Zekîsin traduction Français
1,468 traduction parallèle
Çok zekisin.
Tu as tout compris.
Çok hazırcevap ve zekisin bunu söyleyeceğime inanamıyorum.
Et je pense que tu es extrêmement spirituelle, tu es très intelligente et j'arrive pas à croire que je vais vraiment te dire ça.
Çok zekisin, Gabby.
C'est très judicieux, Gabby.
- Sen gerçekten zekisin.
- Ouaou, tu as vraiment l'air intelligent.
Summer, sen de zekisin.
- Summer tu es intelligente
Bunu bilecek kadar zekisin.
Vous êtes trop malin.
Göründüğünden daha zekisin Rich.
Rich, tu es plus intelligent que tu en as l'air!
Bu işlere bulaşmayacak kadar zekisin.
Non, tu es trop malin pour te mêler de ce genre de trafic.
Homer J. Bir gelincik kadar zekisin.
Homer Jay, est aussi sournois qu'un reptile.
Çok zekisin, değil mi? Yapma, ahbap.
hein.
- 10 yaşındaki çoğu çocuktan daha zekisin.
Tu es sacrément plus malin que les gamins de 10 ans que je connais.
Onlar için çok zekisin ha?
Vous les avez dupés.
Çok canlı ve zekisin. Seninle evlenmek ve seni yanımda götürmek istiyorum.
Vous avez du punch et vous êtes si radieuse, et je voudrais vous épouser et vous emmener.
Sınıf başkanı olacak kadar zekisin.
T'es un malin toi.
Sen daha zekisin.
T'es bien plus malin que lui.
Neredeyse sana inanacaktım, çok zekisin.
Vous avez bien failli m'avoir pendant une seconde, c'est très intelligent.
Bunu bilecek kadar zekisin.
Vous êtes assez intelligent pour le savoir.
Çok zekisin.
Tellement rusée.
Çok zekisin.
Quelle culture!
- Çok zekisin
T'as du talent.
Ama bunu yalnızca birimiz başarabilecekse bu kişinin sen olmasını isterim. Sen zekisin ve benden daha iyisin.
Mais si l'un d'entre nous doit s'en sortir, je veux que ce soit toi.
Sen de herhangi bir üniversiteye girecek kadar zekisin.
Mais tu es assez brillante pour entrer dans n'importe quelle école.
Sen zekisin, seni gidi...
Tu es malin.
- Çok zekisin, öyle mi?
- T'es un petit malin, toi.
Anne bana hep söylüyordu Ali, Sen zekisin ve hızlısın
Maman me disait toujours, Ali, tu es malin et rapide.
- Bunun için fazla zekisin.
- T'es trop maligne pour ça.
Çünkü sen diğerlerinden daha zekisin.
Parce que vous êtes plus intelligent que les autres.
"Meyve" dedin. Aferin, çok zekisin.
Tu es futé.
Çok zekisin.
Tu es très maligne.
Çünkü sen zekisin, farklısın ve kaçıksın.
Parce que tu es intelligente, différente et délirante.
- Zekisin.
- Prends des Egg rolls
O zaman çok "zekisin".
Alors t'es génial.
Çok zekisin.
Génial.
Gerçekten çok zekisin.
Tu es très intelligent.
Zekisin, komiksin ve güzelsin.
Tu es intelligente, drôle et belle.
Nasıl yani, olman gerekenden daha mı zekisin sen?
Tu es devenu plus intelligent qu'avant.
O kadar zekisin ki... Hayır.
Bébé, laisse partir, laisse aller
Eğlencelisin, zekisin, yakışıklısın.
Tu es drôle, intelligent, beau.
Tamam, anladık, zekisin.
Hé, les pouces opposables
Hayır, çünkü sen daha zekisin.
Non, je te trouve plus malin.
- Zekisin anne.
- Tu es très perspicace, mère.
Yani, zekisin. Beni güldürüyorsun.
Voyons, tu es intelligente, tu me fais rire.
Çok zekisin. Bak!
Subtil.
Çok zekisin, Chloe!
Tu es tellement intelligente, Chloé!
Maggie, sen her bebek kadar zekisin. Benimle gel.
Maggie, tu es aussi intelligente que tous ces gamins.
Çok zekisin.
Tu es trop maligne.
Zekisin ve kolay sıkılıyorsun.
Vous êtes en veine, ce soir.
Fakat içinde benimle aynı fikirde olan bir parça olduğuna eminim. - Peki sana bunu düşündüren ne? - Zekisin.
Comparez leurs vies médiocres à ces hommes qui ont volé vers leur mort par cette belle matinée à New York.
Sana göründüğünden daha zekisin demek isterdim ama dersem yalan söylemiş olurum.
J'aimerais dire que tu es plus malin que tu en as l'air, mais ce serait mentir.
Çok zekisin.
Tu es très intelligent.
Sen ne kadar zekisin öyle!
T'es une vraie lumière toi!