English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Z ] / Zekiydi

Zekiydi traduction Français

299 traduction parallèle
Çok zekiydi.
Il était très malin.
Aslında, belki biraz fazlaca zekiydi... çünkü daha kontrol etmesini öğrenmeden ustasının en iyi büyü oyunlarını... uygulamaya başlamıştı.
Il était même trop intelligent. Il se mit à pratiquer les meilleurs tours de magie de son maître avant de savoir les contrôler.
Ama Buckley çok zekiydi.
Mais il était trop fort.
O kadar zekiydi ki.
Il était si intelligent. Regardez-le.
Pierre öyle zekiydi ki.
Pierre était très brillant.
Oh, bir insanın olabileceği kadar zekiydi.
Il était assez intelligent, pour un humain.
Arkadaşları ondan zekiydi.
qui étaient plus malins que lui, plus rigolos,
Türlü türlü iş yaptı. Çok zekiydi.
Il a fait plein de boulots, il était malin.
Özellikle direkte zekiydi, bilhassa babafingo serenlerinde.
Il était d'une grande agilité dans l'escalade des agrès.
O da doktordu, çok zekiydi, hayata tutkuyla bağlıydı.
Un médecin, aussi, très brillant, mais aimant davantage la vie, follement gai.
Çünkü Drake Alman filosu için çok zekiydi.
Parce que Drake était trop intelligent pour la flotte allemande.
Zekiydi, parlaktı.
Spirituel, brillant...
Teo 8 yaşındayken çok zekiydi.
Teo était brillant, à huit ans.
Yazardı o. Bir keresinde yedi kitap yazmıştı. Çok zekiydi.
Un écrivain brillant, il a écrit sept livres.
# Silius, Messalina için kolay bir av değildi, ama kadın zekiydi...
Il ne succomba pas facilement à ses charmes. Mais elle agit finement.
O çok zekiydi. Her şeyde çok iyiydi. O çok iyi bir adamdı da.
Il était brillant, remarquable, et c'était un type bien.
Yaşlı Zannowich bir dolandırıcıydı. Bir hilebaz. Ama zekiydi.
C'était un tricheur, un escroc, le vieux Zannowich, mais c'était un malin!
Çünkü onlar zekiydi, becerikliydi, düşün.
Vous direz : "lls étaient des malins."
Bunun için ise kendilerine "Derin Düşünce" isimli muazzam bir bilgisayar yaptılar. Bu bilgisayar o kadar zekiydi ki, veri bankaları daha bağlanmadan önce,
Et à cette fin elles se construisirent un stupéfiant super-ordinateur appelé Compute-Un si fantastiquement intelligent qu'avant même d'être raccordé à ses banques de données, il avait déterminé un premier principe :
Kadın onlardan daha zekiydi.
La maison a été fouillée deux fois.
Zekiydi, duyarlıydı.
Intelligent, sensible.
küçük bir hırsızta ve çok zekiydi.
C'était un perceur de coffres-forts.
Öyle harika bir arkadaştı. Zannımca, zekiydi de.
C'était un garçon épatant.
Babam zekiydi. Ancak tamamen hırçınlaşmıştı.
Il était très malin.
- AnIadığım kadarıyIa, yakışıkIı ve zekiydi.
- Il était aussi élégant et spirituel.
Çok da zekiydi. Bir mimardı.
Il était bien, intelligent.
Örneğin, 200 milyon pezo her zamankinden düşük bir rakamdı ve sendikadakiler her zamankinden zekiydi.
200 millions de pesos ne sont plus ce qu'ils étaient. Les gens du syndicat sont plus malins qu'ils ne l'étaient avant.
- Bunun için çok zekiydi.
Il était trop intelligent pour ça.
Fotoğraflar da yanındaydı, ama oldukça zekiydi.
Il avait les photos, mais il a été malin.
Zekiydi. Saçmalık, adamım.
C'est des conneries, tout ça!
Yani, tamam elbette çok zekiydi, ama... samimiydi, anladın mı?
Elle était brillante, bien sûr..... mais aussi chaleureuse.
O kültürlü ve zekiydi.
Elle est cultivée, intelligente.
Çok zekiydi ve bekardı. İlişki yaşamaya başladık.
Il était intelligent, célibataire et on a eu une aventure.
Çünkü o zekiydi.
Parce qu'elle voyait tout!
Zekiydi.
Brillante.
Çok zekiydi ve - - Onunla çıktım ve cezamı ödedim.
Elle était brillante et... m'a fait tourner la tête et j'ai... payé le prix.
Her zaman zekiydi.
- Il le dit aussi. Tiens?
Ethan çok zekiydi.
Ethan était si intelligent.
Fakat basit planın oldukça zekiydi. Fikirlerini nerden aldın? Lütfen!
Epargne-moi la stratégie qui consiste à flatter le méchant pour mieux le posséder.
O zekiydi, Yoldaş Tito.
C'était un bâtard intelligent, le camarade Tito.
Takipçimiz çok zekiydi.
Il était intelligent.
Tamamen masumdu, hem de iyi bir çocuktu. Zekiydi, komikti ve yakışıklıydı. Sesi de fena değildi, bir de doktor olacaktı.
Il est brillant, drôle et beau et s'apprêtait à devenir médecin.
Zekiydi, güzeldi ve beni anlıyordu.
Elle était brillante, belle et elle m'a eue.
Senin yaşındayken, şempanze kadar zekiydi.
À ton âge, il était encore très doué. Excellent!
- Çok zekiydi.
- Bien vu.
Bence Bayan Waters'ın söylediği çok zekiydi.
L'intervention de Mlle Waters était brillante.
Çok zekiydi ve hiçbir şeyden korkmuyordu.
Il réfléchit vite, il n'a peur de rien.
Mahkemede nasıl zekiydi, görmeliydin.
Au tribunal, il a été éblouissant.
Zekiydi.
Il était brillant.
Ama o çok zekiydi...
Mais elle était maligne.
Fakat her kim onu başlangıçta değiştirdiyse, o şekilde bırakmayacak kadar zekiydi.
Non, celui qui a fait ça est trop malin pour le laisser tel quel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]