Zipper traduction Français
64 traduction parallèle
" Zipper için kazansınlar.
"et d'en gagner une pour Zipp."
Onu dosyalarda "Fermuar" kod adıyla tanıyorsunuz.
Fiché sous le nom de code "Zipper".
Dad had been fired from the zipper factory.
Papa était viré de l'usine de braguettes.
Fermuarı kapatmaya çalışırken ki halimi görmeliydin.
Tu aurais dû me voir essayer de la zipper.
Zipper?
Zipper?
Zipper.
Zipper.
Neden gidip Zipper'a bakmıyorsun?
Occupe-toi de Zipper.
Hadi Zipper, içeri gir.
Zipper, entre.
Zipper.
Zipper!
Zipper, bırak onu.
Zipper, lâche ça!
Zipper'a da bulaştırdım o da dönüştü. - Bana inanmak zorundasın.
J'ai infecté Zipper, sérieux!
O kadar fakirim ki fermuarı kapalı duran pantolon bile alamıyorum.
Je suis si pauvre, je ne peux me payer des pantalons avec zipper qui tiennent.
Fermuarı çeker misin?
Tu pourrais zipper ma robe?
Fermuarını kapatalım.
Let zipper.
Fermuar, annelerin kızlarını bu tarz çocuklar hakkında uyardığı erkeklerden.
Zipper est le genre de gonzesse qui ont été averti par leur mère.
Telsiz kumanda, burası Kemer, duyuyor musunuz?
Centre de Commandement, içi Zipper, vous me recevez?
Gördüm ve sonra Zipper öldürdü onları!
- Je les ai vus, et Zipper les a tués!
Zipper? Zip...
Zipper?
- Zipper öldürdü onları.
Qui est Zipper?
- Zipper kim?
Le tueur.
Katil. Zipper öldürdü onları.
Zipper les a tués.
"Zipper öldürdü onları! Onları Zipper öldürdü!"
"Zipper les a tués!"
"Zipper öldürdü onları"?
"Zipper les a tués"?
Zipper bir çete adı olabilir.
C'est peut-être le nom d'un gang.
Muhteşem panayır karnavalları... Zipper'ın en popüler sürüş olduğunu söylüyor.
Le site dit que le Zipper est leur manège le plus populaire.
Zipper.
Salut, Zipper.
Sanırım siz Zipper'ın arkadaşlarısınız. Umarım çok yakın değilsinizdir çünkü o, dahil olmak istemeyeceğiniz, ciddi bir belanın içinde. Cüzdanlarınızı verin.
Donc, vous êtes amis avec Zipper.
Ya da rozetim cüzdanımda kalır, ve sevgili arkadaşınız Zipper'ı da alıp buradan çıkmamıza müsaade edersiniz. Zarar yok, zorlama yok.
Ou... je laisse le badge dans mon portefeuille dans ma poche arrière, on s'en va avec votre pote Zipper, pas de mal, pas de tort.
Tamam Zipper, haydi konuşalım.
Bon, Zipper. Parlons.
Gerçekten güzel hikaye, Zipper, ama bizim tanığımız seni cesetlerle gördüğünü söylüyor.
Belle histoire, mais le témoin vous a vu avec les corps.
Yalan söylüyorsun, Zipper.
- Pourquoi fuir si vous êtes innocent?
Evet, bu geçekten insancıl, Zipper.
C'est très humain, Zipper.
Ve daha da kötüsü, arkadaşın Zipper, olay yerinden kaçan arabanın koyu renkli bir Amerikan S.U.V olduğunu iddia ediyor.
Et mieux encore. Zipper dit que la voiture qui quittait les lieux était un SUV américain foncé.
Bu, Zipper'ın oradan ayrılırken gördüğü S.U.V. ile aynı olabilirdi.
Celui que Zipper a vu quitter les lieux du crime.
Zipper'ınız harika, bayım.
C'est une jolie Zipper, monsieur.
Konuşmaya o kadar daldım ki fermuarı çekmeyi unuttum.
J'étais si pris dans la conversation, que j'ai oublié de zipper.
Zipper.
"Zèbre."
Mum mağazasına, Fudgerama'ya Zipper Hall of Fame'e, Snow Globe World'e ve Taj Meatball'a uğramak istiyoruz.
Nous voulons nous faire le magasin de bougies, Fudgerama, le Zipper Hall of Fame, le monde des boules à neige et le Taj Halal.
Anlatılanlara göre Von Zipper burgerleri lezzetli hamburger restoran zinciriydi.
Selon la rumeur, le Von Zipper Burger servait des frites délicieuses... ainsi que des boissons gratuites à volonté.
Fermuarı açmanın zamanı geldi.
Il est maintenant temps de dézipper le zipper.
Herkes bana Zipper der.
On m'appelle Zipper.
Sana neden Zipper diyorlar?
Pourquoi Zipper?
Merhaba, Zipper. Ben...
Salut, Zipper.
Merhaba Marnie, ben yeni arkadaşın Zipper.
Salut Marnie, c'est votre nouvel ami Zipper, ou Randy.
Merhaba Marnie, ben yeni arkadaşın Zipper...
Hé, Marnie, c'est votre nouvel ami Zipper.
Zipper, bu harika.
C'est super.
Zipper, içeri gir!
Zipper, viens.
Zipper benim.
C'est à moi.
Hadi.
Viens, Zipper.
Bekle. Buldum, Zipper.
Attendez, bien sûr.
Fermuarımı çeker misin?
- Peux-tu m'aider à la zipper? - Hmm-hmm.