English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ç ] / Çölle

Çölle traduction Français

5,870 traduction parallèle
Pişik kremi.
De la colle pour couches.
Cıvata, Ferrari'nin süspansiyonundan, ama metal kapak sıvı tutkal kavanozuna aitmiş, ve beyaz fosfor kalıntıları varmış.
Le boulon vient de la suspension de la Ferrari, mais le capuchon métallique vient d'un pot de colle liquide et il y a des traces de phosphore blanc dessus.
Tetiği sabitlemek için sıvı tutkal kullanmışlar.
Ils ont utilisé la colle liquide pour mettre le détonateur.
sürekli Eren'le takılmanın iğrenç olduğunu düşünüyordum ama sende iş olduğunu da biliyordum.
Espérons qu'il n'ait pas de bons yeux. Armin, je dois te dire que ça me dégoûtait de te voir tout le temps collé à Eren, mais je savais aussi que tu étais compétent.
İçimde duruyor ve beni değişiklik istediğim için yargılayamazsın.
Colle-ça dedans, tu ne peux pas me blâmer de vouloir un peu varié.
Hayvan dolduran kişi ısırılmamıştı. Bu profile uygun değil.
Le taxidermiste avait pas de morsure, ça colle pas.
Tamam ben yaparım.
Je m'y colle.
Bir tarafa yapışmış. Dediğin gibi.
Collé sur la paroi, comme tu l'avais dit.
Beni mahkum ettiğin bir başka büyüleyici insalık yan etkisi.
Un autre effet charmant du côté humain que vous m'avez collé.
Yanınızda tutkal getirin diyorlar.
Ils te disent d'apporter de la colle.
Hızlı yapıştırıcı.
Colle instantanée.
- Yok artık. - Bedenindeki yaralar böyle söylemiyor ama.
Ça ne colle pas aux marques sur son corps.
- Makul gelmiyor.
- Ça ne colle pas.
Ya bütün hayatımı onun bana ihtiyacı olduğunu düşünerek geçirdiysem ve şimdi ihtiyacı yoksa elimde kalan tek şey bir sıcak yapışkan tabancası ve yapay elmassa? Bana bir baksana.
J'ai pensé toute ma vie qu'il avait besoin de moi, et maintenant que ce n'est pas le cas, tout ce qui me reste c'est un pistolet à colle et un sac de strass?
Annemler de onu yanına aldı anında kaynaştık.
Mes parents avaient commencé à accueillir des enfants. Ça a collé tout de suite.
Konu ilgimi çekti ve bir yıl önce incelemeye başladım.
La vrai histoire m'a collé à la peau, donc il y a environ un an j'ai commencé à y jeter un coup d'oeil.
Orada asla mezun olamayan 8. sınıf öğrencisi olduğunu duydum. Eğer ondan kaçmaya çalışırsan ayakların yere yapışıyormuş, çünkü her taraf çişmiş.
J'ai entendu qu'il y avait un quatrième à l'intérieur qui n'a jamais eu son diplôme, et si tu essayes de lui échapper, ton pied reste collé au sol à cause de l'urine.
Uyuyor.
Ca colle.
Alamazsın.
Je suis collé.
- Yapıştırıcı kullanmayı deneyebilirim.
Je peux essayer avec un peu de colle.
- Yapıştırıcı mı?
- De la colle?
- Tıkama yapıştırıcısı. A.V.M'lerde kullanırız.
- La colle d'embolisation.
Damarlara güçlü bir yapıştırıcı enjekte ederiz yapıştırıcı katılaşarak tümöre giden kanı keser.
Nous pompons de la colle dans les vaisseaux, la colle durcit et coupe la circulation sanguine de la tumeur.
Sülük gibi yapışmıştı.
Elle me colle comme de la glue.
Yapıştırıcı kullanılsa?
Et la colle?
- Yapıştırıcı mı kullanılsa?
- Et la colle? - Je suis désolée.
Şu A.V.M. Dr. Shepherd tıkama yapıştırıcısından bahsetmişti. Beyin A.V.M'lerinde kullanılıyormuş.
Cette malformation veineuse, le Dr Shepard parlait de colle endovasculaire pour l'embolisation, ils l'utilisent dans les malformations neuro, et je me demandais...
- Diyorum ki aşırı miktarda yapıştırıcı lazım.
- Je dis... que je vais avoir besoin de la masse de colle.
Yapıştırıcının işe yaramayacağını, radyasyonun işe yaramayacağını söylüyorum ve cerrahi müdahale etmek istemiyorum.
Je dis que la colle ne fonctionnera pas, les radiations non plus, et je ne veux pas opérer.
Yapıştırıcı beyinde kullanım için tasarlandı ama ben kalbinizde denemek istiyorum.
Cette colle est conçue pour être utilisée dans le cerveau, mais j'aimerais l'essayer dans votre cœur.
Ne kadar A.V.M yapıştırıcısına ihtiyacımız olur?
Combien de colle pour la malformation pensez-vous qu'il faille?
Yapıştırıcı ile sıvı embolizasyonu yapacağım.
Je fais une embolisation liquide avec de la colle.
Beyin anevrizması için kullanılan yapıştırıcı mı?
Attendez, de la colle pour anévrismes cérébraux?
Daha fazla yapıştırıcı.
Plus de colle.
Tutkalı tabancası almam gerekiyordu. - Tüm ihtiyacın olan biraz el becerisi. Biliyor musun?
J'ai dû acheter un pistolet à colle, vous savez?
Tutkal tabancası sipariş etmiştim.
Le pistolet à colle, j'ai dû en commander un spécial.
Resmi hikaye ile bu olay arasında uyuşmayan noktalar var.
Alors peu importe ce que c'est, ça ne colle pas avec l'histoire officielle.
Hayır, o Adonis'e bir penis yapıştırdı ve tarih yazdı. Anlıyor musun?
Non, il a collé un pénis sur cet Adonis, et le reste appartient à l'histoire.
Her şey üzerime yapışıyor.
Pff, tous le monde me colle.
Bok atıp, yapışsın diye dua eden bir kadın değildir.
C'est pas le genre à lancer des trucs sur le mur en espérant que ça colle.
O at ahırı terk edip, tutkal fabrikasına gitti ve sanat projelerinde kullanılmıştı.
Ce cheval a quitté l'écurie, pour l'usine de colle et sert à des projets artistiques.
Yapıştırıcıda maxicylofentabol bulmuşlar.
Ils ont trouvé du maxicylofentabol dans la colle.
Kauçuk tabanlar seni yere yapıştırdı.
Les semelles caoutchouc t'ont collé à terre.
Bilgin olsun, çok sinir bozucular.
De vrais pots de colle.
Sen aslında buranın tutkalısın.
Tu es la colle du service.
Hayır! Damien, yapıştırıcı yenmez!
Damien, on ne mange pas la colle!
Yapıştırıcı yemek için değildir!
La colle ne se mange pas!
Gel hadi. Adama tutkal gibi yapıştım.
Je l'ai collé comme son ombre.
Sonra da Musk sürerim. Çünkü kadınlar korkunun kokusunu alır. "
Et puis je me suis collé du Musk, car les femmes sentent la peur. "
Hayır, daha yeni ağda yaptırdım ve şortum yapış yapış
Non, je sors d'une séance d'épilation et mon short colle.
Çok mantıklı.
Ça colle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]