Çiftlik traduction Français
2,397 traduction parallèle
Buraya dönüp bir çiftlik almak.
Revenir ici, acheter un ranch.
Traktör olmazsa harman da olmaz. Harman olmazsa çiftlik iflas eder.
Sans tracteur, pas de moisson et la ferme est finie.
"Sana bir çiftlik borçluyum."
"Je vous dois une ferme."
- Nerede bu çiftlik, Phil?
Où est votre ferme?
Siz gidin ki çiftlik benim olsun.
Quand vous serez partis, j'aurai la ferme.
Harmanı kaldıramazsak da çiftlik elimizden gider.
Et alors, on perdra la ferme!
Lütfen! Bu çiftlik babamın. Harmanı kaldıramazsak mahvoluruz.
C'est la ferme de papa et la moisson est vitale!
- Boris burda.. çiftlik binasında
- C'est Boris. Un bâtiment de ferme.
Dağ başında, bir çiftlik evinde kalıyorduk.
On logeait dans une ferme complètement paumée.
Çiftlik işleriyle ilgili bir şeyler öğrenmek istediğini söyledi.
Il se pose des questions sur l'agriculture.
- Ya bu çiftlik ne olacak?
Il est trop imbu de lui-même. Et la ferme?
Çiftlik hanımı kısa süre önce öldü.
La propriétaire est décédée.
Bu çiftlik benim, koca burun.
C'est ma ferme. Gros pif!
Tuvaletler dışarıda, yemekler çiftlik hayvanlarının yanında hazırlanıyor.
Latrines en extérieur, nourriture près des étables.
Eğer Bayan Ağ ile Çiftlik Çocuğu arasında bir şey olursa bunu ilk bilen Lois Lane olur, son bilen değil.
Donc, si quelque chose se passait entre... le fermier et "filets de pêche", Lois Lane serait la première à le savoir, pas la dernière, non?
Reno, Nevada'da bir çiftlik.
un ranch à Reno, Nevada.
Ama çiftlik tamamen harap durumdaydı.
Mais sa ferme est délabrée.
Çiftlik evine girdiler, yaşlı bir çift zulada paraları olabilecek insanlar olduklarını düşündüler. Sonunda Lovgren itiraf etti.
il s'est dit qu'un vieux couple avait sûrement un bas de laine et a forcé Lovgren à parler.
Kocaman bir kapısı, bahçesi, kamyonetleri ve birkaç zamazingosu daha olan bir çiftlik işte.
C'est comme un ranch avec jsute des terres, tu vois, avec des porches, des machins et des camions.
Ben sadece köpeklere ve çiftlik hayvanlarına bakarım.
Moi, je ne m'occupe que de chiens et d'animaux domestiques.
2. komutan, Sektör 2'deki çiftlik evinin vurulmasını istiyor.
Le commandant en second veut un tir sur la ferme dans le secteur 2.
Bu küçük arkadaş genelde kırsal alanlarda olur, çiftlik hayvanlarının olduğu yerlerde ama bu Sweeney'nin eski dairesinin bahçesinde gömülüydü.
Ce ver est habituellement trouvé dans les régions rurales, souvent près du bétail, mais celui-ci était enterré dans l'ancien jardin de Sweeney.
Oregon'da eyalet parlamentosu çiftlik hayvanlarıyla seks yapmanın suç kabul edilmesi için sunulan önergeyi onaylamış.
Dans l'Oregon, un projet de loi a été ratifié pour établir le fait que c'est un crime de coucher avec un animal de ferme.
" Formülünü bir çiftlik işçisinden almış.
" en utilisant une formule que lui avait donnée un ouvrier.
Nesiniz siz, çiftlik hayvanı mı?
- On dort où on veut. Vous êtes dans une basse-cour?
Çiftlik evinin çatısındaki o şeyi hatırlıyor musun?
Tu te souviens de ce truc sur le toit de la ferme?
