English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ö ] / Önce ben geldim

Önce ben geldim traduction Français

180 traduction parallèle
Çek şunu, yoksa çenene park ederim. Önce ben geldim.
C'est moi qui me mets là.
- Dur bakalım, önce ben geldim!
- Non, j'étais là avant vous.
- Önce ben geldim! - Sıra bende!
J'étais là avant vous!
Önce ben geldim.
J'étais là avant toi.
- Beni alın. - Önce ben geldim.
- Pardon, mon vieux, j'étais là avant toi.
- Önce ben geldim, arkamdan gelenler oldu.
.. et ensuite, les carabiniers de Landriano sont arrivés.
Ondan da önce ben geldim, isimsiz bir telefon geldi...
Et j'étais là avant elle. J'ai reçu un appel anonyme.
- Banyoyu paylaşmak sorun olur mu? - Önce ben geldim.
- J'étais là en premier.
- Önce ben geldim.
- J'étais là le premier.
Önce ben geldim. Bak, sen Marysville'e gelmeden çok önce ben onun kitaplarını taşıyordum.
Je transportais ses livres avant que vous ne viviez ici.
Önce ben geldim!
J'étais là en premier.
Önce ben geldim ama!
J'étais là le premier!
Önce ben geldim.
J'étais là en premier.
Hey, dinlesene adam. Önce ben geldim.
- Mon frère, j'étais là le premier.
Buraya önce ben geldim.
J'étais ici en premier!
Hey bekleyin, önce ben geldim.
Moi d'abord.
- Seninle gelmedim. Önce ben geldim.
- On n'est pas ensemble.
Hey bekleyin, önce ben geldim.
- OK, mais lui faites pas peur.
Önce ben geldim.
J'étais là avant vous.
Buraya önce ben geldim.
Mais j'étais là le premier.
Hayır, ben önce indim... Tilbury'de indim, buraya trenle geldim. - İhtiyar Turner sert kaptandır.
Non, je viens du Tillbury, je suis arrivé par le train.
Ben bu çöle tam 56 yıl önce geldim.
Ecoutez, je suis arrivé dans ce désert il y a 56 ans.
Ben iki sene önce Cherokee İlçe'sinden geldim.
Je suis moi-même venu de Cherokee il y a deux ans.
Ben önce geldim, Eddie.
J'étais ici en premier.
Ben oyundan önce dinlenmek için erken geldim.
- A la campagne. Je suis rentrée seule avant le spectacle.
- Hayır, ben önce geldim!
J'étais la première!
Elinde benim biletim var, ve sen hala gelmiş ben önce geldim diyorsun.
J'étais là avant vous! - Où est-ce?
Fakat bir ay önce babam öldü. Ben de çalışmak için Bay Godet'in yanına geldim.Fırıncı, tanıyor musun?
Mais mon père est mort il y a un mois, alors je suis venu pour travailler avec M. Godet, le boulanger, vous savez?
- Yok öyle, önce ben geldim.
- C'était moi le premier.
- Ben senden önce geldim!
- C'était moi la première!
Evet yaptırdım ama sınıflandırmadan önce ben doğuya geldim.
Si, mais j'ai déménagé avant d'être appelé.
Ama ben daha önce geldim.
- C'est moi qui suis en avance.
Bu köye, 3 yıl önce yaptığım bir hatayı düzeltmek için geldim ben. Talihsiz bir olay sonucu, öldürmemem gereken bir adamı öldürdüm.
Je suis venu dans ce village pour prier sur la tombe d'un homme que j'ai tué par erreur il y a trois ans.
- Sizden önce geldim ben.
Plus maintenant.
Hayır, ben önce geldim.
- En retard? Non, j'arrive.
- Ben de seni almaya geldim. - Hayır, ben... Bekleyip önce Tom'la konuşacağım.
Non, je préfère en parler à Tom d'abord.
Ben daha önce de buraya geldim!
J'ai déjà tourné par ici tu sais.
Ben iki yıl önce buraya yalnız geldim.
Il y a 2 ans, je suis venu ici, seul.
Ben sadece 1 saat önce geldim.
Eh bien, je viens juste sur il ya une heure.
Önce ben geldim. Kapıyı ben açtım, bayan.
Mais arrêtez!
- Evet, ben buraya geldim... - Altı ay önce, değil mi?
J'suis venu y a... 6 mois, c'est ça?
- Önce ben geldim.
- Fallait le faire avant!
Henry ve ben Mbantua halkına çok yakınız. Çok uzun zaman önce, neredeyse 40 yıl önce Mbantua kadınları hakkında kitap yazmak için buraya geldim.
Henry et moi, nous sommes si proches des Mbantua parce qu'il y a longtemps, presque quarante ans, je suis venue écrire un livre sur les femmes Mbantua.
Ben de bir ay önce Ohio'dan buraya geldim.
Je suis venu de l'Ohio il y a un mois.
On gün önce şehire geldim bir sürü hayalle, bu dünyada kendi yönümü belirleme kaygısıyla belki biraz tecrübesizim, ama son derece kararlıyım tam bir çalışma ahlakı, ve geleceğe dair yılmaz bir inancım var... - Ben... ... İşyerinin zemininde parça parça olmuş saf bir iyimserliğe inanıyorum.
J'ai débarqué il y a dix jours, pleine de rêves, impatiente d'arriver, un peu naïve, mais... pleine de résolution, de convictions, de foi en l'avenir... et cet optimisme immaculé
Önce buraya geldim. Ben yokken aileme göz kulak olduğunuz için teşekkür etmek istedim. Ve işimi koruduğunuz için.
- Je viens en premier lieu pour... te remercier de t'être occupé de ma famille pendant mon absence... et de m'avoir aidé à garder mon travail.
Eşimin gelene dek bir yer hazırlamak için ben önce geldim o nedenle niyetim bunu yapmak.
Mon mari m'a envoyée en avant pour préparer son arrivée. C'est ce que j'ai l'intention de faire.
Önce ben buraya geldim. Sonra seni takip ettim.
Je suis arrivé en premier et... je t'ai suivi.
Ben buraya senden çok daha önce geldim.
j'étais ici bien avant que vous n'arriviez.
- Ben önce geldim.
- J'étais là avant.
Onu rahatsız etme bırak çalışsın Ben kızkardeşleri görmeye geldim Herşeyden önce bizim için birşey yap
Voilà pourquoi il a décidé que demain avant que nous partions pour la ville... il distribuera des sucreries de Jaipur à tout le village!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]