Zig traduction Français
263 traduction parallèle
Atına zig zag yaptıryor.
- Oui. Il zigzague.
O teneke zig zag çizerek tam üstümüze geliyordu.
Il venait droit sur nous.
Gökyüzünde giderken, üç defa çaktı sonra zig zag çizerek kayboldu.
Il traversait le ciel. il a clignoté trois fois vers moi, puis a zigzagué et filé.
Kız arkadaş? Fucky-fucky?
Quoi mademoiselle, zig-zig?
Beni tuttu, yere serdi ve durmadan "fucky-fucky" dedi.
Il m'a prise et jetée par terre en disant "zig-zig".
Faşist üniformasını giyip Mussolini'nin tüm retoriklerini bilen Madam Inès ile beraber etrafta dolaşırdı.
Il se promenait souvent avec Zig-Zag, dans son uniforme fasciste, et Madame Inès, qui connaissait tous les discours de Mussolini.
Sigaraya içki. Sigaraya içki.
Une cigarette pour zig-zag.
Sigaraya zig-zig.
Une cigarette pour zig-zig.
Zig-zig.
Zig-zig.
Evet, öldürmemem gereken birini öldürdüm. Şimdi de, kafama adamın eşini geçirip, eski çuvalıyla konuşmamı istiyorsunuz.
Vu que j'ai zigouillé le zig qu'il fallait pas, je me mets une dame sur la tête et je vois ce vieux sac.
Güzel gibi, kibar adammış.
L'est bien élevé, ce zig!
Majesteleri, düşündüm de bu Wellington serserisi yıllardır Avrupa'daydı.
Vot'Majesté, v là mon idée... Ce zig traîne ses bottes en Europe depuis 10 ans.
İngiltere'nin en zeki insanı olduğunu sanıyordum.
Mais c'est l'zig le plus brillant du pays!
Rick ile dans ediyorduk ve sanırım ters bir hareket yaptım.
Rick et moi étions en train de danser et j'ai dû faire un zig au lieu d'un zag.
İşte geliyor.
Tiens, v là l'autre zig!
Yani, doktor olmak ve tüm o şeyler çok fazla cesede dokunuyor musun?
Il court en zig-zag dans la rue. Vous qui êtes médecin... vous touchez souvent des morts?
KundakçıIık uzmanlık alanıydı. Ava giderken avlanmış gibi görünüyor.
Il a dû faire zig au lieu de zag.
Hi ve Lois'in yaratıcısı sen misin? Çünkü beni güldürüyorsun.
Tu dois être le créateur de Zig et Puce, car tu me fais bien marrer.
Tuck, Roll, kımıldayalım çocuklar.
Zig, Zag, c'est à nous.
Tuck ve Roll direkt olarak kağıda nişanlanacaklar, ve işte onlar!
Papier qui piégera Zig et Zag! Les cloportes-canon!
Zig zak çizerek uçun!
Manoeuvre d'évitement.
Sen zik'lersen, ben zak'larım
Tu zig, je zag!
Sol Deuce Zig, 22 Tomcat.
Gauche-2-zig-22-matou.
Dinleyin. Sol Deuce Zig, 22 Tomcat'i yapacağız.
On fait gauche-2-zig, 22-matou.
Sağda ikili. 3 zig zag, 88 topu atacak.
Jumeaux-droite-3-zig-88.
Tamam. Güçlü sol, Zig 90 Gun.
Fort à gauche-zig-90-gun.
Bay Tylor. Düşman zig zag çiziyor.
M. Tyler, le contact zig-zag.
Vur ve zig zag çiz.
On bourre et on se faufile.
Zig-zag mı?
"Zig-Zag"?
Bu gece Zeke McPherson'ı uyandırmadı.
Ça n'a pas réveillé Zig McPherson, ce soir.
Zikzak adamıyım.
Monsieur Zig-Zag.
Zig, haydi çabuk ol.
Zig, dépêche-toi.
Zig, Mağara Adamı'nı dövüyordu. Sonra Sıfır Zigzag'ı boğmaya başladı.
Ziggy a frappé l'Homme des cavernes et Zéro a commencé à étrangler Zigzag.
Zig biraz fazla hırslı.
Zig a eu un coup de chaleur.
O zaman bir yapıştırıcıya ve pembe boyaya ihtiyacım var, ayrıca 5 metre kurdela isterim. Tamam. Evet hepsi bu.
Alors, il va me falloir un pistolet à colle, des ciseaux zig-zag et 5 mètres de ruban rose.
Haydi zig zag çizelim.
Courez en Zigzaguant.
- Kuzenim Ziggy.
- Mon cousin, Zig.
Cheese adında bir uyuşturucu dağıtıcısı, arabasını alıp yakmış eğer ödemeyi yapmazsa Zig'i öldüreceğini söylüyor.
Un dealer qui s'appelle Cheese a volé et brûlé sa caisse. Et là, il dit qu'il va descendre Zig s'il est pas payé.
Zig paketi mahvetti.
Zig a foiré le paquet, grave.
Çünkü Zig işi p.ç etti.
Première chose, c'est Zig qui a merdé.
- Yürüyelim biraz, Zig.
- Marche avec moi, Zig.
Eski işçiler daha fazla alır, Zig.
Priorité à l'ancienneté, Zig.
- Sadece, Tanrım, Zig.
- Enfin, tu le sais, Zig!
- Hayır, Zig, ben hallederim.
- Non, Zig, je le ferai.
Elini cebine atarsın, 500 dolar çıkarırsın ve Zig'e borçlu olduğun 210 doları da verirsin ondan sonra benim malımla çalışırsın.
Alors, tu vas regarder dans tes poches et tu te ramènes avec les cinq cents d'avance et avec les deux cent dix que tu dois à Zig. Et là ensuite, ma poudre, tu l'auras.
Zig, para kazanıyoruz burada.
Zig, on se fait du fric, c'est ce qui compte.
Tanrım, Zig.
Non, Ziggy.
- Zigzag de al.
- Zig-zags.
- Zigzag.
- Zig-zags.
Sanırım zag yapmam gereken yerde zig yaptım.
- Je suis allé à gauche au lieu d'à droite. Vous devriez vous déplacer en chariot.
Sanırım zag yapmam gerekirken zig yaptım.
Je crois que j'ai fait zag quand j'aurais du faire zig.