la province de M'Changa est une mine d'or archéologique d'antiques artefacts zambeziens.
Zambesi, Batı Afrika'nın uzun süredir kıskançlıkla baktığı bereketli topraklardır.
Le Zambezi a longtemps été une terre fertile. L'Afrique de l'Ouest l'a convoité.
Zambesi halkı kendilerini sadece komşularından değil doğadan da korumaya çalıştılar.
Les Zambeziens ont longtemps cherché à se protéger non seulement de leurs voisins... Mais aussi de la nature.
Sonra Zambesi halkı dua etti.
Ainsi, les Zambeziens prièrent.
Her büyük Zambesi kabilesi için bir tanesi taşıyıcılarının doğanın güçlerini kullanmasına izin verir.
Un pour chacune des grandes tribus. Ils permettaient de maîtriser les pouvoirs de la nature.
Zambesi, yaklaşık bin yıldır nadir bulunan refah ve uyum içindeydi.
Pendant un millénaire, le Zambezi a vécu dans la paix et la prospérité.
Sayısız kâşif ve arkeolog hayatlarını Zambesi'nin kayıp totemlerini aramaya harcadı.
D'incalculables explorateurs et archéologues ont passé leur vie à chercher les totems perdus.
Bayanlar ve baylar binlerce yıldır zamanın kum zerrelerinde kaybolmalarından sonra sizlere Zambesi'nin kayıp totemlerinden birini sunmak benim için büyük zevk.
Mesdames et messieurs, après des milliers d'années d'oubli, j'ai le plaisir de vous présenter un des totems perdus du Zambezi.
Öyle ya da böyle bu Antik Zambesi uygarlığının kanıtıdır.
Cela étant, c'est un témoin de l'antique civilisation zambezienne.
Zambesi'nin Kayıp Totemi Detroit Müzesi'nin Gemstones Salonu'nda sergilenecek.
Le totem sera présenté dans le hall des gemmes du musée de Detroit.
Boynundaki kolye de Zambesi'nin kayıp totemlerinden biri.
Votre collier est également un des totems.
Müze sözcüsü, Müzenin en yeni üyesi olan Zambesi'nin Kayıp Totetmi de dahil belirtilmeyen miktarda değerli taşların çalındığını doğruladı.
Un représentant a confirmé que des pierres précieuses ont été volées, y compris la récente acquisition du muséum, le totem perdu du Zambezi.
Yakut gibi görünüyor, ama aslında bir turmalin. Zambesi'ye özgü.
On dirait un rubis, mais c'est une tourmaline originaire du Zambezi.
Zambesi'den buraya kadar geldim Bay Jones.
J'ai fait tout ce voyage depuis le Zambezi, M. Jones.
Zambesi'nin kayıp totemleri için Afrika'nın her yerini dolaştım.
J'ai ratissé l'Afrique à la recherche des totems.
Bunlar da Zambesi Şelaleleri.
Le Zambèze.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]