English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Z ] / Zirveye

Zirveye traduction Français

799 traduction parallèle
Bir gün Mac zirveye çıkacak.
Beau boulot. Un jour, Mac reprendra le dessus.
McLaren zirveye çıkınca her şeyin çok iyi olacağını söylerdin hep.
Vous disiez qu'avec McLaren aux commandes, tout irait pour le mieux.
Kendi ayaklarınla zirveye tırmanmışsın. Bu müthiş bir şey. Vapur.
Réussir sans l'aide de personne, c'est un grand exploit.
Şuradaki gözlem evinden zirveye ulaşmamızı görebilirsin.
Vous nous verrez atteindre la cime de là-bas.
Neden biraz da zirveye bakmıyorsunuz?
Pourquoi ne pas essayer de regarder le sommet, des fois?
Ticaretten hoslaniyorsaniz istediginiz isi seçip zirveye çikarsiniz.
Si vous aimez les affaires, choisissez - en une, vous irez jusqu'au sommet.
2. ve 3. nesilde özümseme zirveye ulaşmıştır.
leurs pères et grands-pères vivaient dans le ghetto, mais ça ne se remarque pas.
Zirveye giden dar bir yol var.
Il y a une route étroite qui mène au sommet.
Zirveye çıktın, sonra da alçaldın. Senin için bırakmanın artık tek yolu var Kaybetmek.
Quand tu es en haut de l'échelle... tu ne peux que redescendre.
Cesaretin, fedakarlığın... hayatın zorluklarını görmek için yaptıkların... 'Nerdesin Be Birader? 'i zirveye...
Ta vaillance, ton expérience chèrement acquises, feront de ce film...
Başarının sırrı zirveye çıkmaktır. Hep bu düşünceye sahip oldum.
Pour moi, le secret du succès, c'est de voir grand.
Eğer biri beni savaştan önce 5 km yürütmeye ve bir tepeye tırmanmaya zorlasaydı beni zirveye gömmesini söylerdim.
Si j'avais marché 5 km et grimpé une colline avant la guerre, il aurait fallu m'enterrer à l'arrivée!
Zirveye çıkmama fırsat tanıdı.
Il me donna carte blanche.
Bilinen hikâye, yokluktan zirveye.
Le conte de fée.
Bu yeni numaranın ne olduğunu söylemiyor, ama roket gibi zirveye çıkacaksın.
J'ignore ce que tu prépares, mais tu montes en flèche.
Eskiden sorunumuz, çok fazla adamın zirveye oturmak istemesiydi.
La 1 re fois, trop de types voulaient être patrons.
Zirveye çıktıktan sonra ne yaptığınızı söyler misiniz?
Quand on est monté et après?
Dosya zirveye ulaştı ve sürekli telefonla görüşüyor.
L'affaire semble venir d'un responsable. et il a téléphoné...
O zirveye yollandım.
Je me mis en route vers ce sommet.
Evet ama tekrar zirveye çıkarsam 500 ya da belki 600 dolar alacağız.
Mais si je retrouve la vedette, ce sera 500... 600 dollars peut-être.
Ama zirveye çıkmaya o kadar yakındım ki, Anna.
J'allais atteindre les sommets!
Bir gün sonra zirveye ulaşırız.
Plus qu'un jour avant le sommet.
Bulunduğumuz konumu muhafaza eden emirler bizi hep zirveye taşımıştır.
Et puis, il y a cette loi qui oblige à garder les terrains propres.
Zirveye tırmanma şansı. Dünyadaki en önemli şey de budur.
Une chance d'arriver au sommet, il n'y a rien de plus important.
- Bu yapılamaz efendim. - Sen zirveye yakınsın.
Impossible!
Ulaştıkları yükseklikleri. Ama sonra, görünüşe göre tüm tarihlerini zirveye çıkaracak çok büyük bir başarının eşiğindeyken bu mükemmel ırk bir gecede yok olmuş.
