Çekici traduction Français
9,254 traduction parallèle
Eğer ki biraz çekici gözükmeye çalışsaydım bu iyi durur muydu?
Si j'essayais d'avoir l'air un peu séduisante, ce serait bien, non?
Çok çekici bir motor. Bu yüzden V8'leri seviyoruz. Kusurlular.
Il y a des imperfections, c'est pourquoi ça qu'on les aime.
Bu eskisine göre daha ilgi çekici. Daha iyi.
C'est beaucoup mieux.
Aksine senin hikâyen çok daha ilgi çekici.
Votre histoire est, par contre, bien plus convaincante.
Çekici olduğunu söylemiş miydim?
Ai-je mentionné que tu étais charmant?
Çekici bir yardımcısı olan bir sahne sihirbazı gibi.
Le magicien et son assistante sexy.
Yani yapay zekâsını değerlendirme kabiliyetini sekteye uğratan çekici bir robot.
Un robot sexy troublerait ton jugement?
- Sherman, Bay Da Vinci'ye çekici versene.
Sherman, va chercher le marteau pour M. de Vinci.
Çok çekici.
Ça déménage.
Ortak bir arkadaşımız bana Julia'nın beni çekici bulduğunu söylemişti.
On m'a dit qu'elle me trouvait canon.
Peki okuldaki oğlanlar? Hoşuna giden, çekici bulduğun biri var mı?
Et les garçons, au lycée, il y en a qui t'attirent?
İlgi çekici.
C'est intéressant.
Evet, Stone çekici bir adam.
Oui, Stone est un homme impressionnant.
- İşin aslı oldukça dikkat çekici bir durum.
C'est assez exceptionnel.
Evet, çok çekici.
Oui, elle a du piquant.
Evet ve gerçek şu ki birbirlerine olan körü körüne bağlılıkları çekici sayılır.
Ca fonctionnais et la vérité, leur loyauté aveugle est charmante.
Karşında çekici, ordu pilotu bir stratejist olarak değil...
Je ne suis pas qu'un séduisant stratège...
Çekici. Nazik.
Il est séduisant, gentil.
- Kulağa çok çekici gelmediğini biliyorum ama aslında öyleydi.
Ah... Je sais que ça paraît pas excitant comme ça, mais ça l'était. Non.
Çekici, yeni bir kızla randevum var. Benden daha genç biri
J'ai un rendez-vous ce soir avec une femme un peu plus jeune que moi.
Onu davet ettim çünkü beni çekici bulmuyor artık
J'ai couché avec lui, car il me dégoûtait de manière séduisante.
Diğer bir ilgi çekici görüntü için lütfen beni takip edin.
Nous allons voir tout ça plus en profondeur.
Çekici.
Très séduisant.
Çekici. Bence ihtiyacımız olan bu.
T'as besoin d'une dépanneuse.
- Tanrım geliyor musun, gelmiyor musun? - Bir adet çekici.
Tu vas venir ou non?
Çekici ailelerin eğlenceleri reklamlarda yer alıyor.
Le genre de fun que les familles ont dans les publicités.
Beni çekici bulmuyor musun?
Tu me trouves pas attirante?
Evet, kabul etmeliyim ki, oldukça ilgi çekici.
Ouais, je dois admettre, il est assez intrigant.
Elbette, eğer o tür insanları çekici buluyorsan...
Je suis sûr que si vous êtes attiré par ce genre de l'homme
Umarım bu tür bir şeyin bir erkeği daha az çekici yaptığını düşünmüyorsundur.
J'espère que tu ne t'imagines pas que ça te rend moins attirant.
Masadaki bolca yiyecek için.. .. Doğa Ana'ya binlerce kez teşekkür ediyoruz. Ve masanın etrafındaki bu çok çekici olmayan aile için.
Nous remercions aujourd'hui Mère Nature et Mère Nourriture pour la nourriture abondante sur cette table et la famille pas entièrement désagréable autour d'elle.
- Hayır, çekici kaldıran bir insan değil.
Non, c'est pas comme si une personne soulevait le marteau.
Çekici kaldırabiliyorsa Akıl Taşı onda kalabilir.
Il peut manier le marteau, il peut garder la Pierre de l'Esprit.
- Ama çekici asansöre koyarsan...
Mais si tu met le marteau dans un ascenseur...
Mekan kullanımı dikkat çekici.
Remarquez son utilisation de l'espace.
Gerçek şu ki, en çok korktuğun şey en dikkat çekici özelliğin.
La vérité est que votre crainte la plus secrète est en fait votre caractéristique la plus remarquable.
"Adam Jones at The Langham şuanda Londra'da gidip, yemek... yiyebileceğiniz en iyi ve en ilgi çekici mekanlardan biri."
"Adam Jones au The Langham est maintenant l'un des meilleurs et plus intéressant endroits de Londres pour venir manger."
"en iyi" mi "ilgi çekici" mi?
"l'un des" ou "intéressant"?
En son ne zaman "ilgi çekici" bir orgazm yaşadın?
La dernière fois que tu as eu un orgasme c'était... "intéressant"?
Yemek yapıp ilgi çekici olmaya devam edebiliriz, Fakat ben insanları masaya oturtup, beklerken çıldırtmak istiyorum.
Maintenant, on peut continuer à cuisiner et être intéressants, mais je veux que les gens s'assoient à table et soient malades de désir.
Ona zor tahammül etsem bile onu hala oldukça çekici buluyorum.
Même quand il m'insupportait, je le trouvais séduisant.
Hatta bazı yönleriyle Daniel'dan bile çekici.
D'une certaine façon, plus que Daniel.
Seninle birlikte olduğumuz süre boyunca başka bir erkeği daha çekici bulursam veya azıcık bile kafam karışırsa sana söylerim.
S'il m'arrive un jour d'être attirée par un autre homme, ou même de douter, je te le dirai.
Kush'u çekici bulmuyorum.
Kush ne me plaît pas.
Onun ortaklık teklifini daha çekici bulursun diye ummuştum.
J'espérais que tu trouverais son offre de partenariat plus intéressante.
Çok çekici biri.
C'est un rêve.
Sanırım değilmiş! Şimdi, çekici getir
Va chercher un marteau.
Bence arabalarınız size çok çekici gelecek.
Je pense que vous trouverez nos voitures extrêmement attrayante.
Çekici ve tatlı bir kadındı.
Elle était si charmante...
Dungatar, ºehre dikkat çekici terzilik yeteneklerini getiren Bayan Una Pleasance'a hoº geldin diyor.
"Dungatar accueille Mademoiselle Una Pleasance, " d'on le travail de coutière est un atout certain pour notre communauté. "
Stonewall'un devamlı müşterisi ve çok çekici bir fahişe sence de öyle değil mi?
Tapineur, habitué du Stonewall. Avec un beau petit cul très convoité. T'es pas d'accord?