English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ç ] / Çok feci

Çok feci traduction Français

411 traduction parallèle
Kariyerinde ona çok feci bir gece yaşatacağım.
Il aura la nuit la plus misérable de toute sa vie professionnelle.
Çok feci.
Allan!
Tabii annenin sokakta oturup... paçavralar içinde bayat ekmek filan yemesi... çok feci olacak.
Ce serait terrible, ta mère en haillons mangeant du pain rassis.
Bence çok feci.
C'est mauvais.
Evet Rahibe Bessie, onları çaldım. Çok feci duaya ihtiyacım var.
Oui, Bessie, je les ai volés, et aucun homme n'a jamais eu autant besoin d'une prière.
Ama Bessie, çok feci "uykuşuklu" hissediyorum.
Mais Bessie, je suis complètement dans le pâté.
Çok feci.
C'est horrible.
Lina'nın atı çok feci yaralandı yürümesi imkansız.
Le cheval de Lina est très mal en point. Il n'ira pas plus loin.
Aslında pek iyi değilim. Çok feci soğuk algınlığı kaptım.
Non, j'ai attrapé un rhume.
Eve girmeyi istememek çok feci bir şey.
Comment? Rentrer chez toi te fait horreur?
Bak, Betty, bu çok feci.
Ecoute, Betty, c'est affreux...
- Çok feci!
- C'est laid!
Eğer bu şekilde evlenirse, neticesi çok feci olacaktır.
Si elle se marie telle quelle, les suites seront désastreuses.
Çok feci bir şey.
Quelque chose d'horrible.
Şimdi, bir adamın çok feci bir şekilde defalarca bıçaklandığını gördüm.
J'ai vu un homme se faire sauvagement poignarder.
Daha geçen gün çok feci bir kazaya şahit oldum.
J'ai vu il y a peu un formidable accident.
Ama bu seferki çok feci.
Mais cette fois c'est pire encore.
Çok feci.
- Monstrueux!
- Çok feci.
- C'est affreux!
Çok feci üzülecek.
Elle sera terriblement décue.
Çok feci can verebilirler.
Je leur ai dit qu'elles pouvaient y rester.
Orada çok feci yanabilirdin. Harbi diyorum.
Tu aurais pu être brûlé et mourir.
Deniz kabuğu koleksiyonum. Bakamazsın, çok pis. Çok feci değil mi?
Ma collection de coquillages, pleine de poussière.
Dinle, Danny, geçen hafta çok feci darbe yedim.
Ecoute, Danny, j'ai eu des problèmes la semaine dernière.
Hey siz, mağazadakiler, biz paylaşmayan insanlardan hoşlanmayız, çok feci sikicez sizi şimdi!
Vous dans l'hypermarché, écoutez. On aime pas les gens qui partagent pas.
Seni çok özledim. Çok feci özledim.
- Tu m'as manqué.
Beni çok feci dövdü, gözümü hastanede açtım.
Le type m'a tellement cognée que j'ai atterri à l'hôpital.
Başım çok feci ağrıyor.
J'ai un mal de tête épouvantable.
Cidden çok feci oluyorum.
A m'en rendre malade.
- Çok feci, çok feci.
- Terrible, terrible.
Bazı medya kuruluşlarının haklarını kötüye kullanmaları çok feci. İstikrarı bozmayı öğütleyerek, yıkıcı fikirleri cesaretlendiriyorlar.
Il est dommage que certains médias abusent de leurs droits en prêchant la déstabilisation, ils encouragent les idées subversives.
Kaybederseniz de çok feci şeyler gerektiren bir gelecek.
Il n'a pas l'imagination de Xelo.
Feci bir şey bu. Çok feci.
C'est tragique, tout simplement.
Çok feci canım yandı.
Il m'a fait très mal, cet enfant de salaud.
Ayrıca çok feci acıtıyor.
Et ça fait bigrement mal.
Ama iş iz sürmeye gelince çok feci oluyorlar.
Ce n'est pas bon pour eux d'être oisifs. Un chien oisif devient bizarre.
Başına gelen olay çok feci.
Quelle affreuse histoire.
Herhalde bu yüzden çok feci susadım.
C'est sans doute la raison de ma forte soif.
Çok feci! Size saldırıldığı günkü rotayı ve Miller'in transfer rotasını 31 kişi biliyordu.
D'après le S.O.13, trente et une personnes étaient au courant de votre sortie et du transfert de Miller.
Şu anda su durgun, ama depo boşalîrken çok feci oluyor.
L'eau est calme maintenant, mais elle s'agite quand elle se vide.
Bana Springfield dubası derler. Çünkü çok feci obezim.
Je suis pas "champion du Beignet" pour rien.
Babam sana çok kızgın. Julie'nin ölümü çok feci... ve bu geceki gösteri için elinde bir kadın yarışmacı yok.
C'est terrible, pour Julie, et il n'a plus de candidate féminine pour son émission.
Ama bu, çok feci!
Mais ceci est un désastre!
Yalnızlık çok feci, Frankie.
C'est terrible d'être seule.
Çok feci bir olay.
C'est affreux!
Seni temin ederim, O seni çok daha feci benzetir.
- Elle te cognera bien plus fort encore.
Çok yaşlı, feci yaşlı doktor karakteri mi?
Le bon médecin de famille?
Çok iyi, feci yaşlı bir olmazsa olmaz.
Le vieux sacro-saint poncif!
Teyik çok hassastır, ama silah ateşlendiğinde feci geri teper, buna hazır ol.
Il a la gâchette facile, mais attention au recul.
AY'DA ÖLDÜLER Çok feci, değil mi?
C'est terrible.
Doktor, karınızın feci ölümünün sizi çok sarstığını biliyorum.
La mort de votre épouse vous a bouleversé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]