Ils avaient atteint de reels sommets... mais alors qu'ils etaient a la veille d'une decouverte supreme... qui aurait couronne toute leur histoire... cette race semi-divine disparut en une nuit.
- Sonra zirveye yeniden yerleşeceğim.
- Je remonterai au sommet!
Tepeye tırmanıp zirveye ulaştığımızda teknemizin uzaklaştığını gördük.
Nous avons gravi la colline, et une fois là-haut... nous avons vu notre bateau qui partait!
Hep zirveye oynuyor.
Il vise toujours au plus haut.
Zirveye vardığın vakit vadinin karşısında Narayama'yı göreceksin.
Quand on arrive au sommet, de l'autre côté de la vallée, c'est Messire Narayama.
Bayanlar ve baylar, uçan halıya buyrun. İlahi bir davetiye. Zirveye bir bilet.
Vous avez devant vous un tapis volant, un signe divin, un ticket pour la gloire.
İçim kıpır kıpır, biliyor musun? Mesleğinde zirveye çıkman söz konusu.
C'est agréable de devenir un des grands du métier.
Çok iyi! Yine de zirveye oynamak için daha çok çalışması gerekiyor.
Il a un bon physique et il cogne sec mais il est lent et il a besoin de s'entraîner plus.
Krizi bastıracak hiçbir gelişme olmadı. Berlin'in batı kısmına yapılan tüm seferler durdurulduğunda....... kriz zirveye ulaştı.
Pour l'instant, rien n'a pu désamorcer la crise qui a atteint un pic cet après-midi après l'interruption du trafic en direction de Berlin.
Jetler zirveye yerleşiyorlar bu gece
Les Jets vont prendre le dessus, ce soir
Zirveye ulaştıklarında bizi duyabilirler.
Ils nous entendront de la crête.
Zirveye durmadan. Bırak Chance. Hayatımı bırak.
En me laissant épouser Chance, quand nous étions innocents.
Zirveye yükselmek!
Succès! Parviens au faîte!
Cellini Venüs'ümüz zirveye çıktı.
Notre Venus a eu un succes phenomenal.
Türlerin erkeklerinin cinsel anlamda zirveye 14 yaşında ulaşmaları bana hep kaderin bir cilvesi gibi gelmiştir.
Je trouve très ironique que le mâle atteigne la plénitude sexuelle à 14 ans
Zirveye ulaştığımda o anı ölüm anım yap.
Quand j'atteindrai cette apogée, faites-en le moment de ma mort.
Bu yüzden yenilmeyi başarırsak kesinlikle tekrar zirveye çıkacağız.
C'est pourquoi nous serons de nouveau les premiers, si nous arrivons à être vaincus.
Zirveye çıkaracak kadar keyifliydi.
C'était extatique.
Seninkileri zirveye götür.
Amenez vos bâtards en haut de la crête.
Zirveye varana kadar yukarı çıkıyorsunuz, sonra sert bir şekilde eğim yapıyor.
ça monte pour la plupart, jusqu'à ce qu'on atteigne le sommet... et puis ça tend à descendre plutôt abruptement.
... K2, Annapurna ve Vidal Kuaför gazisi. Planı, Güney Geçidi'nin dolaşıldığı normal rotadan değil doğrudan zirveye çıkmaktı.
Son idée était de ne pas prendre la traditionnelle voie sud et de monter droit vers le sommet.
Güçlü dostlar insanı zirveye çıkarır, acımasız dostlarsa dibe iter.
Il a des amis influents au-dessus de lui, et des gens sans scrupules en dessous.
Zirveye çıkın.
Montez au sommet.
Onu zirveye çıkardım.
Je l'ai mis sur la bonne voie.
Ordudan ayrılacak ve doğruca zirveye tırmanacaktı.
Il allait être professionnel.
- Sen uçmuşsun. - Zirveye çıkmanın kolay yolu yok.
Je mourrai d'abord!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]