Onlar çiftlik hayvanından ziyade, benim için birer kardeş gibi olmuştu.
Je les considérais comme des frères et sœurs, pas comme du bétail.
Annemle babam fidyeyi ödedikten sonra ahırın yanındaki çiftlik evinde saklanmaya başladık.
Elle ne comprend tout simplement pas ce qui s'est passé ensuite. Après que papa et maman a payé la rançon, Ont c'est retranchés dans cette ferme près de la grange.
Neşeli Çiftlik mi?
Jolly Farm?
Neşeli Çiftlik'in Amerikan versiyonunu çekeceklermiş hem de burada, Quahog'da.
Ils vont faire une version américaine de Jolly Farm ici-même, à Quahog. Non, je ne savais pas!
Ver bakayım! Haklısın, Amerikan Neşeli Çiftlik!
Bon sang, c'est vrai, Jolly Farm en Amérique!
Eğer biri Neşeli Çiftlik'te olmayı hak ediyorsa, o da benim.
Si quelqu'un mérite d'être sur Jolly Farm, c'est moi.
Ben Neşeli Çiftlik'te olmak istiyorum!
- Je veux être sur Jolly Farm! - Tu l'as entendue.
Çünkü ben Neşeli Çiftlik'in yıldızıyım.
Je suis la star de Jolly Farm.
Çocuklar, bu arkadaşınız yeni Neşeli Çiftlik sakini,... Karina Smirnoff.
Voici la nouvelle résidente de Jolly Farm, Karina Smirnoff.
Neşeli Çiftlik'te olmak ne kadar güzel.
C'est génial d'être ici à la Jolly Farm.
Julie, kardeşimin Neşeli Çiftlik'ten arkadaşı.
Elle travaille avec ma sœur - sur Jolly Farm.
Günaydın, Neşeli Çiftlik'e hoş geldiniz.
Bonjour et bienvenue à la Jolly Farm.
Ben Neşeli Çiftlik'e sadece hayvanların arasında olmak için gelmedim.
Voyez-vous, je ne suis pas venue ici pour être proche des animaux.
Hayvancılık, çiftlik hayvanlarının beslenmesinin bilimidir. Balıkların ne zamandan beridir çiftlikleri var ki?
Le département d'élevage d'animaux est la science d'élevage du bétail.
Çiftlik hayvanları ya da çatal-bıçak takımları kadar detaylı listeleniyorlardı.
Ils étaient soigneusement catalogués comme du bétail ou de l'argenterie.
Babasının lakabı bir çiftlik hayvanı.
- Il a un prénom d'animal de ferme.
Hayır. Çiftlik hayvanlarıyla sevişmek için Dillon'da bir çiftliğe mi?
- Faire l'amour à un bestiau?
Çiftlik kadar sessiz değil, ama...
Pas autant que la campagne...
Peki ya şu tatlı çiftlik çocuğu, Luke?
- Et ton fermier, Luke?
Senin seksi çiftlik çocuğu sana doğru bakıp duruyor. Öyle mi?
Ton fermier canon n'arrête pas de te regarder.
Donnie çiftlik atıklarını bio yakıta çevirip hükümete satarak milyonlar kazanacaktı.
Il voulait fabriquer du biocarburant et le vendre au gouvernement.
Çiftlik, umumi yüzme havuzu... Bu tarz şeyler.
Une ferme, une piscine publique, et des trucs comme ça au hasard.
Cable Springs'teki bir çiftlik evinde yaşıyormuş.
Burns vivait dans un ranch à Cable Springs.
1901 Eski Çiftlik Yolu, Cable Springs.
1901 Old Ranch Road, Cable Springs.
Köpeği de yanımıza aldık çünkü şehir dışında sabahtan akşama kadar koşup oynayabileceği bir çiftlik bulduk.
Tu n'as pas vraiment envie de l'épouser. À cause de la cicatrice des implants? Ça me dérange pas.