Önceleri traduction Français
890 traduction parallèle
Ona kalem ve kağıt verdik. Önceleri, kağıdı anlamsız karalamalarla dolduruyordu.
On lui donne crayon et papier, qu'il couvre d'abord de gribouillis absurdes.
Önceleri, merdivenlerden inmek zordur. Adımımızı attığımız yere çok dikkat etmeliyiz.
Au début c'est difficile de descendre les escaliers sans voir ses pieds.
Önceleri çok utangaç ve içine kapanıktın şimdiyse...
Au début, vous étiez timide et réservée, et ce soir, vous étiez...
Önceleri döşemenin altına koyuyorduk.
On a commencé par la mettre sous le plancher.
Önceleri yaşamaktan nefret ederdim şimdiyse Phoebus'un ışığını selamlıyorum.
alors qu'avant, je détestais mes jours, je salue maintenant Ia venue de Phoebus.
Buradaki senatörlerin de bir kismi eminim daha önceleri çocuktu.
Je ne serais pas surpris que certains de ces Sénateurs l'aient été une fois.
Daha önceleri yazışırken daima çok dikkat ederdik.
Jamais nous ne nous étions écrit.
Belki önceleri doğruydu, ama şimdi değil.
C'était peut-être vrai hier, ça ne l'est plus aujourd'hui.
İsmi önceleri schicklgruber'di ve bir Duvar kağıdı ustasıydı.
Avant, il s'appelait schicklgruber et il posait du papier peint.
Daha önceleri korkularım vardı.
Je sens l'angoisse me gagner.
- Hiçbirşey bizi bir daha korkutamaz. - Önceleri çok korkuyordun.
Tu étais tellement terrorisée le 1er soir.
Önceleri bir kaç ayda bir oluyordu, ancak artık sıklaştılar çok sıklaştılar.
Elles étaient très espacées, mais elles deviennent plus fréquentes, beaucoup plus fréquentes.
Beste yapmaya çalıştım, önceleri yapamadım.
J'ai essayé de travailler, mais au début, je ne pouvais pas.
Önceleri oyunları izliyordum.
Au début, j'observais.
Önceleri bu adamın suçlu olduğunu düşünmüştüm.
Au début je pensais ce type coupable.
" Önceleri tecrübesizliğim beni karanlıklara itmişti.
L'obscurité et le silence avaient été ma seule expérience.
Önceleri mesafeler hakkında bildiğim tek şey buydu.
C'est le seul type de distance que je connaissais avant.
İlgimi... çeker miydi? Tabii önceleri fazla para ödeyemem. Haftalık 8 pound ve harcamalar.
Au début, je ne pourrai vous donner que 8 livres par semaine.
- Önemli olan eylemdir. - Biliyorum, öyledir. Daha önceleri de içimden ağzını burnunu kırmak geldi, bunu bil.
Je sais et j'ai souvent désiré te casser la figure.
Daha önceleri çok tamir etmiştim bunlardan ama böyle çalıştıklarını hiç görmemiştim.
J'ai réparé des pépins, mais de cette marque-là, jamais!
Daha önceleri bolluktayken şimdi açlık ve hastalığa mahkum oldunuz.
De famine et de maladie, où il y avait autrefois abondance.
Söylesene Rudolf önceleri senden hiç hoşlanmadığım halde şimdi neden sana tüm kalbimle aşığım? - Hiç mi hoşlanmamıştın?
Comment se fait-il... que maintenant je vous aime de tout mon cœur, alors que je vous détestais.
Önceleri de hayal ettim ama hep geç kaldım.
Puis, j'ai compris et j'ai oublié.
Çok önceleri biraz endişelenmiştin.
Vous vous êtes alarmée un peu vite.
Önceleri istedim, çok çalıştım.
Au début, j'ai essayé... J'ai essayé ferme.
Önceleri, ben de kendini beğenmiş, kasıntı tavırlarına dayanamıyordum.
Je ne supportais pas non plus la manière dont il se vantait et se pavanait.
