Zoomer traduction Français
221 traduction parallèle
Yakınlaştırıp adamı bulabilir misin?
Tu peux zoomer et me dire où il est?
Kentin her yanındaki alıcılar her an herkesin yerini saptayabilir.
Les détecteurs peuvent zoomer sur n'importe qui.
Orta plana zumlar mısın Max?
Tu veux bien zoomer vers un plan moyen, Max?
Sana zoom yapmanı söyleyen oldu mu?
Qui ta dit de zoomer?
Şimdi, geri zekalı. Şimdi bana zoom yapacaksın.
Espece dabruti, c'est le moment de zoomer.
Yaklaştırıyorum.
On va zoomer.
Zum yapsana.
Tu peux zoomer dessus?
Daha yakından bakayım.
Laisse-moi zoomer.
Büyülteyim.
Je vais zoomer.
Tartışma, rayın üstüne... ... bir roket koymak ve hızIa iIerIetmekti.
On a failli mettre une fusée sur un chariot de travelling... pour zoomer très vite.
Sen oynamak ister misin?
Tu veux le zoomer?
Şunu biraz daha yaklaştıralım.
On va zoomer un peu.
- Yaklaşabilir misin?
- Vous pouvez zoomer ici?
Yaklaşabilir misin?
Vous pouvez zoomer là-dessus?
Büyültebilir misin?
- Vous pouvez zoomer? - Oui, je crois.
Zum yapabilir misin?
Est-ce que tu peux zoomer? Je zoome.
Görüntüyü yakınlaştırır mısın?
Pouvez-vous zoomer davantage?
Bir bak. Büyütüyorum.
Je vais zoomer.
Şimdi şu adama zumlar mısın?
Tu peux zoomer sur ce type?
- Suna zumlayabilir misin lütfen?
- Vous pouvez zoomer là-dessus?
Daha fazla yakınlaştırabilir misin?
Vous pouvez zoomer?
- Hâlâ yakınlaştıramıyor musun? - Hayır.
- Tu peux zoomer maintenant?
Şuna yakınlaştırabilir misin?
- Tu peux zoomer avec celle-là?
O taraftaki insanların üzerine yakınlaştırabilir misin?
Maintenant tu peux zoomer sur ces gens?
Yakınlaşmaya çalıştığımda, görüntü flulaştı.
Quand j'ai voulu zoomer, l'image est devenue floue.
Yakınlaşmaya çalıştığımda ne olduğuna bir bak
Regardez ce qui arrive quand j'essaie de zoomer.
- Şimdi büyütebilir misin?
- Vous pouvez zoomer?
Jane, yakın çekim yababilir misiniz?
Jane, t'as vu ça? Tu dois zoomer sur ça.
Kate kapıyı yakından çeksin.
Dis à Kate de zoomer sur l'entrée.
Kulağına zumlayabilirmisin?
C'est possible de zoomer sur son oreille?
Hey, bir dakika uzak çekim yapar mısın?
Tu pourrais zoomer en arrière une seconde?
Yakınlaştırabilir misin?
Pouvez-vous zoomer?
Yakınlaştırabilirsin.
Tu peux zoomer.
Şu görüntülerden birini büyültebilir misin?
Pouvez-vous zoomer avec l'une de ces caméras?
Eline zum yapmaya çalış.
Bougez ça et regardez si vous pouvez zoomer de ce côté.
- Yakınlaştırabilir misin?
- Tu peux zoomer dessus? - Oui.
Not defterinin yüzeyini yakınlaştırabilir misin?
Pouvez-vous zoomer?
Şu son resmi yaklaştırabilir misin?
La dernière prise. Tu peux zoomer?
Az daha büyütebilir misin?
Si tu pouvais zoomer plus...
Belki elfin yansımasını onun bikini üstünden görüntüleyebiliriz.
Peut-être qu'on pourrait zoomer sur le reflet de l'elfe sur son haut.
Lütfen fotoğrafın şu kısmına zumlar mısınız?
Vous voulez bien zoomer sur cette partie? Ok.
Buraya bir gelebilir misin?
Tu peux au moins venir ici que je puisse zoomer sur un truc?
Şimdi bana odaklanacak bir şey ver.
Maintenant donne moi de quoi zoomer.
Sadece sağa sola çevirip yan yatırabiliyorum.
Je ne peux pas zoomer.
- Pencere falan olabilir belki.
Vous pouvez zoomer sur les lettres?
Calleigh, zum yapabilir miyiz?
Calleigh, vous pouvez zoomer?
Ama o ele zum yapmanı istiyorum.
Mais on va zoomer sur sa main.
- Büyütebilir misin?
Tu peux zoomer?
Şunu daha iyi görebilir miyiz? - Buyur.
- C'est possible de zoomer ou pas?
- Yaklaştırabilir misin Abs?
Tu peux zoomer, Abs?
Yakınlaşabilir misin?
Vous pouvez zoomer?