English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Z ] / Zigzag

Zigzag traduction Français

132 traduction parallèle
Bu arada Jack, zigzaglayan, hantal ejderhayı takip etti.
Pendant ce temps, Jack suit le dragon dans son vol lourd en zigzag.
Bayım kurşunları zigzag yaptırmak haricinde her şeyi yapar.
Monsieur, elle fait tout sauf zigzaguer les balles.
- Zigzag yapacak mıyız efendim?
- Oui, commandant. - On louvoie?
Zigzag yok efendim tamam.
Moi? Négatif, on ne louvoie pas.
Düzgün tespit için zigzag yapmamalıyız.
Que le plot se confirme.
Ama yine de emin olmak için şafağa dek her saatte 2 defa zigzag çizeceksin.
Mais pour vérifier ses réactions, louvoyez deux fois par heure.
- Zigzag yapacak mıyız efendim?
- On louvoie?
- Zigzag yok.
- Négatif.
Zigzag yapmıyor ve bizimle arasındaki mesafeyi koruyor.
Il ne louvoie pas et poursuit son cap en s'éloignant.
Zikzak manevrasını başlatın, Yarbay.
Commencez à naviguer en zigzag.
- Tüm gemiler zikzak manevrasına.
Que toutes les unités reprennent le zigzag.
Muhripler zikzak manevrasıyla en hızlı şekilde Pearl'e dönsünler.
Ordre aux destroyers de rallier Pearl à toute vitesse en zigzag.
Torpili aldığında zikzak yapmıyordun.
Vous ne naviguiez pas en zigzag.
Manevralı rota, planlandığı gibi.
Navigation en zigzag.
Araba ileri geri zigzag çizdi ama bir şekilde kurtardık.
Nous l'avons pris par un double zigzag, mais nous en sommes sortis.
Yeni parçanın adı, "Zigzag".
Voici un nouvel air appelé "Zigzag".
Bill, geldiğimiz yol harici eve dönebileceğimiz bir yol biliyor musun?
Ecoute, Bill, tu ne connaîtrais pas une autre route que celle en zigzag pour le retour?
Mükemmel bir hedefsin.
T'es une cible parfaite. En zigzag.
Ama sonra birden bire zikzaklar çizerek koştu. Taşlar uçmaya başladı.
Mais alors, soudain, il courut en zigzag, et les pierres volêrent.
En zor yol. Üç tarafı da aşırı derecede korunaklı.
Tout en zigzag, et fortement gardée sur les trois versants.
Kerteriz hızında olası hedef zigzagı.
Centre de contrôle, zigzag possible de la cible selon le taux de maintien.
Kerteriz hızında olası hedef zigzagı.
Zigzag possible de la cible.
- Hey Çavuş, Slinky'i, gördün mü? - Hayır efendim!
Sergent, vous avez vu Zigzag?
Zavallı, umarım iyidir.
Zigzag! J'espère qu'il va bien.
- Slink! Dayan!
Accroche-toi, Zigzag!
Çifte zikzak taktiği.
Double fente, zigzag.
Çifte zikzak, 88.
Double fente, zigzag, 88...
DC Sağ, Zikzak, 90 Kartal.
DC droit, zigzag, 90 aigle.
Geriye zigzag yap, sadece geri al. Tekrar anlat bana, onunla nasıl tanıştın? Nasıl bir şey olduğunu anlat.
Remontez la bande, redites moi comment vous l'avez rencontré, comment ça s'est passé.
Buraya bak. Tess'in arabasının yanından dönüp... bu yöne gitmiş.
Regarde le zigzag derrière la voiture de Tess.
Zigzag çizenleri unutma.
Et du tissage! Alors?
Diğerleri düzensiz zikzak çizerken sürekli yön değiştiren saldırganın yorulmasını ve avlamaktan vazgeçmesini umarlar.
D'autres fuient en zigzag... espérant qu'un changement de cap lassera la prédatrice... la forçant à renoncer à la poursuite.
Bu da Zigzag.
Voici Zigzag.
O Zigzag.
Il s'appelle Zigzag.
İyi fikir, Zigzag.
Bien vu, Zigzag.
Zig, Mağara Adamı'nı dövüyordu. Sonra Sıfır Zigzag'ı boğmaya başladı.
Ziggy a frappé l'Homme des cavernes et Zéro a commencé à étrangler Zigzag.
Olanlar doğru mu Zigzag?
C'est bien ce qui s'est passé?
Birkaç yuvarlak nesne, birleşiyorlar ve sonra yine bölünüyorlar, zikzaklar çizerek uçuyorlar...
Quelques objets arrondis qui se fondent en un seul puis se séparent encore, en volant en zigzag...
Zigzag Spor Kulübü'nü işletiyor.
Le proprio du Zigzag Sports Club.
Dolabin üzerinde çeşitli işaretler. Ermeni izi bırakmak. Kin ve nefret belirtisi gibi.
Peindre quelques lignes en zigzag sur un casier est considéré comme un crime de haine.
Zig-zag!
Zigzag!
Zig-zag, zig-zag!
Zigzag, zigzag!
Zigzag çizerek... hatırladın mı?
La manière de zigzaguer! Tu te rappelles?
Bana biraz sivrilmis göründü.
Elle a l'air en zigzag.
Çünkü eger öyleyse, dikisi tekrar yapmam gerekir, böylece daha iyi oturur.
Parce que si elle est en zigzag, je vais devoir repositionner l'incision pour que ça se rejoigne plus correctement.
Evet, biraz sivrilmis.
- Oui, c'est un peu en zigzag.
Yine görürsen yine sap.
Zigzag. Un autre insecte.
- Zigzag de al.
- Zig-zags.
- Zigzag.
- Zig-zags.
Elm Sokağı'nın var olmayan kara ağaçlarını arıyorlardı.
Des portées d'écureuils affolés couraient en zigzag entre les jambes des enfants, cherchant en vain les ormes inexistants d'Elm Street.
- Yalpalamıyordum bile.
- Je ne roulais pas en zigzag.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]