Ölürsünüz traduction Français
483 traduction parallèle
Ona gelecekten haber vermesine izin vermeyin, aksi halde ölürsünüz.
Ne le laissez pas vous prédire l'avenir, sinon vous mourrez...
Doğarsınız, bir avuç pirinç yiyip hayatınızı yaşarsınız ve ölürsünüz.
Naître, manger du riz et mourir. Quel pays!
Sen pişir şimdi, çok yakında ölürsünüz.
Moi plus cuisiner, vous mourir bientôt.
Hatta gerekirse ölürsünüz.
Vous y donniez votre vie.
Bensiz burada sıçanlardan bile daha sefil şekilde ölürsünüz.
Sans moi, vous êtes faits comme des rats!
Teslim olmamızı istiyorlar. "Teslim olun yoksa ölürsünüz" diyor.
Ils veulent qu'on se rende ou ils nous tuent.
Belki gülmekten ölürsünüz diye düşündük.
On espéré qu'ils vous feront crever de rire!
Sessiz olun... yoksa ölürsünüz.
Silence ou... C'est la mort!
Ölürsünüz.
Vous péririez.
Herhangi birşey yapmaya kalkışırsanız, İkiniz de ölürsünüz, Anladınız mı?
N'essayez rien ou vous y resterez.
Ama beni dinleyin. 48 saat içinde ölürsem,... tek başıma ölmeyeceğim. O zaman 48 saat içinde ölürsünüz.
Dans 48 heures, vous serez mort.
Bir an önce kesmelisin. Aksi takdirde bebek de sen de ölürsünüz.
Coupe le immédiatement, ou il mourra et toi avec lui.
Kayıklara binip büyük denizi geçeceğiz. Ama hepiniz ölürsünüz.
Si vous traversez le grand océan, vous allez tous mourir.
Eğer bağırırsam hepiniz ölürsünüz.
Si je crie vous mourrez tous!
Gitmeyi reddediyorsanız, burada ölürsünüz.
Si vous refusez de partir, alors mourrez ici.
Majesteleri unutmayın, küçük bir hatada ölürsünüz.
Un faux pas et vous êtes mort, Altesse.
Dibe vurmadan ölürsünüz.
Vous serez mort avant d'atteindre le sol.
- Yapamazlarsa, hain olarak ölürsünüz.
- Vous serez vu comme un traître.
Burayı terk edin... yoksa hepiniz ölürsünüz.
Quittez cet endroit ou vous mourrez tous.
Korkmuyorum. Onlar da korkmuyor. Arabayı havaya uçurursanız, siz de ölürsünüz.
Nous n'avons pas peur, faites sauter le chariot et vous mourrez, ou on vous tue!
Nefret etmekten vazgeçmezseniz ikiniz de ölürsünüz.
Votre haine finira par vous tuer.
Kalırsak ölürsünüz.
- Vous serez tués si nous restons.
Süre bitince... ya teslim olursunuz ya da ölürsünüz.
À l'issue de ces trois minutes, vous devrez vous rendre ou mourir.
Hepiniz ölürsünüz inşallah! Hepiniz! Hepiniz!
- Je souhaite vous tous meurent ainsi je peux me débarasser de vous.
Kara İblisi göremeden... Girişteki tuzaklarda ölürsünüz
Avant d'arriver, il faut franchir trois obstacles redoutables.
Su o kadar soğuk ki donarak ölürsünüz.
L'eau est fraîche, vous craignez pas d'attraper froid?
- İlk gün bitmeden ölürsünüz.
Vous mourriez toutes le premier jour.
İki gün sonra geleceğiz yeniden, o zamana kadar ölürsünüz.
Nous serions de retour dans 2 jours. Vous mourrez d'ici là.
Kımıldamayın, ikiniz de ölürsünüz.
Un geste et vous êtes morts tous les deux.
Şaklabanlık yaparsanız, ölürsünüz!
- Une grimace et vous etes mort.
Yo, olmaz. O zamana kadar ölürsünüz.
Non, vous serez déjà mort.
Umarım ki çatıya yıldırım düşer de hepiniz ölürsünüz.
Vous mériteriez qu'un éclair traverse le toit et vous tue sur place.
İkiniz de şu dondurmacının tarafından çıkın. Numara yok... Daha yere düşmeden, ölürsünüz.
Sortez du côté de Pistache sans faire de bêtises, ou vous êtes morts.
Ürker ve vazgeçerseniz, yitirirsiniz, yani ölürsünüz.
Perdre la tête et renoncer signifie perdre et mourir.
- İkiniz de ölürsünüz!
- Vous mourrez tous les deux!
Çünkü, erkek ve kız kardeşler... öldüğünüzde... ölürsünüz.
Car, mes frères et sœurs, quand on meurt, on meurt pour de bon.
Ölmüş görünün yoksa ölürsünüz.
Ayez l'air morts ou vous mourrez.
Ya burada kalır ölürsünüz ya da bizimle gelirsiniz.
Tu crèves ici ou tu viens avec nous.
Onluğu bana getir yoksa Sackett'a itirafı gönderirim ve ölürsünüz.
Apporte-les ou je poste les aveux à Sackett, et t'es foutu.
Yakıtınız biter ve Kuzey Buz Denizi'nde ölürsünüz.
Vous tomberez en panne pour aller mourir dans l'océan Arctique.
" İnşallah, ikiniz de korkunç bir şekilde ölürsünüz.
" Dans l'espoir de votre horrible mort.
Nerede o kıyafetler? Orada 12 gün içinde ölürsünüz.
Vous mourrez dans 12 jours.
- Ölürsünüz.
- Mort.
Ama eğer bize yalan söylerseniz, ölürsünüz.
Mais si vous mentez, vous êtes morts.
Malımın yerini söylemek için bir günün var, yoksa ikinizde ölürsünüz.
T'as 24 h pour me dire où est ma came ou je vous réduis en fumée.
Konuşun yoksa ölürsünüz.
Parlez ou vous êtes morts.
Silahlarınızı bırakın, yoksa ölürsünüz!
Jetez vos armes ou vous allez mourir.
Bu rüyada ölürseniz, gerçekten ölürsünüz.
Si vous mourez dans ce rêve, c'est pour de bon.
Hareket eden olursa ölürsünüz!
Un geste et vous êtes morts!
Ölürsünüz.
- Il vous fera tuer.
Burada kalırsanız, ölürsünüz!
Si vous restez ici, vous mourrez!