Öldün traduction Français
2,135 traduction parallèle
Sen öldün.
Vous êtes un homme mort.
Şimdi öldün.
Tu es mort.
Öldün sen!
Tu fais quoi? Tu te débines? Regarde-toi!
Sen şimdi öldün!
T'es mort!
Öldün sen!
T'es mort, enfoiré!
Sen öldün.
T'es un homme mort.
Demek sen de öldün ha?
Alors tu ne t'en es pas sorti.
Şimdi öldün mü? Ne?
Je ne comprends pas...
Evet! Sen öldün Becky!
T'es morte, Becky!
Wow İsa! Oh, sen şimdi öldün Lois. İsa seni öldürecek.
Tu vas te prendre une dérouillée, Lois!
Öldün.
- Que vous étiez mort?
- Öldün.
- T'étais mort.
Demek sahiden öldün ha?
Tu es morte?
Bunu sana ileten olduğum için üzgünüm ama sen öldün.
Margaret, désolée d'être celle qui doit te l'annoncer. Tu es morte.
Koyduğumun bir uçagındayım Öldün dimi.
Je suis dans un putain d'avion.
Sen hastalandın ve öldün.
Tu es tombée malade et tu es morte.
Bedenine ait olmayan yabancı bir varlığın yüzünden metabolizman çöktü ve sen öldün.
Tu étais morte des problèmes métaboliques induits par la présence d'un corps étranger.
Ve Cassie, sakın bana öyle "sen öldün" bakışı atma, seni sürtük...
Et ne me dévisage pas, salope de pratiquante... - Kenny!
Öldün sandım. Evet.
Je t'ai crue morte.
Sen öldün!
T'es mort!
Öldün sen.
Tu es mort.
Öldün.
Mort.
Öldün Sprong.
- Tu es mort, Sprong.
Öldün.
Vous êtes mort.
* Özlüyorum, öpüyorum, seviyorum * * Yanlış hareket, sen öldün *
- Miss her, kiss her, love her. - Wrong move, you re dead.
Sen benim için öldün.
Je te parlerai plus jamais.
Sen öldün Phil.
- Tu as signé ton arrêt de mort, Phil.
Benim için öldün artık!
Tu es mort pour moi!
Bir daha buraya gelme, Sean! Benim için öldün!
Ne reviens plus jamais, Sean!
Öldün sen.
Considère-toi morte.
Tamam. Sen öldün.
D'accord, t'es mort.
Öldün...
Par exemple...
Oh Ted. Sen öldün Alice.
Je vais te tuer, Alice.
Kesinlikle öldün.
C'est fini pour toi.
Kaç! Kesinlikle öldün!
Tu es mort.
Az önce öldün.
T'es mort.
{ \ pos ( 192,230 ) } Yani dedi ki, sen öldün ve bir daha dönme.
Il veut dire : "Tu es mort, ne reviens pas".
Sen öldün
T'es un homme mort.
şunu düzgün anlamamı sağla... öldün, cennete gittin, bir butona bastın, seni 16 beden mi yaptılar?
Tu es morte, t'es montée au ciel, t'as pressé le bouton retour et ils t'ont renvoyée dans une taile 44? À peu près. C'est tellement injuste.
- Süre doldu, öldün.
- C'est fini. T'es mort.
Kollarımda öldün.
Tu es morte dans mes bras.
Öyle mi öldün?
- Je me suis cassé la jambe en tombant. - C'est comme ça que tu es mort?
Ve sende öldün!
Et toi, t'es mort!
Şimdi öldün!
Quoi?
Sen. Sen öldün.
Vous êtes mort.
Sanırım öldün.
Je crois que t'es mort.
Öldün.
Tu es morte.
Benim için öldün artık!
- Enfoiré!
Ko dikkat et sen oldün
Hé, K!
Benim için öldün sen.
T'es mort pour moi.
Burada olamazsın, çünkü öldün.
Nous avons assisté à tout, dissimulés dans l'ombre.