Öldüğünü sandım traduction Français
190 traduction parallèle
Fakirdim. Roy'un öldüğünü sandım, ama -
Je croyais Roy mort...
- Paul, öldüğünü sandım.
- Paul, je t'ai cru mort.
Öldüğünü sandım.
Je vous croyais mort.
Öldüğünü sandım.
Je te croyais mort.
- Öldüğünü sandım.
- Je te croyais déjà au ciel.
Seni kalenin burcunda gördüğümde, öldüğünü sandım.
Quand je t'ai vu sur les remparts, j'ai cru que tu allais mourir.
O kadar güzel ve huzurlu görünüyorsun ki... bir an öldüğünü sandım.
Tu es si belle et si calme. On te croirait morte.
Öldüğünü sandım.
Je te croyais morte.
- Öldüğünü sandım.
- J'ai cru que tu étais mort.
- Bir süre öldüğünü sandım.
- Je l'ai cru, un moment.
Neredeyse öldüğünü sandım!
J'ai failli y passer.
Bir kere öldüğünü sandım ve içim içimi yedi.
Je t'ai un jour cru mort et j'en ai été presque détruite.
Öldüğünü sandım.
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Je pensais que tu étais mort. { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } T'étais pas supposé ouvrir la boutique à 7 heures?
Onun da öldüğünü sandım, sonra bir gün beni buldu.
Je croyais qu'elle était morte. Et un jour, elle m'a trouvée.
Kaçırıldığını düşündüm! Öldüğünü sandım!
J'ai cru qu'on t'avait enlevée ou que tu étais morte!
Hayatım, öldüğünü sandım.
Ma chérie! Je vous ai cru morte.
Onu ambulanstan çıkardıklarında öldüğünü sandım.
Quand ils l'ont sorti de l'ambulance, je l'ai cru mort.
- Öldüğünü sandım!
- J'ai cru que tu étais mort!
Öldüğünü sandım!
Je te croyais mort.
- Öldüğünü sandım.
- T'es censé être mort.
Senin yeniden öldüğünü sandım.
Tu as eu une autre attaque... une attaque de catalepsie.
Öldüğünü sandım.
Je croyais que vous étiez mort.
Öldüğünü sandım.
- Je croyais que tu étais morte!
- Öldüğünü sandım.
Je t'ai cru mort.
Tanrım, Randy. Öldüğünü sandım.
Randy, je t'ai cru mort.
Öldüğünü sandım.
Je pensais que vous étiez peut-être mort.
Öldüğünü sandım.
J'ai pensé qu'elle était morte.
Öldüğünü sandım.
J'ai cru qu'elle était morte.
- Senin öldüğünü sandım.
Je te croyais mort!
Ama o gerçekten ölmemiş, ben... Öldüğünü sandım.
Je croyais qu'il était mort... mais il n'était pas vraiment mort.
Gerçek şu ki, senin öldüğünü sandım, Sven.
- Non. Je croyais que tu étais mort.
Öldüğünü sandım.
J'ai cru que t'y étais resté.
Hepsinin öldüğünü sandım.
Jeles croyais tousmorts.
- Sam? - Öldüğünü sandım.
Je te croyais mort, je m'inquiète et toi, du dis "allô?"
Senin öldüğünü sandım.
James! Je te croyais mort. Monte.
Seni o camın arkasında görünce yemin ederim öldüğünü sandım.
Quand je t'ai vu derrière cette vitre, j'ai vraiment cru que tu étais mort.
Öldüğünü sandım.
Je t'ai cru mort!
Öldüğünü sandım.
Je l'ai vue morte.
Helikopterin kaza yaptığını gördüm, bu yüzden herkesin öldüğünü sandım.
J'ai vu l'hélicoptère crashé j'ai cru que vous étiez tous morts.
Bay Midgely'nin sarıhummadan öldüğünü sandı.
Il a cru M. Midgely mort de la fièvre jaune.
Fakat onun öldüğünü söylediğini sandım.
Mais vous veniez de nous dire qu'il était mort...
Öldüğünü sandığımızda ne yapacağımızı görmek istemiş.
Il voulait voir ce qu'on ferait si on le croyait mort.
Öldüğünü sandım.
Esther chante.
Öldüğünü sandım.
Dans le vestiaire.
Öldüğünü sandım.
J'ai cru que tu étais mort.
Amerika'da kaybolduğunda öldüğünü ya da cezaevine düştüğünü sandım. Seni aramak için tam bir yılımı verdim!
Tu as disparu, je t'ai cru mort ou en prison, et j'ai perdu un an à te chercher!
Öldüğünü sandım.
J'étais sûr qu'il était mort.
Öldüğünü sandığımızdan beri, Caska ne yapacağını bilemedi.
Depuis la mort de Griffith, Casca semblait comme hébétée.
Öldüğünü sandığım biri.
- Un type que je croyais mort.
Uzun zaman önce öldüğünü sandığım bir şeyler.
Quelque chose qui était mort depuis longtemps :
Sonra bir gün, birlikte çalıştığım biri babam olduğunu sandığı birinin öldüğünü düşünerek baş sağlığı diledi.
Ensuite, un jour, une collègue de travail vint me présenter ses condoléances pour la mort d'un homme qu'elle croyait être mon père.