Önceleri ölecek gibiydi.
S'il devient dangereux, il mourra.
Önceleri sana çok dua ettim, gelip beni alasın... eve götüresin diye.
D'abord, j'ai prie pour que tu viennes me chercher. Que tu me ramenes. Tu n'es pas venu.
Oh, çalıştım. önceleri çalıştım.
Oh, j'ai essayé, j'ai essayé au début
Eskiden, önceleri beni kapıma dek uğurlayan kişi o idi.
J'ai fêté mon cher pilote Au début devant ma porte,
Önceleri, bu şehri karanlık ve kasvetli bulurdum ama bu benim hatammış çünkü birden, her şey aydınlanıverdi.
Cette ville me semblait sombre, triste... C'était ma faute. Tout est devenu si gai!
Önceleri Annabel'in adını ağzına almayan Lila, çocuğa karşı sevgi duymağa başladı.
Lila, qui refusait d'entendre le nom d'Annabel, s'est pris d'affection pour l'enfant.
Önceleri oraya girmemi istiyordun.
Arabella... - Non. A partir de ce soir, c'est moi qui décide.
Biraz orda, biraz burda. Önceleri Eski Şehir'de, sonra şehir merkezinde.
Moi, dans le Centre, puis à la Vieille Ville...
Önceleri o orada değilmiş gibi davrandım.
- D'abord, je l'ai ignoré. - Oui?
- Kolay olmayacağını biliyorum. - Kolay olmayacak olan ne? - Önceleri biraz zorlanacağız.
Ça sera difficile... au début pour nous installer.
Önceleri New York'tan nefret ettim.
Au début, je haïssais New York.
Önceleri çok iyi bir partizandı, fakat sonra yavaş yavaş...
C'était une bonne partisane. Et peu à peu...
Önceleri buranın ağaçlarla dolu olduğunu düşünüyorum da.
Il y avait un bois ici.
Çok önceleri beni tanırdın Jackie.
Tu te souviens même pas de moi? Tu me connaissais, avant.
Önceleri onlardan korkup, nefret ediyorduk ama işin aslı onlar bizim adamlarımızdan daha iyiler.
Au début, j'avais peur et je les haďssais... mais ils sont mieux que nos soldats.
Ama önceleri bu onu pek rahatsız etmiyordu.
Mais ça ne la dérangeait pas au début.
" Önceleri böylesine ihtişamla parlayan şey nedir?
"Ce qui fut alors baigné d'une lumière radieuse " À maintenant disparu pour toujours à mes yeux
Önceleri bizim bölgemiz küçük olduğundan, yeni ocaklar en büyük dayanağımızdı.
Au début, le Nouveau Puits dominait, nous étions petits.
Önceleri Catherine'in onu aldatacağından, sonra da öleceğinden korkan Jules... artık hep hissettiği korkuyu duymayacaktı.
( Narrateur ) : Jules n'aurait plus cette peur qu'il éprouvait depuis le premier jour : d'abord que Catherine le trompe puis seulement qu'elle meure, puisque c'était fait.
Önceleri beni yakalamaya çalıştılar ama başaramadılar.
Ils ont essayé de m'attraper, mais ils n'ont pas réussi.
Bununla birlikte, Sandwich Adaları'nın yerlileri önceleri dost gibi göründü, ama sonra hiç bir uyarı yapmadan,... Kaptan Cook'a saldırıp, öldürdüler onu.
Toutefois, les indigènes des îles Sandwich, d'apparence inoffensive, s'en sont pris au capitaine de façon inattendue et l'ont tué.
Eski bir fahişe evi, çok önceleri Çin restoranında içerdim.
- Les gourmets disent que c'est une maison de passe et les vicelards un restaurant chinois.
Oysa önceleri orada hoş karşılanırdım.
Avant, j'y étais bien accueilli.
Önceleri mutluyduk.
Nous avions été heureux.
Ama daha önceleri cevapları biliyordun.
Tu as déjà trouvé des réponses.