English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ö ] / Öğreniyorum

Öğreniyorum traduction Français

1,003 traduction parallèle
- Öğreniyorum.
- J'y suis presque?
Rhett, hayatımda ilk kez yaptığım birşeyden dolayı üzgün olmayı öğreniyorum.
Pour la première fois... je connais le remords.
Şimdi tüm o güzel sözleri kitaptan çaldığını öğreniyorum.
Il ne faisait que recopier des livres!
Anlamaya çalıştım ve avukatlar açıkladı. Onlar anlattıkça daha az öğreniyorum.
Plus on m'explique... moins je comprends.
Bunu da gazeteden öğreniyorum!
Et j'apprends ça par le journal!
Yaşlandıkça, gizlice sevmeyi öğreniyorum.
Plus je vieillis, plus j'aime le secret.
İki cinayetten sonra, öğreniyorum ki birisi "Harika" olanla uğraşıyor.
Deux meurtres plus tard, je découvre qu'on fait chanter "l'ange".
Denedikçe öğreniyorum.
- J'apprends sur le tas..
İngilizce öğreniyorum ama pratik yapabileceğim kişilere nadiren rastlayabiliyorum.
J'apprends l'anglais. Et il est si rare que je rencontre des gens qui le parlent.
Hissedeceğimi tahmin etmediğim bir çok şeyi öğreniyorum.
Je découvre tant de nouvelles sensations.
Teğmen şeritlerinin de centilmenliğin garantisi olmadığını öğreniyorum.
Les galons de lieutenant ne garantissent pas un gentleman!
Erkek olmayı öğreniyorum.
J'apprends à être un homme.
Boş zamanlarımda yemek yapmayı öğreniyorum.
J'apprends la cuisine à mes moments perdus.
Bu işi daha yeni öğreniyorum.
Moi qui commençais ä savoir la manier!
Sürekli yeni şeyler öğreniyorum.
Je n'arrête pas d'apprendre.
Sizinle olduğum her an faydalı bir şey öğreniyorum, Bay Fix.
J'en apprends tous les jours avec vous, M. Fogg.
Yirmi yıldır her gün buraya geliyorum. Bilgilerinin en az zor olanlarından ancak birkaçını öğreniyorum.
Je suis venu ici chaque jour pendant vingt ans... pour glaner les bribes les plus accessibles de leur science.
Ama burada geçirdiğim onca aydan sonra artık daha fazlasını ifade ediyor çünkü Siyam halkıyla tanıştım, ve onları anlamayı öğreniyorum.
Maintenant, après plusieurs mois, il représente bien plus pour moi... car j'apprends à comprendre le peuple siamois.
Yavaşça gözlemleme ve ölçmeyi öğreniyorum.
Tout doucement, j'apprends à observer et à apprécier,
Ben de Japonca öğreniyorum.
De mon côté, j'étudie le japonais.
Dikiş dikmeyi öğreniyorum.
J'apprends à coudre à la machine.
Öğreniyorum.
Je m'instruis.
Satranç öğreniyorum.
J'apprends à jouer aux échecs.
Yalnız olmayı öğreniyorum.
Je suis en train d'apprendre à être seul.
Bu arada işi ustasından öğreniyorum.
Entre-temps, j'apprendrai le commerce d'un... d'un maître.
Bu arada işi ustasından öğreniyorum, doğru mu?
Mais, entre-temps... J'apprends le métier d'un maître, n'est-ce pas?
Ve öğreniyorum da. Gerçekten.
Et j'apprends vraiment.
Ama kabullenmeyi öğreniyorum.
J'en ai pris mon parti.
Öğreniyorum, deniyorum, yanılıyorum.
Quand j'apprends et que j'essaie, je le fais mal.
Bunu öğreniyorum.
C'est ce que j'apprends.
Emrin nereden çıktığını ve kimin önerdiğini öğreniyorum.
J'entends découvrir l'auteur de cette recommandation.
Aynı zamanda İspanyolca öğreniyorum.
J'apprends également l'espagnol.
Öğreniyorum daha.
J'ai encore à apprendre.
Kullanmayı yeni öğreniyorum, görmüyor musun?
Je viens seulement de passer mon permis.
Aşkın ne olduğunu öğreniyorum, Louis.
Je viens à l'amour, Louis.
Dünya Savaşının çıkmasını önlüyorum ve okumayı öğreniyorum.
j'ai photographié des personnages royaux au toilettes, j'ai empêché la 3e guerre mondiale, ça ne peut pas faire de mal, et... j'ai appris à lire.
Mızıka çalmayı öğreniyorum.
l'harmonica.
Sonra bugün gelip doktorlarımdan birinin sırf nefroloji laboratuarından birini becerdiği için hemşirelerim tarafından bilmeden öldürüldüğünü öğreniyorum.
Puis j'arrive ici aujourd'hui, et j'apprends qu'un de mes médecins a été tué par deux infirmières qui l'ont pris pour un patient car il baisait une technicienne du labo de néphrologie.
Ben de bunları yeni öğreniyorum. Televizyonumda da aynı sorun oldu. Karım saçını kurutunca oldu, elektrikçi anlattı.
Je ne le savais pas non plus, mais ma télé a grésillé quand ma femme a utilisé le séchoir.
Öğreniyorum.
Je m'entraîne.
Bir şeyler öğreniyorum.
Je me cultive.
Gülmeyi ve Protestan mutfağını da öğreniyorum.
Je prends des leçons de rire et de cuisine protestante.
İyi şeyler öğreniyorum.
J'ai de bons trucs ici.
Bir kitaptan öğreniyorum.
J'ai appris dans un livre.
Burada çok şey öğreniyorum.
J'en apprends énormément là-haut.
Ailemden binlerce kilometre uzakta yaşama farklı bakmayı öğreniyorum.
A des milliers de kilomètres de ma famille... j'apprends à regarder la vie autrement.
Sigara içmeyi öğreniyorum.
J'apprends à fumer... depuis la nuit de notre rencontre.
Her gün yeni bir şey öğreniyorum.
tiens, tu vois!
Çabuk hallet. Hemen öğreniyorum 2 Numara.
Tout de suite, numéro 2.
Nihayet ne işler çevirdiğini öğreniyorum.
Cette fois, tu t'es trahie!
Bu arada ben de öğreniyorum.
- Vous les éduquez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]